Sonunda f olan 5 harfli 78 kelime var. F harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde f harfi olan kelimeler listesine ya da başında f harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SINIF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Öğrencilerin yıllık öğrenime göre ayrıldıkları bölümlerden her biri
    • "Birinci sınıf öğrencileri."
  2. Çeşitli amaçlarla oluşmuş kümeler
  3. Ders okutulan yer, dershane, derslik
  4. Önemlerine, niteliklerine göre kişi veya nesnelerin yerleştirildiği kategorilerden her biri
    • "Üçüncü sınıf bir gazeteciydi." (Necati Cumalı)
  5. Takımlardan oluşan birlik, dalların alt bölümü
    • "Memeliler, kuşlar, balıklar, omurgalılar dalının birer sınıfıdırlar."
  6. Belli ortak belirtileri olan tek tek nesneler öbeği
  7. Bir toplumda, aynı görevi yapan, aynı yararı sağlayan, aynı şartlarda yaşayan büyük insan grubu, klas
    • "Parter, her sınıftan insanla hıncahınç dolu idi." (Reşat Nuri Güntekin)

NISIF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yarı

AKTİF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Etkin, canlı, hareketli, çalışkan, faal
  2. Etkili, etken
  3. [isim] Etken
  4. [isim] Bir ticarethanenin, ortaklığın para ile değerlendirilebilen mal ve haklarının tümü

RESİF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Su düzeyindeki sıra kayalar

ŞERİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kutsal, şerefli
  2. Soylu, temiz

TELİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Uzlaştırma
    • "Eski insanlar, esasen bu iki hadiseyi telif etmişler." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Kitap yazma
    • "Babamın gene o tarihte oynanan bir telif piyesi de o sahnede oynamıştı." (Halit Fahri Ozansoy)
  3. Telif hakkı

ZARİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Çekicilik, biçim, görünüş, durum, konuşma ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen
    • "Camilerimizdeki o zarif çizgilerin şiirini bir daha duyacak." (Orhan Seyfi Orhon)
  2. Beğenilir ve nükteli (dil, konuşma vb.)
    • "Zarif bir söz."
  3. İnce, albenili

YULAF

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Buğdaygillerden, en çok hayvan yemi olarak yetiştirilen otsu bitki (Avena sativa)
  2. Bu bitkinin tanesi

ELYAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Genellikle iplik durumuna getirilebilir lifli madde
  2. [sıfat] Bu maddeden yapılmış

VAKIF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir hizmetin gelecekte de yapılması için belli şartlarla ve resmî bir yolla ayrılarak bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk, para
    • "Siyasi partiler vakıf kuramazlar." (Anayasa)
  2. Bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk ve paranın idare edildiği yer
    • "Dernekler, vakıflar ... kendi konu ve amaçları dışında toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleyemezler." (Anayasa)
  3. Birçok kişi tarafından kurulan ve toplum yararına çalışmayı ilke edinen kuruluş

ŞEREF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, onur
    • "İnsanın şerefi. Yurdun şerefi."
    • "Bugünün şerefine giydiği yabanlık lacivert entarisiyle annesi kapıda bekliyordu." (Halide Edip Adıvar)
    • "Dükkânın açılışı şerefine içildi." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Erdem, gözü peklik ve yetenekle kazanılmış iyi şöhret
    • "Kolay şöhret, güç sanatın şerefini daima kıskanmıştır." (Falih Rıfkı Atay)

ZÜLÜF

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Şakaklardan sarkan saç lülesi
    • "Eser seher yeli zülfün dağıtır / Gerdana dökülen tel incinmesin." (Karacaoğlan)
  2. Sevgilinin saçı, zülfüyâr

TARİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tanım
    • "Bu toplantıdan nasıl bir gönül bulantısıyla çıktığımı tarif edemem." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Bir işin yapılış yöntemini açıklama ve belirtme
  3. Bir şeyin bulunduğu yeri, çevre ile ilgisini belirterek açıklama

ETRAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yanlar, taraflar
    • "Her vakit oturdukları büyücek masanın etrafına yerleştiler." (Peyami Safa)
    • "Vaktiyle etrafı boş bulduğu için mistik sıfatını takınmak istemişti." (Asaf Halet Çelebi)
    • "Ön arabanın karşısına geçerler, bohçacı ve yazmacı kadınların tuhaflığa vurarak etrafını alırlar." (Refik Halit Karay)
  2. Çevre, dolay
    • "Meçhul kadın korka korka etrafına bakındı." (Aka Gündüz)
  3. Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu kimseler, yakınlar, muhit
    • "Ama derdini etrafına anlatamıyordu işte." (Samiha Ayverdi)

AHLAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Halefler, eslaf karşıtı

EVSAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Nitelikler, vasıflar

ESNAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Küçük sermaye ve zanaat sahibi
    • "Kendileri balıkçı olmayıp da balık satan esnafı da severim." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Başlıca düşüncesi, mesleğinin bütün inceliklerinden yararlanıp bunları karşısındakinin zararına kullanarak ve meslekte kötü örnek oluşturarak çok para kazanmak olan kimse
  3. Kötü yola sapmış olan kadın
    • "Esnaftan bir kadın."

HOŞAF

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bütün veya dilimler hâlindeki kuru meyvenin şekerli suyla kaynatılmasıyla yapılan bir tür tatlı

ZÜYUF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kalp veya ayarı düşük paralar

HAYIF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Haksızlık, insafsızlık
  2. Acınma, üzülme
  3. [ünlem] "Vah, heyhat, yazık" anlamlarında kullanılan bir söz

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü