Başında gö olan 7 harfli 64 kelime var. Gö ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde gö olan kelimeler listesine ya da sonu gö ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında gö bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÖĞÜMSÜ
-
-
[sıfat]
Rengi gök rengini andıran, gök rengine benzeyen
-
[sıfat]
Rengi gök rengini andıran, gök rengine benzeyen
- GÖRGÜLÜ
-
-
[sıfat]
Görgüsü olan
- "Bildiğini iyi bilen, görgülü, kendine güveni tam olan bir erkekti." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Görgüsü olan
- GÖKTÜRK
- ...
- GÖRÜMCE
-
-
[isim]
Bir kadının kocasının kız kardeşi
-
[isim]
Bir kadının kocasının kız kardeşi
- GÖLLEME
-
-
[isim]
Göllemek işi
-
[isim]
Göllemek işi
- GÖNDERİ
-
-
[isim]
Bir yerden bir yere özellikle posta ile gönderilen paket, telgraf, mektup vb
-
Yolcu etme, uğurlama
-
[isim]
Bir yerden bir yere özellikle posta ile gönderilen paket, telgraf, mektup vb
- GÖBELEK
-
-
[isim]
Yenilen bir çeşit mantar
-
[isim]
Yenilen bir çeşit mantar
- GÖRÜNÜM
-
-
[isim]
Bir şeyin dıştan bakıldığında görünen biçimi, görünme durumu, görünüş, manzara
-
[isim]
Bir şeyin dıştan bakıldığında görünen biçimi, görünme durumu, görünüş, manzara
- GÖZETME
-
-
[isim]
Gözetmek işi
- "Yeryüzünde bir başına değilsiniz, başkalarının zevkini, hatırını da gözetmeniz gerekir." (Nurullah ataç)
-
[isim]
Gözetmek işi
- GÖZÜKME
-
-
[isim]
Gözükmek işi
- "Biraz daha tırmanınca ileride, çam ormanı gözükmeye başladı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Gözükmek işi
- GÖSTERİ
-
-
[isim]
İlgi, dikkat çekmek için bir topluluk önünde gösterilen beceri veya oyun
- "Uçakların uçuş gösterileri."
-
Bir istek veya karşı görüşün, halkın ilgisini çekecek biçimde topluca ve açıkça yapılması, nümayiş
-
Sinema veya tiyatroda film, oyun gösterme işi
- "Sinematekte film gösterileri başladı."
-
Bir şeyi tanıtmak amacıyla yapılan sunum, demonstrasyon, demo
-
Birinin, bir topluluğun kendi duygusunu gösteren sözü veya davranışı, tezahürat
-
[isim]
İlgi, dikkat çekmek için bir topluluk önünde gösterilen beceri veya oyun
- GÖRÜNÜR
-
-
[sıfat]
Görünen, gözle görülebilen
-
Belli, apaçık göze çarpan
-
[sıfat]
Görünen, gözle görülebilen
- GÖÇÜŞME
-
-
[isim]
Bir kelime içinde birbirini izleyen iki ünsüzün yer değiştirmesi, ünsüz göçüşmesi, yer değiştirme, metatez: çömlek > çölmek, yalnız > yanlız, kibrit > kirbit vb
-
[isim]
Bir kelime içinde birbirini izleyen iki ünsüzün yer değiştirmesi, ünsüz göçüşmesi, yer değiştirme, metatez: çömlek > çölmek, yalnız > yanlız, kibrit > kirbit vb
- GÖLBAŞI
-
-
[isim]
Göle akan çay
-
[isim]
Göle akan çay
- GÖMÜLME
-
-
[isim]
Gömülmek işi
-
[isim]
Gömülmek işi
- GÖZDAĞI
-
-
[isim]
Sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, yıldırma, tehdit
- "Ona korku ve gözdağı aracı ile birtakım emirler verilir, yasaklar konur." (Haldun Taner)
- "Sarhoş ağabeyi, parası pulu ile gözdağı vermeye kalktı onlara." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, yıldırma, tehdit
- GÖZYAŞI
-
-
[isim]
Gözyaşı bezlerinin salgıladığı, bazı etkilerle akan duru sıvı damlacıklarından her biri, yaş (II)
- "Her kadının gözyaşını dindireceğine kaniydi." (Peyami Safa)
-
[isim]
Gözyaşı bezlerinin salgıladığı, bazı etkilerle akan duru sıvı damlacıklarından her biri, yaş (II)
- GÖZALTI
-
-
[isim]
Birinin, güvenlik kuvvetleri tarafından belli bir yerde belli bir süre alıkonulması, gözetim, nezaret
-
[isim]
Birinin, güvenlik kuvvetleri tarafından belli bir yerde belli bir süre alıkonulması, gözetim, nezaret
- GÖNENME
-
-
[isim]
Gönenmek işi
-
[isim]
Gönenmek işi
- GÖZLEĞİ
-
-
[isim]
Gözetleme yeri
-
Dağların yüksek yerlerinde nişan almak için ağaç veya taştan yapılan belli yer
-
[isim]
Gözetleme yeri