Başında gör olan 8 harfli 18 kelime var. Gör ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde gör olan kelimeler listesine ya da sonu gör ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında gör bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÖRMEMİŞ
-
-
[sıfat]
Birdenbire ulaştığı iyi duruma uymayan, görgüsüzce davranan
-
[sıfat]
Birdenbire ulaştığı iyi duruma uymayan, görgüsüzce davranan
- GÖRÜRSÜN
- ...
- GÖRÜŞTAŞ
- ...
- GÖRKEMLİ
-
-
[sıfat]
Büyüklüğü, görünüşü ve güzelliğiyle görenleri etkileyen, gösterişli, göz alıcı, haşmetli, muhteşem, anıtsal
- "Şirazlılar, Sadi ile Hafız'ın anısına görkemli birer anıtkabir yapmışlardı." (Necati Cumalı)
-
İri yapılı, iyice serpilmiş
-
[sıfat]
Büyüklüğü, görünüşü ve güzelliğiyle görenleri etkileyen, gösterişli, göz alıcı, haşmetli, muhteşem, anıtsal
- GÖREVSİZ
-
-
[sıfat]
Bir görevi bulunmayan
-
[sıfat]
Bir görevi bulunmayan
- GÖRÜLMEK
-
-
[nsz]
Göz yardımıyla bir şey, bir varlık algılanmak, seçilmek
-
Gereken iş yapılmış olmak
- "İşimiz kolayca görüldü."
-
Bir şeyin bulunduğu anlaşılmak, karşılaşılmak, rastlanmak
- "Yıllarca görülmemiş bir dostu kucaklar gibi hemşiresini öptü." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Göz yardımıyla bir şey, bir varlık algılanmak, seçilmek
- GÖREVDAŞ
-
-
[sıfat]
Birlikte görev yapan
-
Aynı görevi yapan
-
[sıfat]
Birlikte görev yapan
- GÖRDÜRME
-
-
[isim]
Gördürmek işi veya durumu
-
[isim]
Gördürmek işi veya durumu
- GÖRESİME
-
-
[isim]
Göresimek işi
-
[isim]
Göresimek işi
- GÖRÜNMEZ
-
-
[sıfat]
Görünmeyen, beklenmeyen
- "İşte önümüzdeki sırtlar görünmez oldu." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Görünmeyen, beklenmeyen
- GÖRECELİ
-
-
[sıfat]
Varlığı başka bir şeyin varlığına bağlı bulunan, mutlak olmayan, göreli, bağıntılı, izafi, nispi, rölatif
- "Bütün bu tarihler göreceli işaretlerdir." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Varlığı başka bir şeyin varlığına bağlı bulunan, mutlak olmayan, göreli, bağıntılı, izafi, nispi, rölatif
- GÖRÜŞSÜZ
-
-
[sıfat]
Görüşü olmayan
-
[sıfat]
Görüşü olmayan
- GÖRÜMLÜK
-
-
[isim]
Yalnız görülmek için konulan nesne
-
Nişanlanan kıza, ilk kez görmeye gidildiğinde erkek tarafından takılan veya verilen armağan
-
[isim]
Yalnız görülmek için konulan nesne
- GÖREVSEL
-
-
[sıfat]
Göreve ilişkin, görevle ilgili
-
[sıfat]
Göreve ilişkin, görevle ilgili
- GÖRECECİ
- ...
- GÖRÜŞMEK
-
-
[nsz]
Buluşup konuşmak, konuşup sohbet etmek
- "Ara sıra görüşelim."
-
[-le]
Dostluk, ahbaplık etmek
- "Komşunuzla görüşüyor musunuz?"
-
[-i]
Bir iş, bir konu üzerinde karşılıklı görüş ileri sürmek, müzakere etmek
- "Bu sorunu daha geniş bir zamanda görüşmeli."
-
[nsz]
Buluşup konuşmak, konuşup sohbet etmek
- GÖRÜNMEK
-
-
[nsz]
Görülür duruma gelmek, görülür olmak, gözükmek
- "Kapıda Eda Hanım göründü ve ona hatır sordu." (Peyami Safa)
-
İzlenim uyandırmak
- "Üzgün ve yorgun görünüyordu." (Haldun Taner)
-
Benzemek, görünüşünde olmak
-
Azarlamak
- "Çocuk pek azdı, biraz görünüver."
-
Gözdağı vermek
-
[nsz]
Görülür duruma gelmek, görülür olmak, gözükmek
- GÖRGÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Görgüsü olmayan
- "Mağazalar, görgüsüz yeni zenginlerin zevklerine uygun, yemek odası takımları ile doldurmuşlardır vitrinlerini." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Görgüsü olmayan