Sonunda et olan 8 harfli 78 kelime var. ET ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde et olan kelimeler listesine ya da başında et olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ET, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KARTONET
- ...
- MUKAYYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bağlı olan, bağlanmış
- "İstanbul pek havalandı, balolar, danslar... Kıza mukayyet olamayacağız." (Refik Halit Karay)
-
Bir şart veya kayıtla bağlı olan
-
Yazılmış, yazılı, kayıtlı
-
[sıfat]
Bağlı olan, bağlanmış
- TABİİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeye veya bir kimseye bağlı olma, bağımlılık, bağlılık
-
Uyruk
- "Fransız tabiiyetine girivermişler o zaman." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Bir şeye veya bir kimseye bağlı olma, bağımlılık, bağlılık
- ZIDDİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karşıtlık
- "Sasanlılarla İran'ın Üsküdar'a kadar gelişi ve Filistin'e kadar yürüyüşü bu zıddiyetin son haddini gösterir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Sevişmezlik, geçimsizlik, çekemezlik
-
[isim]
Karşıtlık
- HÜRRİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Özgürlük
- "Kadınlara erkeklerden ziyade hürriyet verilmesi taraftarıyım!" (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Özgürlük
- MAHVİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alçak gönüllülük
-
[isim]
Alçak gönüllülük
- ŞEYTANET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şeytanlık, kurnazlık
-
[isim]
Şeytanlık, kurnazlık
- MEMLEKET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların bütünü, ülke
- "Memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde olabilirler." (Atatürk)
-
Bir kimsenin doğup büyüdüğü yer, şehir, yurt
- "Memleket isterim / Ne başta dert ne gönülde hasret olsun." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
İklim ve üretim bakımından ele alınan bölge
- "Lübnan; portakal, turuncu, hurma ve muz memleketiydi." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların bütünü, ülke
- MUAVENET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yardım
- "Muavenetine ne kadar muhtacım, vicdan azabından nasıl perişanım, görmüyor musun?" (Atilla İlhan)
-
[isim]
Yardım
- MADDİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Maddilik
- "Gittikçe artan sessizlik içinde bu iki adamın maddiyetleri birer gürültü çıkarıyor gibi geliyor." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Maddilik
- ŞAHSİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zamir]
Kişilik, belirgin özellik
- "Ben birer şahsiyetleri olan bu yalıların çoğunu dostlarım gibi tanırım." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Kişi
- "Artık okuyucular için mühim bir şahsiyet olmaya başlamıştım." (Halide Edip Adıvar)
-
[zamir]
Kişilik, belirgin özellik
- BİSİKLET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tekerlekleri pedal aracılığıyla ayakla döndürülen binek aracı, çiftteker
- "Bisikletini, o her tarafı pırıl pırıl nikelajlı bisikletini alıp almamayı düşündü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Tekerlekleri pedal aracılığıyla ayakla döndürülen binek aracı, çiftteker
- SANDALET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yalnız tabanı bulunan, ayağa kordon ve kayışla bağlanan açık ayakkabı, sandal (III)
-
[isim]
Yalnız tabanı bulunan, ayağa kordon ve kayışla bağlanan açık ayakkabı, sandal (III)
- MÜLKİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İyelik, sahiplik
-
[isim]
İyelik, sahiplik
- ULUHİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tanrılık sıfatı, Allahlık vasfı
- "Gerçek Tanrı'nın yolunu bulamayanlar tabiatıyla birtakım düzme uluhiyetlere doğru saparlar." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Tanrılık sıfatı, Allahlık vasfı
- ADEMİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yokluk
-
[isim]
Yokluk
- HAYSİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Değer, saygınlık, itibar
- "Kendinden dinlediğine göre, çekilmenin sebebi bir haysiyet meselesi idi." (Falih Rıfkı Atay)
- "Bu söz haysiyetine dokundu."
-
Öz saygı
-
[isim]
Değer, saygınlık, itibar
- TROTİNET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir ayakla üzerine binilip öbür ayakla yeri teperek yol alınan ve bir yönetme kolu ile arka arkaya iki tekerleği bulunan çocuk oyuncağı
-
[isim]
Bir ayakla üzerine binilip öbür ayakla yeri teperek yol alınan ve bir yönetme kolu ile arka arkaya iki tekerleği bulunan çocuk oyuncağı
- SUİNİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kötü niyet
-
[isim]
Kötü niyet
- ACİLİYET
- ...