Başında fı olan 11 harfli 24 kelime var. Fı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde fı olan kelimeler listesine ya da sonu fı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında fı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FIKIRDATMAK
-
-
[-i]
Fıkır fıkır kaynatmak
-
Cilve yapmasına sebep olmak
-
[-i]
Fıkır fıkır kaynatmak
- FISTIKÇILIK
-
-
[isim]
Fıstık yetiştirme işi
-
Fıstık alıp satma işi
-
[isim]
Fıstık yetiştirme işi
- FIRILDANMAK
-
-
[nsz]
Fırıl fırıl dönmek
-
[nsz]
Fırıl fırıl dönmek
- FIRSATÇILIK
-
-
[isim]
Fırsatçı olma durumu
-
[isim]
Fırsatçı olma durumu
- FIRILDAKLIK
- ...
- FIKIRDAKLIK
-
-
[isim]
Fıkırdak olma durumu
-
[isim]
Fıkırdak olma durumu
- FIRLATILMAK
-
-
[nsz]
Fırlatma işi yapılmak
-
[nsz]
Fırlatma işi yapılmak
- FIKIRDAŞMAK
-
-
[nsz]
Oynakça davranışlarda bulunmak
- "Otomobilin içinde gülüşen, fıkırdaşan dört, beş hanım var." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Oynakça davranışlarda bulunmak
- FISTIKLAMAK
-
-
[-i]
Kışkırtmak amacıyla araya nifak sokmak
-
[-i]
Kışkırtmak amacıyla araya nifak sokmak
- FISFISLANMA
-
-
[isim]
Fısfıslanmak işi veya durumu
-
[isim]
Fısfıslanmak işi veya durumu
- FISFISLATMA
-
-
[isim]
Fısfıtlatmak işi
-
[isim]
Fısfıtlatmak işi
- FIRILDATMAK
-
-
[-i]
Fırıl fırıl çevirmek
- "Sapanı fırıldattı, taşı saldı."
-
[-i]
Fırıl fırıl çevirmek
- FISILDANMAK
-
-
[nsz]
Fısıltı hâlinde söylenmek
- "Kulaktan kulağa, gidecek olanların isimleri fısıldanıyordu." (Atilla İlhan)
-
[nsz]
Fısıltı hâlinde söylenmek
- FIRÇALANMAK
-
-
[nsz]
Fırça ile ovulmak, düzgünleştirilip parlatmak veya temizlenmek
- "Saçlar, sımsıkı taranmış, fırçalanmış, ensesinde bir topuz yapılmıştı." (Halide Edip Adıvar)
-
Çok azarlanmak
-
[nsz]
Fırça ile ovulmak, düzgünleştirilip parlatmak veya temizlenmek
- FISILDAŞMAK
-
-
[nsz]
Birbirine fısıldamak
- "Bazı aileler sokağa çıkmış, genç kızlar aralarında fısıldaşıyorlardı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[nsz]
Birbirine fısıldamak
- FIRÇALATMAK
-
-
[-i]
Fırçalama işini yaptırmak
-
[-i]
Fırçalama işini yaptırmak
- FINDIKKIRAN
-
-
[isim]
Fındık ve buna benzer kabuklu yemişlerin kabuğunu kırmaya yarayan araç
-
İşveli, şuh, baştan çıkarıcı kadın
-
[isim]
Fındık ve buna benzer kabuklu yemişlerin kabuğunu kırmaya yarayan araç
- FIŞIRDATMAK
-
-
[-i]
Fışır fışır ses çıkartmak
-
[-i]
Fışır fışır ses çıkartmak
- FISFISLAMAK
-
-
[-i]
Koku, ilaç vb. sıvıları püskürtmek
-
[-i]
Koku, ilaç vb. sıvıları püskürtmek
- FIŞKIRTILMA
-
-
[isim]
Fışkırtılmak işi
-
[isim]
Fışkırtılmak işi