Başında eğ olan 8 harfli 17 kelime var. Eğ ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde eğ olan kelimeler listesine ya da sonu eğ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında eğ bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EĞRİLMEK
-
-
[nsz]
Eğri duruma gelmek
- "Ayağa kalkarak gözlerimle derenin eğrilen, kıvrılan yerlerinde avcıyı aradım." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Eğri duruma gelmek
- EĞDİRMEK
-
-
[-i]
Eğik duruma getirmek, getirtmek
- "Eğdirme fesini yâr yâr kalkar da giderim." (Halk türküsü)
-
[-i]
Eğik duruma getirmek, getirtmek
- EĞRİTMEK
-
-
[-i]
Eğriltmek
-
[-i]
Eğriltmek
- EĞİTİLME
-
-
[isim]
Eğitilmek işi
-
[isim]
Eğitilmek işi
- EĞRİLTME
-
-
[isim]
Eğriltmek işi
-
[isim]
Eğriltmek işi
- EĞELENME
- ...
- EĞDİRTME
- ...
- EĞİLİNME
- ...
- EĞİTİLİŞ
- ...
- EĞEBİLME
- ...
- EĞİLİMLİ
-
-
[sıfat]
Eğilimi olan, istekli, meyyal, mail
-
[sıfat]
Eğilimi olan, istekli, meyyal, mail
- EĞELEMEK
-
-
[-i]
Eğe ile düzleştirmek, aşındırmak
-
[-i]
Eğe ile düzleştirmek, aşındırmak
- EĞİRTMEK
-
-
[-i]
Eğirme işi yaptırmak
-
[-i]
Eğirme işi yaptırmak
- EĞİTİMCİ
-
-
[isim]
Eğitim işiyle uğraşan kimse, terbiyeci, pedagog
-
[isim]
Eğitim işiyle uğraşan kimse, terbiyeci, pedagog
- EĞLENMEK
-
-
[nsz]
Neşeli, hoşça vakit geçirmek
- "Aklıma ne kadar kötü şeyler hücum ederse o kadar eğleniyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-le]
Bir kimsenin herhangi bir kusuru veya zayıf noktası ile alay etmek
- "Yalnız bunları sordu ve inan ki benimle eğlendi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir yerde durmak, beklemek, tevakkuf etmek
- "Yemen'e gönderilirken Beyrut'ta bir hafta eğlenmiş hem şehri görmüş hem de Cebel köylerinde gezintiler yapmıştı." (Refik Halit Karay)
-
Oyalanmak
-
[nsz]
Neşeli, hoşça vakit geçirmek
- EĞLEŞMEK
-
-
[nsz]
Oyalanmak, eğlenmek, tevakkuf etmek
- "Hadi boş yere eğleşme. Git eşeğini ara." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir yerde oturmak, yaşamak, ikamet etmek
-
[nsz]
Oyalanmak, eğlenmek, tevakkuf etmek
- EĞİTİMLİ
-
-
[sıfat]
Eğitim görmüş, eğitilmiş
-
[sıfat]
Eğitim görmüş, eğitilmiş