Sonunda et olan 7 harfli 174 kelime var. ET ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde et olan kelimeler listesine ya da başında et olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ET, TE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

UZVİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Organizma
    • "Dil yaşayan bir uzviyettir." (Burhan Felek)

İSKELET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İnsan ve hayvan bedeninin kemik çatısı, teşrih
  2. Yumuşak bölümleri dökülmüş, ölü bir vücudun kemiklerinin bütünü
  3. Bir şeyi oluşturan temel çatı
    • "Yanımızdaki genç, yolun ötesinde bir bina iskeleti gösterdi." (Falih Rıfkı Atay)
  4. Bir eserin genel planı
    • "Bir romanın iskeleti."
  5. [sıfat] Çok zayıf
  6. [sıfat] Kuru, çıplak
    • "Yürüdük, yürüdük, yaprakları düşmüş iskelet bir ormanın içine geldik." (Ömer Seyfettin)

İLLİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Nedensellik

MARİFET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ustalık, hüner, uzmanlık
    • "Meğer ne marifetleri varmış o gösterişsiz saatin!" (Haldun Taner)
  2. Uygun olmayan, hoşa gitmeyen, can sıkıcı iş veya davranış
    • "Yaptığın marifeti beğendin mi?"
  3. Bilim, bilgi
  4. Aracı, ikinci el

DİRAYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zekâ

NİYABET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Naiplik

AYNİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aynılık

MUTEMET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dairelerde, iş yerlerinde bazı para işlerine bakan görevli
  2. Kendisine inanılıp güvenilen kimse

ZİYARET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme
    • "Haftada iki gece ziyaretine giderdik." (Halit Fahri Ozansoy)
    • "Eli rehberli Amerikan turistleri gibi, geldikleri şehrin önce tarihî anıtlarını ziyaret ederler." (Haldun Taner)

VİZONET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Taklit vizon
    • "Parmağında zümrüt yüzüğü, üstünde vizonet kürküyle otururken kimselere, hiçbir yere değmemeye çalışan bir iş adamı karısı." (Tomris Uyar)

VESAYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Vasilik
    • "Vesayet ve himaye altına giren bir devlet istiklalini yitirir." (Haldun Taner)

SEFALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yoksulluk, yoksulluk sıkıntısı
    • "İnsan onu bir gördü mü evlerin, sokakların sefaletini unutur giderdi." (Tarık Buğra)

FERASET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlayış, seziş, sezgi
    • "Diplomatça bir ferasetle söylemek istediğini anlayıveriyordum." (Aka Gündüz)
  2. Zekâ

MERARET
...
VERASET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kalıtım
  2. Mirasta hak sahibi olma
    • "Hatta türedi ortaklar da çıkacak, veraset bile düzülecek, soy sop iddialarına girilecekti." (Tarık Buğra)

NEKAHET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hastalık sonrası, sağlıklı duruma geçme dönemi
    • "His var mı bu âlemde nekahet gibi tatlı." (Yahya Kemal Beyatlı)

VEKALET
...
KUİNTET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Beşli, kentet
    • "Ses kuinteti. Yaylı sazlar kuinteti."

VARİYET

  1. [isim] Varlık, zenginlik

RİYAZET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Nefsin isteklerini kırma
    • "Karargâhta âdeta bir manastır hayatının riyazeti içinde yaşıyorduk." (Halide Edip Adıvar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü