Başında fa olan 7 harfli 36 kelime var. Fa ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde fa olan kelimeler listesine ya da sonu fa ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında fa bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A F Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AF, FA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FANUSLU
-
-
[sıfat]
Fanusu olan
- "Çabuk, fanuslu lambaları yak, paşa geldi." (Mithat Cemal Kuntay)
-
[sıfat]
Fanusu olan
- FAKÜLTE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir üniversitenin, öğrenim alanı veya uzmanlık konusu bakımından ayrılmış kollarından her biri
- "Bir ev hizmetçisi azıcık dişini sıkınca çocuğunu fakülteye gönderebiliyor." (Çetin Altan)
-
[isim]
Bir üniversitenin, öğrenim alanı veya uzmanlık konusu bakımından ayrılmış kollarından her biri
- FARIMAK
-
-
[nsz]
Güçsüz düşmek, yorulmak
-
Eskimek, yıpranmak
-
Vazgeçmek, usanmak
- "Sakin olsam bu sevdadan farısam / Balsız kovan gibi bomboş olurum." (Âşık Veysel)
-
Kocamak, yaşlanmak, ihtiyarlamak
-
[nsz]
Güçsüz düşmek, yorulmak
- FACİALI
-
-
[sıfat]
Faciası olan, facia gibi karşılanan
- "Şimdi karşısında bulunduğu vaziyet o kadar facialıydı ki böyle hafif teessürlerle geçiştirilmesine imkân bulamıyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Faciası olan, facia gibi karşılanan
- FANATİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Bağnaz
- "Kendine fanatik tutkunluk duyan insana göre, dünyanın ekseni kendisidir." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Bağnaz
- FAYDALI
-
-
[sıfat]
Yararlı
- "Seninle dostluğumuzu, artık hayırlı ve faydalı buluyor." (Haldun Taner)
- "Ben şurada karınca kaderince daha faydalı olmaya çalışırım." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Yararlı
- FALANCA
-
-
[sıfat]
Falan
- "Falanca yerde, falanca gün."
-
[zamir]
Falan kimse
- "Falanca geldi."
-
[sıfat]
Falan
- FALÇATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Eğri kunduracı bıçağı
-
[isim]
Eğri kunduracı bıçağı
- FAZLACA
-
-
[zarf]
Gereğinden biraz daha çok olarak, bir hayli
- "Tuzak olsun diye bu şaşkın beye fazlaca sokuluyorlar." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Gereğinden biraz daha çok olarak, bir hayli
- FAKİRCE
-
-
[sıfat]
Yoksul
-
[zarf]
Fakire benzer biçimde
-
[sıfat]
Yoksul
- FALSOLU
-
-
[sıfat]
Yanlış, hatalı, kusurlu
- "Bu saydığım, rolün falsolu tarafları." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Uygun ve yerinde olmayan
-
Döne döne ve ekseninden kayarak, kavisli
-
[sıfat]
Yanlış, hatalı, kusurlu
- FANİLİK
- ...
- FABRİKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
İşlenmemiş veya yarı işlenmiş maddelerin makine, araç vb. ile işlenerek tüketime hazır duruma getirildiği sanayi kuruluşu, üretimevi
- "Bir deri fabrikası her yerde yapılabilir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
İşlenmemiş veya yarı işlenmiş maddelerin makine, araç vb. ile işlenerek tüketime hazır duruma getirildiği sanayi kuruluşu, üretimevi
- FASARYA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[sıfat]
Boş, anlamsız (söz)
-
İşe yaramaz, yeteneksiz
- "Öylesine fasarya semt takımında bile yer alamaz, her zaman yedek dururdu." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Boş, anlamsız (söz)
- FALNAME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Fala bakmanın inceliklerini ve yorumlama özelliklerini anlatan kitap
-
[isim]
Fala bakmanın inceliklerini ve yorumlama özelliklerini anlatan kitap
- FARFARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çok konuşan
- "Dalmış gülüp konuşmaya yüzlerce farfara / Yorgun kulaklarımda sürerken bu yaygara." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Ağzı kalabalık
-
Yüksek sesle konuşan
-
Çok övünen
-
[sıfat]
Çok konuşan
- FAKATLI
- ...
- FAALLİK
- ...
- FAHRİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Divan edebiyatında şairlerin kendi özelliklerinden övünerek söz ettikleri manzume veya manzumenin bir bölümü
-
[isim]
Divan edebiyatında şairlerin kendi özelliklerinden övünerek söz ettikleri manzume veya manzumenin bir bölümü
- FASULYE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Fasulyegillerden, barbunya, çalı, ayşekadın, horoz vb. türleri bulunan bitki (Phaseolus vulgaris)
- "Fasulye sırığı gibi üç buçuk akasya ile park mı olurmuş?" (Tarık Buğra)
-
Bu bitkinin sebze olarak yararlanılan yeşil ürünü ve kuru tohumları
-
[isim]
Fasulyegillerden, barbunya, çalı, ayşekadın, horoz vb. türleri bulunan bitki (Phaseolus vulgaris)