Başında gö olan 8 harfli 81 kelime var. Gö ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde gö olan kelimeler listesine ya da sonu gö ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında gö bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÖKÇEADA
- ...
- GÖNLÜNCE
-
-
[zarf]
Dileğine uygun olarak
- "Ama, resimli reklam filmleri çizmeye ayrılmış saatlerinden pek azı, ona gönlünce çalışmak için kalıyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[zarf]
Dileğine uygun olarak
- GÖÇÜRTME
-
-
[isim]
Göçürtmek işi
-
[isim]
Göçürtmek işi
- GÖKDOĞAN
-
-
[isim]
Kuzey yarım kürede yaşayan bir tür göçmen kuş (Accipitridae)
-
[isim]
Kuzey yarım kürede yaşayan bir tür göçmen kuş (Accipitridae)
- GÖRÜNMEK
-
-
[nsz]
Görülür duruma gelmek, görülür olmak, gözükmek
- "Kapıda Eda Hanım göründü ve ona hatır sordu." (Peyami Safa)
-
İzlenim uyandırmak
- "Üzgün ve yorgun görünüyordu." (Haldun Taner)
-
Benzemek, görünüşünde olmak
-
Azarlamak
- "Çocuk pek azdı, biraz görünüver."
-
Gözdağı vermek
-
[nsz]
Görülür duruma gelmek, görülür olmak, gözükmek
- GÖRÜŞMEK
-
-
[nsz]
Buluşup konuşmak, konuşup sohbet etmek
- "Ara sıra görüşelim."
-
[-le]
Dostluk, ahbaplık etmek
- "Komşunuzla görüşüyor musunuz?"
-
[-i]
Bir iş, bir konu üzerinde karşılıklı görüş ileri sürmek, müzakere etmek
- "Bu sorunu daha geniş bir zamanda görüşmeli."
-
[nsz]
Buluşup konuşmak, konuşup sohbet etmek
- GÖRÜŞSÜZ
-
-
[sıfat]
Görüşü olmayan
-
[sıfat]
Görüşü olmayan
- GÖRÜŞTAŞ
- ...
- GÖNENÇLİ
-
-
[sıfat]
Gönenci, iyi bir hayatı olan, müreffeh
-
[sıfat]
Gönenci, iyi bir hayatı olan, müreffeh
- GÖYNÜMEK
-
-
[nsz]
Dertlenmek, üzülmek, içlenmek
-
Ham meyve olgunlaşmak
-
[nsz]
Dertlenmek, üzülmek, içlenmek
- GÖÇÜRÜCÜ
-
-
[isim]
Seferde padişah tuğlarının ikisini bir konak ileride taşıyan dört kişiden ikisine verilen unvan
-
[isim]
Seferde padişah tuğlarının ikisini bir konak ileride taşıyan dört kişiden ikisine verilen unvan
- GÖZCÜLÜK
-
-
[isim]
Gözcünün işi
- "Geceleri o uyudu ben nöbet tuttum, gündüzleri ben uyudum o gözcülük etti." (Kemal Bilbaşar)
-
Göz bilimciliği
-
[isim]
Gözcünün işi
- GÖKDELEN
-
-
[isim]
Yirmi, otuz veya daha çok katlı yapı, göktırmalayan, gök tırmalayıcı
- "Dev gökdelenlerin arasından süzülen güneş ışığı caddeyi aydınlatıyordu." (Nazlı Eray)
-
[isim]
Yirmi, otuz veya daha çok katlı yapı, göktırmalayan, gök tırmalayıcı
- GÖRMEMİŞ
-
-
[sıfat]
Birdenbire ulaştığı iyi duruma uymayan, görgüsüzce davranan
-
[sıfat]
Birdenbire ulaştığı iyi duruma uymayan, görgüsüzce davranan
- GÖRDÜRME
-
-
[isim]
Gördürmek işi veya durumu
-
[isim]
Gördürmek işi veya durumu
- GÖNÜLSÜZ
-
-
[sıfat]
Gönlü olmadan, isteksiz yapılan
-
[zarf]
Gönlü olmadan, istemeyerek
-
[sıfat]
Gönlü olmadan, isteksiz yapılan
- GÖRGÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Görgüsü olmayan
- "Mağazalar, görgüsüz yeni zenginlerin zevklerine uygun, yemek odası takımları ile doldurmuşlardır vitrinlerini." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Görgüsü olmayan
- GÖKSOĞAN
-
-
[isim]
Taze soğan
-
[isim]
Taze soğan
- GÖÇERLİK
- ...
- GÖNDERLİ
-
-
[sıfat]
Gönderi olan
- "Gönderli bayrak."
-
[sıfat]
Gönderi olan