Başında gö olan 9 harfli 74 kelime var. Gö ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde gö olan kelimeler listesine ya da sonu gö ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında gö bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÖLPAZARI
- ...
- GÖĞÜSLÜCE
-
-
[sıfat]
Biraz iri göğüslü
-
[sıfat]
Biraz iri göğüslü
- GÖNDERMEK
-
-
[-i]
Bir yere doğru yola çıkarmak, yollamak, ulaşmasını, gitmesini sağlamak, irsal etmek
- "Hepimizi esir edip Malta'ya gönderecekleri ağızlarda dolaşıyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
Yetki vererek gitmesini sağlamak
-
Bir kaynaktan çıkıp gelmek, ulaşmak
- "Güneş dünyaya ısı ve ışık gönderir."
-
Yolcu etmek
-
Araştırma, yazışma vb.nde kaynak kişiye veya esere işaret etmek, atıf yapmak
-
[-i]
Bir yere doğru yola çıkarmak, yollamak, ulaşmasını, gitmesini sağlamak, irsal etmek
- GÖBEKLİCE
- ...
- GÖRMEZLİK
-
-
[isim]
Görmemiş gibi davranma
- "Dayı Remzi, Salih'e kırpılan gözü görmezlikten geldi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Görmemiş gibi davranma
- GÖZLENMEK
-
-
[nsz]
Gözleme işi yapılmak veya gözleme işine konu olmak
-
[nsz]
Gözleme işi yapılmak veya gözleme işine konu olmak
- GÖKKANDİL
-
-
[sıfat]
Kendini bilmeyecek kadar sarhoş
-
[sıfat]
Kendini bilmeyecek kadar sarhoş
- GÖSTERMEK
-
-
[-i]
Birini veya bir şeyi işaretle belirtmek
- "Vitrindeki oyuncağı parmağıyla gösterdi."
-
[-i]
Görülmesini sağlamak, görmesine yol açmak
- "Size kitaplarımı göstereyim."
-
Belirtmek, anlatmak
- "Bu söz onun iyi niyetini gösteriyor."
-
[-e]
Bir şeyin etkisi altında tutulmak
- "Güneşe göstermek. Aleve göstermek."
-
[-e]
Kanıtla inandırmak
- "Bunun böyle olduğunu size göstereceğim."
-
[nsz]
Öğretmek, açıklamak
- "Yol göstermek."
-
[-e]
Yapmasını söylemek, görevlendirmek
- "Size ne iş gösterdiler?"
-
Güzelliğini ortaya çıkarmak, temsil etmek
- "Bu seni ablandan daha şirin gösteriyor, emin ol!" (Reşat Nuri Güntekin)
-
Herhangi bir biçimde değerlendirmeye yol açmak
- "Gerçekleri çarpıtarak gösteriyor."
-
[nsz]
Görünmek, benzemek
-
[yardımcı fiil]
Etmek
- "İtaat göstermek. Dayanışma göstermek."
-
[-e]
Sert bir biçimde karşılık vermek
- "Anası da babasının küfürlerini tekrarlıyor, evde ona göstereceğini söylüyor, gözlerini açıyor, başını sallıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[-i]
Birini veya bir şeyi işaretle belirtmek
- GÖMÜCÜLÜK
- ...
- GÖNDERİCİ
-
-
[isim]
Posta ile paket, telgraf, mektup vb. gönderen kimse
-
[isim]
Posta ile paket, telgraf, mektup vb. gönderen kimse
- GÖTÜRÜLÜŞ
- ...
- GÖZLEMECİ
-
-
[isim]
Gözleme yapan veya satan kimse
-
[isim]
Gözleme yapan veya satan kimse
- GÖRDÜRTME
-
-
[isim]
Gördürtmek işi
-
[isim]
Gördürtmek işi
- GÖTÜRÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Götürümü çok olan, sabırlı
-
[sıfat]
Götürümü çok olan, sabırlı
- GÖKBALİNA
- ...
- GÖMÜLEMEK
-
-
[nsz]
Para veya değerli şeyleri toprak altına gömerek saklamak
-
[nsz]
Para veya değerli şeyleri toprak altına gömerek saklamak
- GÖKTÜRKÇE
- ...
- GÖKÇEKLİK
- ...
- GÖRGÜLÜCE
-
-
Görgülü bir biçimde
-
Görgülü bir biçimde
- GÖÇERTMEK
-
-
[-i]
Bir şeyin çökmesine sebep olmak
- "Bastığı yeri göçertiyor."
-
[-i]
Bir şeyin çökmesine sebep olmak