Başında g olan 5 harfli 235 kelime var. G harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde g harfi olan kelimeler listesine ya da sonu g harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında g bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GENİZ

  1. [isim] Ağız ve burun boşluğunun arka bölümü
    • "Genzi iyice yanmıştı, konuşamıyordu, başını iki yana sarsarak niçin diye sordu." (Tarık Buğra)
    • "Genzinden çıkardığı seslerle ağlama taklidi yapıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)

GÖLEK

  1. [isim] Gölet

GOTÇA
...
GURME

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tatbilir
    • "Değme gurmelere taş çıkartacak kadar bilgili ve deneyimlidir." (Ahmet Ümit)

GÜVEZ

  1. [isim] Mora çalan kırmızı renk
    • "Pantolon bol paça, arka kenarlarının içi koyu güvez kadife." (Atilla İlhan)
  2. [sıfat] Bu renkte olan

GÖLGE

  1. [isim] Saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık
    • "Etrafına gölge salmayan, yemiş vermeyen hangi kütük baltadan kurtulur?" (Halide Edip Adıvar)
    • "... bu iki yazarın usta hikâyeci vasıflarına gölge düşürmüştür." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "O bir gölge gibi kalkıp gittiği zaman farkında olmadım." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Enişte, delikanlıları gölgede bırakacak kadar çalıştı; hâlâ ayak üstünde." (Sermet Muhtar Alus)
  2. Güneş ışınlarından korunacak yer
    • "Sakın kesme, gölgesinde yorgun çiftçi dinlensin." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Gölge etme, başka ihsan istemem." (Diyojen)
  3. Ne olduğu anlaşılamayan karaltı, silüet
    • "Pencereden dışarıya bir gölge çıktı, arkasından seğirttiler." (Aka Gündüz)
  4. Resimde bir şekli cisimlendirmek için, onun ışık almaması gereken yerlerine vurulan az çok koyu renk
  5. Röfle
  6. Yetkisi olmadığı hâlde etkili olan
    • "Gölge başkan. Gölge kabine."
  7. Birinin yanından hiç ayrılmayan kimse
  8. Koruma, kayırma himaye
    • "Onun gölgesi altında yaşıyor."

GERÇİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [zarf] Her ne kadar ... ise de, vakıa
    • "Mahallen gerçi sakindir, sakindir ama civcivli de bir mahalledir." (Sait Faik Abasıyanık)

GÖNCÜ

  1. [isim] Ham veya işlenmiş deri satan kimse
  2. Ayakkabı tamircisi

GIYAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yokluk, bulunmama, yitiklik

GADİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Haksızlık etme, zarar verme
    • "Önce kendini gadre uğramış sanan Nahit rolünü öğrenince utandı." (Tarık Buğra)
  2. Acımasızlık, merhametsizlik, kıygı

GAZAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ceylan

GEDİZ
...
GÖVEL

  1. [sıfat] Yeşil başlı
    • "Gövel ördek indi bizim göllere." (Karacaoğlan)

GÜĞÜM

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Yandan kulplu, boynu uzun, genellikle bakırdan su kabı

GÖÇÜK

  1. [isim] Çökmüş, kaymış toprak, çöküntü, yıkıntı
  2. Kaya veya cevherin kendi kendine yer altına doğru çökmesi

GÖDEN

  1. [isim] Kalın bağırsağın son bölümü, göden bağırsağı, rektum
  2. İşkembe
  3. Hayvanın midesi

GAZVE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arap aşiretleri arasında yapılan savaş
    • "İki aşiret, bir gazve esnasında çarpışmışlar." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Din uğruna yapılan savaş

GROGİ

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Boksta rakibinin yumruklarıyla çok sarsılmış ancak hâlâ ayakta durabilen boksör
  2. [sıfat] Sendelemiş

GAYYA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gayya kuyusu

GÖRGÜ

  1. [isim] Bir toplum içinde var olan ve uyulması gereken saygı ve incelik davranışları, terbiye
    • "İçinde yaşadığımız aynı çevre, aynı görgü, beni tamamıyla onlara benzetmiyor." (Osman Cemal Kaygılı)
  2. Bir kimsenin, yaşayarak ve deneyerek elde ettiği birikim, deneyim
  3. Görmüş olma durumu
    • "Görgü tanığı."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü