Başında g olan 3 harfli 31 kelime var. G harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde g harfi olan kelimeler listesine ya da sonu g harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında g bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GAF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yersiz, beceriksiz, zamansız söz veya davranış, patavatsızlık, pot
- "Gerçekçi olmayışı yüzünden, bugün bize tarihî gaf olarak görülen atılımlarla, bu çizgi hayli gölgelenmiştir." (Haldun Taner)
- "Sesinde ve tavrında hiçbir değişiklik olmamasına rağmen bir gaf yaptığımı zannederek kulaklarıma kadar kızardım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Yersiz, beceriksiz, zamansız söz veya davranış, patavatsızlık, pot
- GEY
- ...
- GÜL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gülgillerin örnek bitkisi (Rosa)
- "Herkes evinin önünü temizlesin, şehir gül gibi olur." (Tarık Buğra)
-
Bu bitkinin katmerli, genellikle kokulu olan çiçeği
- "Çocuğuna gül gibi bakıyor."
- "Allah bereket versin, gül gibi geçiniyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Gülgillerin örnek bitkisi (Rosa)
- GRİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kül rengi, boz renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Kül rengi, boz renk
- GÖL
-
-
[isim]
Oluşması genellikle tektonik, volkanik vb. olaylara bağlı olan, toprakla çevrili, derin ve geniş, tuzlu veya tuzsuz durgun su örtüsü
- "Gölün üstünde güneşin doğuşuna batışına, aylı gecelere doyum olmuyordu." (Necati Cumalı)
-
Yapay su birikintisi
-
[isim]
Oluşması genellikle tektonik, volkanik vb. olaylara bağlı olan, toprakla çevrili, derin ve geniş, tuzlu veya tuzsuz durgun su örtüsü
- GÜZ
-
-
[isim]
Sonbahar
-
22 Eylül ile 21 Aralık arasındaki mevsim
- "Mevsim güzdü, bol üzüm ve incir vakti idi." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Sonbahar
- GAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tül
-
[isim]
Tül
- GOL
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Futbol, hentbol, hokey ve buz hokeyi maçlarında topun kaleye sokulmasıyla kazanılan sayı
- "Kısacası biz kendimizi yerden yere atar, akınlar durdurur, goller kurtarır, ona paslar sunardık." (Haldun Taner)
-
[isim]
Futbol, hentbol, hokey ve buz hokeyi maçlarında topun kaleye sokulmasıyla kazanılan sayı
- GAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tasa, kaygı, üzüntü
- "Bana derler gam yükünü sen götür / Benim yük götürür dermanım mı var?" (Karacaoğlan)
- "Gam çekme güzel, nasılsa baharın sonu yazdır." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
- "Şu anda bile ölsem gam yemem." (Haldun Taner)
-
[isim]
Tasa, kaygı, üzüntü
- GIK
-
-
[isim]
Bazı deyimlerde geçen yansıma bir söz
- "İstediğine sopa çeker, istediğini sürer, dünyanın anasını ağlatır, gene kimse gık diyemez." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Bazı deyimlerde geçen yansıma bir söz
- GÖN
-
-
[isim]
İşlenmiş deri
-
Kösele
-
Hayvan derisi
- "Boya değil altın yaldız vursan manda gönü gibi donuk duruyor." (Burhan Felek)
-
[isim]
İşlenmiş deri
- GAG
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bakınız gülüt
-
[isim]
Bakınız gülüt
- GEN
-
-
[sıfat]
Üçgen, dörtgen vb. geometri terimlerinde "kenarlı" anlamıyla kullanılan bir söz
-
[sıfat]
Üçgen, dörtgen vb. geometri terimlerinde "kenarlı" anlamıyla kullanılan bir söz
- GÖT
-
-
[isim]
Anüs
-
Alt taraf, dip
-
Kaba et, kıç, popo
-
Güç veya yüreklilik
-
[isim]
Anüs
- GIR
-
-
[isim]
Söz, lakırtı
-
[sıfat]
Yalan, uydurma
-
[isim]
Söz, lakırtı
- GEÇ
-
-
[sıfat]
Belirli zamandan sonra olan
-
[zarf]
Kararlaştırılan, beklenen veya alışılan zamandan sonra, erken karşıtı
- "Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç / Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç" (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Belirli zamandan sonra olan
- GAH
- ...
- GAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Demir yolu ile yolculuk edenlerin gereksinimlerinin geniş ölçüde karşılandığı büyük tren istasyonu
- "Bu beylerle Selanik garının civarında bazı bahçelerden geçerek gidiyorduk." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Demir yolu ile yolculuk edenlerin gereksinimlerinin geniş ölçüde karşılandığı büyük tren istasyonu
- GEZ
-
-
[isim]
Okun, kirişe geçen ucundaki kertik
- "Bağ hendeğine sinip tüfeği geze aldım." (Memduh Şevket Esendal)
-
Tüfek, tabanca vb. ateşli silahlarda namlunun gerisinde bulunan ve nişan alırken arpacıkla birlikte göz ile hedef arasında aynı doğru üzerine getirilen kertik
-
[isim]
Okun, kirişe geçen ucundaki kertik
- GÖR
- ...