Başında fı olan 9 harfli 24 kelime var. Fı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde fı olan kelimeler listesine ya da sonu fı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında fı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FIÇICILIK
-
-
[isim]
Fıçı yapıp satma işi
-
[isim]
Fıçı yapıp satma işi
- FIÇILAMAK
-
-
[-i]
Fıçıya koymak
-
[-i]
Fıçıya koymak
- FIRÇALAMA
-
-
[isim]
Fırçalamak işi
-
[isim]
Fırçalamak işi
- FIRKATEYN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üç direkli, bir tür yelkenli savaş gemisi
-
[isim]
Üç direkli, bir tür yelkenli savaş gemisi
- FISTIKLIK
-
-
[isim]
Fıstık ağaçları dikilmiş yer, fıstık bahçesi
-
[isim]
Fıstık ağaçları dikilmiş yer, fıstık bahçesi
- FIŞKILAMA
-
-
[isim]
Fışkılamak işi
-
[isim]
Fışkılamak işi
- FIŞIRDAMA
-
-
[isim]
Fışırdamak işi
-
[isim]
Fışırdamak işi
- FIŞKIRTMA
-
-
[isim]
Fışkırtmak işi
-
[isim]
Fışkırtmak işi
- FINDIKLIK
-
-
[isim]
Fındık ağaçları çok olan yer, fındık korusu
-
[isim]
Fındık ağaçları çok olan yer, fındık korusu
- FIRFIRSIZ
-
-
[sıfat]
Fırfırı olmayan
-
[sıfat]
Fırfırı olmayan
- FIŞKIRMAK
-
-
[-den]
Gaz veya sıvılar bir yerden basınç etkisiyle yukarıya doğru birdenbire ve hızla çıkmak
- "Suya en başköşeyi ayırmalarının nedeni de iyi suyun, hemen hemen memleketimizin dört bucağından fışkırmasıdır." (Salâh Birsel)
-
Bitkiler toplu hâlde, gür olarak yetişmek
- "Kaldırım taşları arasından fışkırmış otların bütün sokağı bürüyeceği muhakkak!" (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Bir şey bir yerde bol bol görülmek
- "Ölümsüzlerden fışkıran ışık, karanlıkları bir anda dağıttı." (Cemil Meriç)
-
[-den]
Gaz veya sıvılar bir yerden basınç etkisiyle yukarıya doğru birdenbire ve hızla çıkmak
- FITTIRMAK
-
-
[-i]
Aklını kaçırmak, delirmek, aklını yitirmek, çıldırmak
-
[-i]
Aklını kaçırmak, delirmek, aklını yitirmek, çıldırmak
- FISLATMAK
-
-
[-i]
Fıslama işini yaptırmak
-
[-i]
Fıslama işini yaptırmak
- FIRINLAMA
-
-
[isim]
Fırınlamak işi
-
[isim]
Fırınlamak işi
- FIKIRDAMA
-
-
[isim]
Fıkırdamak işi
-
[isim]
Fıkırdamak işi
- FISILDAMA
-
-
[isim]
Fısıldamak işi
-
[isim]
Fısıldamak işi
- FIŞILDAMA
-
-
[isim]
Fışır fışır ses çıkarma
-
[isim]
Fışır fışır ses çıkarma
- FIRDOLAYI
-
-
[zarf]
Çepeçevre
- "Tulumbanın yöresindeki taş sekinin dibine fırdolayı kadife çiçekleri dikilmişti." (Yahya Kemal)
-
[zarf]
Çepeçevre
- FIRLATMAK
-
-
[-i]
Hızla atmak, bulunduğu yerden dışarı atmak
- "Ali Rıza balıkçılara doğru bir taş fırlattı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Hızla atmak, bulunduğu yerden dışarı atmak
- FISLANMAK
-
-
[nsz]
Fıslama işi yapılmak
-
[nsz]
Fıslama işi yapılmak