Başında fir olan 19 kelime var. Fir ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde fir olan kelimeler listesine ya da sonu fir ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında fir bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
FİRAVUNLAŞMAK
FİRAVUNLAŞMA, FİRKETELEMEK
FİRKETELEME
FİRAVUNLUK
FİRARİLİK
FİRAKLI, FİRAVUN, FİRFİRİ, FİRKETE
FİRARİ, FİRKAT, FİRUZE
FİRAK, FİRAR, FİREZ, FİRİK, FİRMA
FİRE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FİRAVUNLAŞMAK
-
-
[nsz]
Kötü, acımasız bir insan olmak
-
[nsz]
Kötü, acımasız bir insan olmak
- FİRAVUNLAŞMA
-
-
[isim]
Firavunlaşmak işi
-
[isim]
Firavunlaşmak işi
- FİRKETELEMEK
-
-
[-i]
Firkete ile tutturmak
-
[-i]
Firkete ile tutturmak
- FİRKETELEME
-
-
[isim]
Firketelemek işi
-
[isim]
Firketelemek işi
- FİRAVUNLUK
-
-
[isim]
Firavun olma durumu
-
Firavunun görevi
-
Kibirli, suratsız ve kötü yürekli kimse olma durumu
-
[isim]
Firavun olma durumu
- FİRARİLİK
- ...
- FİRAKLI
-
-
[sıfat]
Üzüntülü, dokunaklı, içe işleyen
- "... başka türlü yazamazdı, canı isterse hem onun yazacağı çok tesirli, firaklı olurdu." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Üzüntülü, dokunaklı, içe işleyen
- FİRKETE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Kadınların saçlarını tutturmak için kullandıkları U biçimindeki naylon veya telden saç tokası, çengelli iğne
-
[isim]
Kadınların saçlarını tutturmak için kullandıkları U biçimindeki naylon veya telden saç tokası, çengelli iğne
- FİRFİRİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Parlak kızıl renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Parlak kızıl renk
- FİRAVUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eski Mısır hükümdarlarına verilen unvan
-
İskambil kâğıtlarıyla oynanan bir çeşit oyun
-
Kibirli, suratsız ve kötü yürekli kimse
-
[isim]
Eski Mısır hükümdarlarına verilen unvan
- FİRKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ayrılış, ayrılık
- "Bir firkat geldi de durdum ağladım / Öpüp kokladığım güller perişan." (Karacaoğlan)
-
[isim]
Ayrılış, ayrılık
- FİRARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kaçak, kaçkın, kaçmış olan (kimse)
-
[sıfat]
Kaçak, kaçkın, kaçmış olan (kimse)
- FİRUZE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Küpe ve yüzük taşı gibi süslemede kullanılan, mavi renkli, saydam olmayan hidratlı doğal alüminyum ve fosfattan oluşan değerli bir mineral
-
[isim]
Küpe ve yüzük taşı gibi süslemede kullanılan, mavi renkli, saydam olmayan hidratlı doğal alüminyum ve fosfattan oluşan değerli bir mineral
- FİRİK
-
-
[isim]
Olgunlaşmak üzere olan tahıl
- "Firik, daha yeşilken koparılıp kurutulmuş buğday taneleridir, pilavında bir taze çimen ve ilkbahar kokusu vardır." (Refik Halit Karay)
-
Çerez olarak yenen tahıl kavurgası
-
[isim]
Olgunlaşmak üzere olan tahıl
- FİREZ
-
-
[isim]
Ekin
- "Ekine firez derler / Güzele beyaz derler." (Halk türküsü)
-
Biçilmiş tarlada kalan tahıl kökleri, anız
- "Frezleri, biçerdöverlerin oraya buraya fırlattığı sapları tepeleyerek geçtiler." (Yahya Kemal)
-
[isim]
Ekin
- FİRMA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Tüzel kişiliği olsun olmasın bir ekonomik etkinlik birimi
-
[isim]
Tüzel kişiliği olsun olmasın bir ekonomik etkinlik birimi
- FİRAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kaçma, kurtulma
- "Bu gidişe firar denilmez, kurtuluşa gidiyoruz." (Aka Gündüz)
-
Bir sanık, tutuklu veya hükümlünün gözcülerin elinden kurtulması
- "Bu ikinci firar teşebbüsünden sonra, kendim de pişman oldum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Kaçma, kurtulma
- FİRAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ayrılış, ayrılık
-
[isim]
Ayrılış, ayrılık
- FİRE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Her tür ticari malda kuruma, dökülme, bozulma vb. sebeplerle eksilme, ağırlık yitimi
- "Sabun kuruyunca çok fire verir."
-
Bir iş yapılırken çıkan artık parça
-
[isim]
Her tür ticari malda kuruma, dökülme, bozulma vb. sebeplerle eksilme, ağırlık yitimi