Başında gö olan 7 harfli 64 kelime var. Gö ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde gö olan kelimeler listesine ya da sonu gö ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında gö bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÖRÜNME
-
-
[isim]
Görünmek işi
- "Sabaha karşı Sevgi odaya girdiğinde gelişini duydu ama uyur gibi görünmeyi doğru buldu." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Görünmek işi
- GÖNÇLÜK
-
-
[isim]
Zengin olma durumu
-
[isim]
Zengin olma durumu
- GÖZALTI
-
-
[isim]
Birinin, güvenlik kuvvetleri tarafından belli bir yerde belli bir süre alıkonulması, gözetim, nezaret
-
[isim]
Birinin, güvenlik kuvvetleri tarafından belli bir yerde belli bir süre alıkonulması, gözetim, nezaret
- GÖRGÜCÜ
- ...
- GÖSTERİ
-
-
[isim]
İlgi, dikkat çekmek için bir topluluk önünde gösterilen beceri veya oyun
- "Uçakların uçuş gösterileri."
-
Bir istek veya karşı görüşün, halkın ilgisini çekecek biçimde topluca ve açıkça yapılması, nümayiş
-
Sinema veya tiyatroda film, oyun gösterme işi
- "Sinematekte film gösterileri başladı."
-
Bir şeyi tanıtmak amacıyla yapılan sunum, demonstrasyon, demo
-
Birinin, bir topluluğun kendi duygusunu gösteren sözü veya davranışı, tezahürat
-
[isim]
İlgi, dikkat çekmek için bir topluluk önünde gösterilen beceri veya oyun
- GÖVDELİ
-
-
[sıfat]
İri yapılı
-
[sıfat]
İri yapılı
- GÖÇÜRME
-
-
[isim]
Göçürmek işi
-
[isim]
Göçürmek işi
- GÖKYÜZÜ
-
-
[isim]
Göğün görünen yüzeyi, sema
- "Gökyüzünün başka rengi de varmış / Geç fark ettim taşın sert olduğunu." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[isim]
Göğün görünen yüzeyi, sema
- GÖZÜNDE
-
-
(o kimseye) göre
- "İşkembe ayıklamaktan, bulaşık yıkamaktan göz açamıyordum." (Orhan Kemal)
- "Daha ileride denizin yüzünü birdenbire allak bullak eden akıntıya benzer bir çırpıntı oluyor, bu çırpıntı göz açıp kapayıncaya kadar kesiliyor." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Göz alabildiğine uzanan yeşil tepelerin, ruha ferahlık veren bir munis enginliği vardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Kocakarı yöntemlerine inanmayı göz ardı ettiğini söyleyemezdim." (Ayşe Kulin)
-
(o kimseye) göre
- GÖLGELİ
-
-
[sıfat]
Gölge altında olan
-
Nitelik ve ayrıntıları iyice bilinmeyen
-
[sıfat]
Gölge altında olan
- GÖREVLİ
-
-
[sıfat]
Görevi olan, vazifeli
- "Herkesi kendisine hizmetle görevli sanırdı." (Çetin Altan)
-
[isim]
Resmî görevi olan kimse, memur
-
[sıfat]
Görevi olan, vazifeli
- GÖRMECE
-
-
[zarf]
Görmek şartıyla
-
[zarf]
Görmek şartıyla
- GÖRÜNÜM
-
-
[isim]
Bir şeyin dıştan bakıldığında görünen biçimi, görünme durumu, görünüş, manzara
-
[isim]
Bir şeyin dıştan bakıldığında görünen biçimi, görünme durumu, görünüş, manzara
- GÖÇELGE
-
-
[isim]
Göçülen yer
-
[isim]
Göçülen yer
- GÖVERTİ
-
-
[isim]
Sebze
-
Morartı
-
[isim]
Sebze
- GÖTÜRÜM
-
-
[isim]
Dayanma, sabır, tahammül
-
[isim]
Dayanma, sabır, tahammül
- GÖRÜNGE
-
-
[isim]
Perspektif
- "Romanda gerçek kişileri arayanlar roman sanatına pek dar görüngelerden yaklaşıyorlar." (Selim İleri)
-
[isim]
Perspektif
- GÖKYOLU
- ...
- GÖZYAŞI
-
-
[isim]
Gözyaşı bezlerinin salgıladığı, bazı etkilerle akan duru sıvı damlacıklarından her biri, yaş (II)
- "Her kadının gözyaşını dindireceğine kaniydi." (Peyami Safa)
-
[isim]
Gözyaşı bezlerinin salgıladığı, bazı etkilerle akan duru sıvı damlacıklarından her biri, yaş (II)
- GÖVERME
-
-
[isim]
Gövermek işi
-
[isim]
Gövermek işi