Başında g olan 5 harfli 235 kelime var. G harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde g harfi olan kelimeler listesine ya da sonu g harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında g bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GAYYA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gayya kuyusu

GODOŞ

Kelime Kökeni : Ermenice

  1. [isim] Pezevenk

GAMZE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bazı insanların çenelerinde, yanaklarında doğal olarak bulunan özellikle güldüklerinde daha iyi görülen küçük çukur
    • "Böyle gülümsediği zaman ağzının iki yanında iki şirin gamze belirirdi." (Haldun Taner)
  2. Yan bakış, göz süzme, sitemli bakma
    • "Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme batar." (Karacaoğlan)

GİRİŞ

  1. [isim] Girme işi veya biçimi
    • "Fakülteye her girişimde ilk selamlaştığım o olurdu." (Haldun Taner)
  2. Bir yapıda içeri geçilen yer, methal, antre
    • "Evin girişi pek dar."
  3. Bir eserin konusunu tanıtarak kolay kavranmasını sağlayan, ön sözden sonra yer alan bölüm, methal
  4. Bir anlatımda gelişme bölümüne hazırlık yapmayı sağlayan bölüm, girizgâh
  5. Bir bilime hazırlık amacıyla yazılan eser
    • "Dil bilimine giriş."
  6. Bir müzik parçasında baştaki bölüm, methal

GURME

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tatbilir
    • "Değme gurmelere taş çıkartacak kadar bilgili ve deneyimlidir." (Ahmet Ümit)

GOLLÜ

  1. [sıfat] Golü olan

GÜVEY
...
GÖKÇE

  1. [isim] Gök rengi, mavi
  2. [sıfat] Bu renkte olan
  3. [sıfat] Gökle ilgili, semavi
  4. [sıfat] Güzel, hoşa giden
    • "Kutlu Melek, yüzü güneş esmeri, gözü menekşe moru, kumral saçı belikli gökçe gonca artık yoktur." (Tarık Buğra)

GÖLÜK

  1. [isim] Yük taşıyan ve binilen at, eşek, beygir, katır vb. hayvan
    • "Gölüğü yitirdim. -Ne gölüğü? Eşek hani, eşeği yitirdim de." (Memduh Şevket Esendal)

GEREN

  1. [isim] Kuruyunca çatlayan toprak, verimsiz, tuzlu, killi toprak

GUSTO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Beğeni
    • "Klasikler bir kültür, bir gusto, bir seviye ölçütüdür." (Haldun Taner)

GEVEN

  1. [isim] Baklagillerden, çok yıllık, bazı türlerinden kitre denilen zamk çıkarılan, dikenli bir çalı, keven (Astragalus)

GELİN

  1. [isim] Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın
    • "Bin türlü dedikodu içinde ben oraya gelin gittim." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Bu küçük armağanın anlamı, günü gelince kendisi gibi telli duvaklı gelin olması için uğur getirmesi dileğiydi gelinin." (Necati Cumalı)
  2. Aileye evlenme yoluyla girmiş olan kadın

GÖMÜŞ

  1. [isim] Gömme işi veya biçimi

GÜLÜK

  1. [isim] Hindi
  2. Sebze yetiştirmek için açılan ocak
    • "Kavağın dibine gülük yaptırdım / Basaksız evlere hayat yaptırdım." (Halk türküsü)

GEDME

  1. [isim] Gedmek işi

GÖLGE

  1. [isim] Saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık
    • "Etrafına gölge salmayan, yemiş vermeyen hangi kütük baltadan kurtulur?" (Halide Edip Adıvar)
    • "... bu iki yazarın usta hikâyeci vasıflarına gölge düşürmüştür." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "O bir gölge gibi kalkıp gittiği zaman farkında olmadım." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Enişte, delikanlıları gölgede bırakacak kadar çalıştı; hâlâ ayak üstünde." (Sermet Muhtar Alus)
  2. Güneş ışınlarından korunacak yer
    • "Sakın kesme, gölgesinde yorgun çiftçi dinlensin." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Gölge etme, başka ihsan istemem." (Diyojen)
  3. Ne olduğu anlaşılamayan karaltı, silüet
    • "Pencereden dışarıya bir gölge çıktı, arkasından seğirttiler." (Aka Gündüz)
  4. Resimde bir şekli cisimlendirmek için, onun ışık almaması gereken yerlerine vurulan az çok koyu renk
  5. Röfle
  6. Yetkisi olmadığı hâlde etkili olan
    • "Gölge başkan. Gölge kabine."
  7. Birinin yanından hiç ayrılmayan kimse
  8. Koruma, kayırma himaye
    • "Onun gölgesi altında yaşıyor."

GİYİŞ

  1. [isim] Giyme işi veya biçimi

GRENA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Nar çiçeği renginde bir süs taşı
  2. Alüminyum silikat ile kalsiyum, magnezyum, demir, manganez vb. madenlerden birinin birleşmesinden oluşmuş çeşitli renkteki mineral

GİTAR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle altı telli, telleri iki parmak arasında çekilerek çalınan bir çalgı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü