Başında göz olan 8 harfli 13 kelime var. Göz ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde göz olan kelimeler listesine ya da sonu göz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında göz bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

G Z Ö Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

GÖZ

2 Harfli Kelimeler

ÖZ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GÖZÜKMEK

  1. [nsz] Görünmek
    • "Bazen hareketleriyle pek makul, bazen âdetleriyle garip ve gülünç gözükürmüş." (Abdülhak Şinasi Hisar)

GÖZLEYİŞ

  1. [isim] Gözleme işi veya biçimi

GÖZLÜKLÜ

  1. [sıfat] Gözlük takmış olan, gözlük kullanan
    • "Posta müvezzilerinden gözlüklü olanı, ta uzaktaki masadan lafa karıştı." (Haldun Taner)

GÖZLETME

  1. [isim] Gözletmek işi

GÖZLEMEK

  1. [-i] Bir şeyin olmasını veya bir kimsenin gelmesini beklemek, intizar etmek
  2. Dikkatle bakmak, tarassut etmek
    • "Hava değişikliklerini gözlemek havacılık için önemli bir iştir."
  3. İncelemek, araştırmak
  4. Gizlice bakmak, gözetlemek
  5. Korumak, kollamak

GÖZLÜKÇÜ

  1. [isim] Gözlük satan veya onaran kimse
  2. Gözlük satma ve onarma işlerinin yapıldığı dükkân

GÖZLEMCİ

  1. [isim] Dikkatle, eleştirici bir gözle gözlem yapan kimse, müşahit
  2. Bir konferans, kongre vb.ne katılan, genellikle söz alma ve önerge verme hakkı olmayan, toplantıları kendi veya başkası adına izleyen kimse, müşahit
  3. Gözlemevinde gözlem yapan kimse, rasıt
  4. Teleskop
  5. Bir karşılaşmayı izleyip kurallara uyulup uyulmadığını bildiren rapor yazmakla görevli kimse

GÖZDELİK
...
GÖZCÜLÜK

  1. [isim] Gözcünün işi
    • "Geceleri o uyudu ben nöbet tuttum, gündüzleri ben uyudum o gözcülük etti." (Kemal Bilbaşar)
  2. Göz bilimciliği

GÖZETMEK

  1. [-i] Korumak, bakmak, özen göstermek, himaye etmek
    • "Büyük kardeşler küçükleri gözetir."
  2. Önem vermek, göz önünde bulundurmak, ayrı tutmak
  3. [nsz] Kollamak, beklemek
    • "Fırsat gözetmek. Uygun bir zaman gözetmek."
  4. Bir sonuca giderken bütün ayrıntı ve etkenleri dikkate almak
  5. Kayırmak

GÖZETİCİ

  1. [isim] Gözetleme yapan kimse
  2. Koruyucu kimse
  3. Atletizmde ellişer metre aralıkla dönemeçlere dizilen en az dört gözlemciden her biri

GÖZLENME

  1. [isim] Gözlenmek işi

GÖZETMEN

  1. [isim] Sınavın kurallara uygun bir biçimde yapılmasını sağlayan kimse, gözcü
  2. Film çalışmalarında yapımcı adına filmin sanat, teknik ve para yönünü düzenleyen kimse

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü