Başında gö olan 8 harfli 81 kelime var. Gö ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde gö olan kelimeler listesine ya da sonu gö ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında gö bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÖZLEYİŞ
-
-
[isim]
Gözleme işi veya biçimi
-
[isim]
Gözleme işi veya biçimi
- GÖREVSEL
-
-
[sıfat]
Göreve ilişkin, görevle ilgili
-
[sıfat]
Göreve ilişkin, görevle ilgili
- GÖRÜNMEK
-
-
[nsz]
Görülür duruma gelmek, görülür olmak, gözükmek
- "Kapıda Eda Hanım göründü ve ona hatır sordu." (Peyami Safa)
-
İzlenim uyandırmak
- "Üzgün ve yorgun görünüyordu." (Haldun Taner)
-
Benzemek, görünüşünde olmak
-
Azarlamak
- "Çocuk pek azdı, biraz görünüver."
-
Gözdağı vermek
-
[nsz]
Görülür duruma gelmek, görülür olmak, gözükmek
- GÖZLEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyin olmasını veya bir kimsenin gelmesini beklemek, intizar etmek
-
Dikkatle bakmak, tarassut etmek
- "Hava değişikliklerini gözlemek havacılık için önemli bir iştir."
-
İncelemek, araştırmak
-
Gizlice bakmak, gözetlemek
-
Korumak, kollamak
-
[-i]
Bir şeyin olmasını veya bir kimsenin gelmesini beklemek, intizar etmek
- GÖMLEKÇİ
-
-
[isim]
Gömlek diken veya satan kimse
-
[isim]
Gömlek diken veya satan kimse
- GÖRÜMLÜK
-
-
[isim]
Yalnız görülmek için konulan nesne
-
Nişanlanan kıza, ilk kez görmeye gidildiğinde erkek tarafından takılan veya verilen armağan
-
[isim]
Yalnız görülmek için konulan nesne
- GÖMÜTLÜK
-
-
[isim]
Mezarlık
-
[isim]
Mezarlık
- GÖNENMEK
-
-
[nsz]
Mutlu, mesut olmak, rahat bir hayat sürmek, sevinç duymak, sevinmek, abat olmak
-
[nsz]
Mutlu, mesut olmak, rahat bir hayat sürmek, sevinç duymak, sevinmek, abat olmak
- GÖRDÜRME
-
-
[isim]
Gördürmek işi veya durumu
-
[isim]
Gördürmek işi veya durumu
- GÖNDERGE
-
-
[isim]
Dış dünyada yer alan, bir göstergenin belirttiği nesne veya varlık
-
[isim]
Dış dünyada yer alan, bir göstergenin belirttiği nesne veya varlık
- GÖSTERİŞ
-
-
[isim]
Gösterme işi veya biçimi
- "Salih de tam bir gösteriş yapmak hevesiyle boşanmış bir yay gibi kalktı ayağa." (Tarık Buğra)
-
Başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak veya kendini beğendirmek için birinin yaptığı yapay davranış, çalım, kurum
- "Eski hayat baştan başa bir nümayiş ve gösteriş hayatı idi." (Ahmet Haşim)
-
Göze çarpıcı nitelik, göz alıcılık
- "Bu yapının hiç gösterişi yok."
-
Görkem
-
[isim]
Gösterme işi veya biçimi
- GÖNLÜNCE
-
-
[zarf]
Dileğine uygun olarak
- "Ama, resimli reklam filmleri çizmeye ayrılmış saatlerinden pek azı, ona gönlünce çalışmak için kalıyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[zarf]
Dileğine uygun olarak
- GÖVERMEK
-
-
[nsz]
Yeşermek
- "Eski toprağa ektiklerin / Bir yeni güçle göverdi gür." (Behçet Necatigil)
-
Morarmak
-
[nsz]
Yeşermek
- GÖLGECİL
-
-
[sıfat]
Gölgede yetişen veya gölgeyi seven
-
[sıfat]
Gölgede yetişen veya gölgeyi seven
- GÖVDESEL
-
-
[sıfat]
Gövde ile ilgili
-
[sıfat]
Gövde ile ilgili
- GÖSTERME
-
-
[isim]
Göstermek işi
-
Teşhir, sergileme
-
[isim]
Göstermek işi
- GÖMLEKLİ
-
-
[sıfat]
Gömleği olan
- "Siyah saten gömlekli, beyaz yakalı, saf kız çocuğunu hatırlatıyordu." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Gömleği olan
- GÖZLÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Gözlük takmış olan, gözlük kullanan
- "Posta müvezzilerinden gözlüklü olanı, ta uzaktaki masadan lafa karıştı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Gözlük takmış olan, gözlük kullanan
- GÖKSOĞAN
-
-
[isim]
Taze soğan
-
[isim]
Taze soğan
- GÖZCÜLÜK
-
-
[isim]
Gözcünün işi
- "Geceleri o uyudu ben nöbet tuttum, gündüzleri ben uyudum o gözcülük etti." (Kemal Bilbaşar)
-
Göz bilimciliği
-
[isim]
Gözcünün işi