Başında göt olan 14 kelime var. Göt ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde göt olan kelimeler listesine ya da sonu göt ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında göt bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
GÖTÜRÜCÜLÜK
GÖTÜRÜLMEK, GÖTÜRÜMSÜZ
GÖTÜRTMEK, GÖTÜRÜLME, GÖTÜRÜMLÜ
GÖTÜRMEK, GÖTÜRTME, GÖTÜRÜCÜ
GÖTÜRME, GÖTÜRÜM, GÖTÜRÜŞ
GÖTÜRÜ
GÖT
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÖTÜRÜCÜLÜK
-
-
[isim]
Götürücü olma durumu
-
[isim]
Götürücü olma durumu
- GÖTÜRÜLMEK
-
-
[-den]
Götürme işi yapılmak veya götürme işine konu olmak
-
[-den]
Götürme işi yapılmak veya götürme işine konu olmak
- GÖTÜRÜMSÜZ
-
-
[sıfat]
Götürümü az olan
-
[sıfat]
Götürümü az olan
- GÖTÜRÜLME
-
-
[isim]
Götürülmek işi
-
[isim]
Götürülmek işi
- GÖTÜRÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Götürümü çok olan, sabırlı
-
[sıfat]
Götürümü çok olan, sabırlı
- GÖTÜRTMEK
-
-
[-i]
Götürülmesini sağlamak
-
[-i]
Götürülmesini sağlamak
- GÖTÜRTME
-
-
[isim]
Götürtmek işi
-
[isim]
Götürtmek işi
- GÖTÜRMEK
-
-
[-i]
Taşımak, ulaştırmak veya koymak
- "Hamalın biri, sırtına koca bir ayna vurmuş, götürüyordu." (Haldun Taner)
-
[-i]
Bir kimseyi bir yere kadar yanında yürütmek
-
[-i]
Bir şeyi yakından uzağa götürmek
-
Yerinden ayırıp uzağa atmak veya yok etmek
- "Bir mermi bacağını götürdü. Duvarı su götürdü."
-
[nsz]
Öldürmek
- "Hastalık çok insan götürdü."
-
[-e]
Dayanmak, katlanmak, tahammül etmek
-
[-i]
Birinin yanında yürüyüp ona bir yere kadar arkadaşlık etmek
- "Beni evime kadar götürdü."
-
[-e]
Bir sonuca vardırmak
- "Bitirmeden şunu da söyleyeyim, ahlaka, gerçek ahlaka götüren başlıca yollardan biri de aşktır." (Nurullah ataç)
-
Kaybolmasına, yok olmasına yol açmak
- "Eksiler artıları götürdü."
-
Tümüyle sahip olmak
-
Çalmak
-
[-i]
Taşımak, ulaştırmak veya koymak
- GÖTÜRÜCÜ
-
-
[sıfat]
Götüren, yönelten
- "Yapılacak araştırmaların, doğruya götürücü nitelikte olmasına dikkat edilmiştir."
-
[sıfat]
Götüren, yönelten
- GÖTÜRÜM
-
-
[isim]
Dayanma, sabır, tahammül
-
[isim]
Dayanma, sabır, tahammül
- GÖTÜRME
-
-
[isim]
Götürmek işi
-
[isim]
Götürmek işi
- GÖTÜRÜŞ
-
-
[isim]
Götürme işi veya biçimi
-
[isim]
Götürme işi veya biçimi
- GÖTÜRÜ
-
-
[sıfat]
Fiyatı veya ücreti toptan belirlenen (iş vb.)
-
Toptan fiyat vererek
- "Bu kitapların hepsini götürü on bin liraya aldım."
-
[sıfat]
Fiyatı veya ücreti toptan belirlenen (iş vb.)
- GÖT
-
-
[isim]
Anüs
-
Alt taraf, dip
-
Kaba et, kıç, popo
-
Güç veya yüreklilik
-
[isim]
Anüs