Başında fı olan 8 harfli 31 kelime var. Fı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde fı olan kelimeler listesine ya da sonu fı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında fı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FIRLAYIŞ
-
-
[isim]
Fırlama işi veya biçimi
-
[isim]
Fırlama işi veya biçimi
- FIRILDAK
-
-
[isim]
Rüzgârla dönen, çember biçiminde çocuk oyuncağı
- "Anasının gözü kardeşi, işi gücü fırıldak çevirmek." (Atilla İlhan)
-
Havalandırmak amacıyla oda veya mutfak pencerelerine takılan kanatlı araç
-
Ocak veya soba borusunun iyi çekmesini sağlamak için tepesine takılan ve rüzgârın gittiği yöne dönebilecek biçimde yapılan şapka
-
Dolap, düzen, hile
-
[isim]
Rüzgârla dönen, çember biçiminde çocuk oyuncağı
- FIŞKIRIK
-
-
[isim]
Fıskiye
-
[isim]
Fıskiye
- FISLAMAK
-
-
[-i]
Fısıldamak
-
Gizlice haber vermek
-
[-i]
Fısıldamak
- FIŞKILIK
-
-
[isim]
Fışkının biriktirildiği yer
-
[isim]
Fışkının biriktirildiği yer
- FITRATEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Yaradılıştan
- "Okuyup yazması da ötekilerden fazla, fıtraten de müsait." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Yaradılıştan
- FIRFIRLI
-
-
[sıfat]
Fırfırı olan
- "Fırfırlı etek."
-
[sıfat]
Fırfırı olan
- FIŞKIRIŞ
-
-
[isim]
Fışkırma işi veya biçimi
-
[isim]
Fışkırma işi veya biçimi
- FISTIKÇI
-
-
[isim]
Fıstık yetiştiren veya satan kimse
-
[isim]
Fıstık yetiştiren veya satan kimse
- FIKRAMSI
-
-
[sıfat]
Fıkrayı andıran, fıkraya benzeyen, fıkra gibi
-
[sıfat]
Fıkrayı andıran, fıkraya benzeyen, fıkra gibi
- FISLANMA
-
-
[isim]
Fıslanmak işi
-
[isim]
Fıslanmak işi
- FIRLAMAK
-
-
[nsz]
Hızla, birdenbire bulunduğu yerden çıkmak, ayrılmak
- "Çöpçü beygiri, deli gibi rayın üzerine fırlamıştı." (Haldun Taner)
-
Yerinden oynayıp ileriye doğru çıkıntı yapmak
- "Gözleri yerinden fırlamış. Omuz kemiği fırlamış."
-
Fiyatı birdenbire yükselmek
- "Borsada altın fiyatları fırladı."
-
[nsz]
Hızla, birdenbire bulunduğu yerden çıkmak, ayrılmak
- FISFISLI
- ...
- FITTIRMA
-
-
[isim]
Fıttırmak işi veya durumu
-
[isim]
Fıttırmak işi veya durumu
- FIRTLAMA
- ...
- FIKIRDAK
-
-
Cilveli, oynak (kadın, kız)
-
Cilveli, oynak (kadın, kız)
- FIKRAMAK
-
-
[nsz]
Herhangi bir yiyecek ekşimek, fışlamak
-
[nsz]
Herhangi bir yiyecek ekşimek, fışlamak
- FINDIKLI
- ...
- FIRSATÇI
-
-
[isim]
Fırsatları iyi değerlendiren, fırsat kollayan kimse
-
[isim]
Fırsatları iyi değerlendiren, fırsat kollayan kimse
- FIRINLIK
-
-
Fırında pişirilmeye hazır (yemek)
-
Fırının alacağı kadar
- "Bir fırınlık ekmek."
-
Fırında pişirilmeye hazır (yemek)