Sonunda etmek olan 9 harfli 131 kelime var. ETMEK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde etmek olan kelimeler listesine ya da başında etmek olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E K M T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
ETMEK, TEKME, TEMEK
4 Harfli Kelimeler
EKME, EMEK, EMET, ETEK, ETME, KEME, KETE, MEKE, TEKE
3 Harfli Kelimeler
EKE, KEM, KET, MET, TEK, TEM
2 Harfli Kelimeler
EK, EM, ET, KE, ME, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SÖYLETMEK
-
-
[-i]
Söylemesine yol açmak
-
Söylemek zorunda bırakmak, itiraf ettirmek
- "Öldüreceği, laf söyleteceği adamı diri diri fırına kor, gözünün önünde yakardı." (Ömer Seyfettin)
-
[-i]
Söylemesine yol açmak
- GEVRETMEK
-
-
[-i]
Bir şeyin gevremesini sağlamak
-
[-i]
Bir şeyin gevremesini sağlamak
- NAKZETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Bozmak
- "Yemini nakzetmek."
-
Yargıtay, bir mahkemenin yargısını yerinde veya yolunda bulmayarak geri çevirmek
-
[-i]
Bozmak
- BAHSETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-den]
Bir konu üzerinde söz söylemek, konuşmak
- "O, yanıma oturarak kara haberlerden, kötü rivayetlerden bahsetti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-den]
Bir konu üzerinde söz söylemek, konuşmak
- HACCETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[nsz]
Müslümanlıkta hac zamanında Kâbe'yi ziyaret ve tavaf etmek
-
Hristiyanlıkta kutsal sayılan yerleri ziyaret etmek
-
[nsz]
Müslümanlıkta hac zamanında Kâbe'yi ziyaret ve tavaf etmek
- KÜTLETMEK
-
-
[-i]
"Küt" diye ses çıkartmak
-
[-i]
"Küt" diye ses çıkartmak
- DÜZLETMEK
-
-
[-i]
Düz duruma getirmek
-
[-i]
Düz duruma getirmek
- İKİLETMEK
-
-
[-i]
İkileme işini yaptırmak
-
[-i]
İkileme işini yaptırmak
- KİŞNETMEK
- ...
- LÜTFETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Vermek, ihsan etmek, bağışlamak
- "Okuduğumuz şiiri bana lütfeder misiniz?" (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[-i]
Söylemek, bildirmek
- "Adınızı lütfeder misiniz?"
-
[nsz]
İzin vermek, müsaade etmek
- "Acep bir morsa daha lütfeder misiniz, gibi nazikâne ve hatır alıcı cümleler sarf ettiği de olmuyor değildi." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Yüksek veya saygın bir kimse alçak gönüllülük göstermek
- "Lütfedip gelseniz."
-
[-i]
Vermek, ihsan etmek, bağışlamak
- KÖRLETMEK
-
-
[-i]
Keskinliğin azalmasına veya yitirilmesine sebep olmak
-
Değer ve yeteneklerinin yitirilmesine sebep olmak
-
[-i]
Keskinliğin azalmasına veya yitirilmesine sebep olmak
- NAZMETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Nazım biçimine sokmak, nazım olarak düzenlemek
- "Şair doğmuş olanlar bile nazmetmek kabiliyetini yavaş yavaş edinirler." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[-i]
Nazım biçimine sokmak, nazım olarak düzenlemek
- KÜKRETMEK
- ...
- TÜMLETMEK
- ...
- DERLETMEK
-
-
[-i]
Derleme işini yaptırmak
-
[-i]
Derleme işini yaptırmak
- NASBETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Atamak
-
[-i]
Atamak
- ZANNETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[nsz]
Sanmak
- "O kapalı zannettiğiniz ufuk birdenbire açılır." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[nsz]
Sanmak
- DEVRETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[nsz]
Dönmek, dolaşmak
-
Bir malın mülkiyetini, bir mal üzerindeki hakkı başkasına geçirmek
- "Bana gelip hisseni satın almak istiyorum, bana devret deseydin belki razı olurdum." (Orhan Kemal)
-
[-i]
Aktarmak
- "Büyük Millet Meclisi, Başkumandanlık yetkilerini Mustafa Kemal Paşa'ya devretmişti." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Baştan sona değin okumak, bitirmek
- "Tarih kitabını üç kez devrettim."
-
[nsz]
Dönmek, dolaşmak
- KAYBETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Yitirmek
- "Kadın o kadar kan kaybetmiş ki az daha ölecekmiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
Yenik düşmek, yenilmek
- "Savaşı kaybetmek. Bahsi kaybetmek."
-
Para bakımından zarara girmek
- "Hesapta bu binlerce lirayı kaybetmek ihtimali yok değildi şüphesiz..." (Reşat Enis)
-
Ölüm dolayısıyla ayrılmak
- "Bir kızım vardı, doğururken onu da kaybettik." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Yitirmek
- DİŞLETMEK
-
-
[-i]
Dişleme işini yaptırmak
-
Bir şeye diş açtırmak
- "Testereyi dişlettim."
-
[-i]
Dişleme işini yaptırmak