Başında gölge olan 19 kelime var. Gölge ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde gölge olan kelimeler listesine ya da sonu gölge ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında gölge bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
GÖLGELEYEBİLMEK
GÖLGELENDİRMEK, GÖLGELEYEBİLME
GÖLGELENDİRME
GÖLGELENMEK, GÖLGELİKSİZ, GÖLGESİZLİK
GÖLGELEMEK, GÖLGELENİŞ, GÖLGELENME, GÖLGELEYİŞ, GÖLGELİKLİ
GÖLGELEME, GÖLGEVARİ
GÖLGECİL, GÖLGELİK, GÖLGESİZ
GÖLGELİ
GÖLGE
E G G L Ö Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
GÖLGE
4 Harfli Kelimeler
GÖLE
3 Harfli Kelimeler
GÖL, ÖGE
2 Harfli Kelimeler
EL, GE, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÖLGELEYEBİLMEK
- ...
- GÖLGELEYEBİLME
- ...
- GÖLGELENDİRMEK
-
-
[-i]
Gölge etmek, gölgeli yapmak
- "Saçları alnına dökülmüş, kirpikleri yanaklarını gölgelendirmişti." (Atilla İlhan)
-
Bulandırmak, bozmak
-
Dinlendirmek
- "Bir gün Kezban koyunlarını gölgelendirdiği ormanın alanından geçen bir adama rast geldi." (Ömer Seyfettin)
-
[-i]
Gölge etmek, gölgeli yapmak
- GÖLGELENDİRME
-
-
[isim]
Gölgelendirmek işi
-
[isim]
Gölgelendirmek işi
- GÖLGELENMEK
-
-
[nsz]
Gölgeli duruma girmek
-
Takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncu yakından izlenmek, tutulmak, markaja alınmak
-
Değerinin bilinmesi engellenmek
-
[nsz]
Gölgeli duruma girmek
- GÖLGELİKSİZ
- ...
- GÖLGESİZLİK
-
-
[isim]
Gölgesiz olma durumu
-
[isim]
Gölgesiz olma durumu
- GÖLGELENME
-
-
[isim]
Gölgelenmek işi
-
[isim]
Gölgelenmek işi
- GÖLGELEMEK
-
-
[-i]
Gölgeli duruma getirmek
-
Resimde gölge oluşturmak
-
Bir kimsenin veya bir şeyin değerini azaltmak, sönüklük getirmek
-
takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncuyu yakından izlemek, markaja almak
-
[-i]
Gölgeli duruma getirmek
- GÖLGELEYİŞ
-
-
[isim]
Gölgeleme işi veya biçimi
-
[isim]
Gölgeleme işi veya biçimi
- GÖLGELİKLİ
- ...
- GÖLGELENİŞ
- ...
- GÖLGEVARİ
- ...
- GÖLGELEME
-
-
[isim]
Gölgelemek işi
-
Bazı takım oyunlarında ayakla veya vücutla karşı takım oyuncusunun davranışına engel olma, markaj
-
[isim]
Gölgelemek işi
- GÖLGESİZ
-
-
[sıfat]
Gölgesi olmayan
-
[sıfat]
Gölgesi olmayan
- GÖLGELİK
-
-
[isim]
Gölge altında bulunan yer
-
Gölgesinde oturulan tente, çardak gibi herhangi bir şey
- "Çocuğa oracıktaki gölgelikte meme emzirmekte olan kadını gösterdi." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Gölge altında bulunan yer
- GÖLGECİL
-
-
[sıfat]
Gölgede yetişen veya gölgeyi seven
-
[sıfat]
Gölgede yetişen veya gölgeyi seven
- GÖLGELİ
-
-
[sıfat]
Gölge altında olan
-
Nitelik ve ayrıntıları iyice bilinmeyen
-
[sıfat]
Gölge altında olan
- GÖLGE
-
-
[isim]
Saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık
- "Etrafına gölge salmayan, yemiş vermeyen hangi kütük baltadan kurtulur?" (Halide Edip Adıvar)
- "... bu iki yazarın usta hikâyeci vasıflarına gölge düşürmüştür." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "O bir gölge gibi kalkıp gittiği zaman farkında olmadım." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Enişte, delikanlıları gölgede bırakacak kadar çalıştı; hâlâ ayak üstünde." (Sermet Muhtar Alus)
-
Güneş ışınlarından korunacak yer
- "Sakın kesme, gölgesinde yorgun çiftçi dinlensin." (Memduh Şevket Esendal)
- "Gölge etme, başka ihsan istemem." (Diyojen)
-
Ne olduğu anlaşılamayan karaltı, silüet
- "Pencereden dışarıya bir gölge çıktı, arkasından seğirttiler." (Aka Gündüz)
-
Resimde bir şekli cisimlendirmek için, onun ışık almaması gereken yerlerine vurulan az çok koyu renk
-
Röfle
-
Yetkisi olmadığı hâlde etkili olan
- "Gölge başkan. Gölge kabine."
-
Birinin yanından hiç ayrılmayan kimse
-
Koruma, kayırma himaye
- "Onun gölgesi altında yaşıyor."
-
[isim]
Saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık