Sonunda et olan 6 harfli 161 kelime var. ET ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde et olan kelimeler listesine ya da başında et olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ET, TE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GOFRET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Üzeri petek biçiminde, arasında krema bulunan, bisküviye benzer tatlı, hafif bir yiyecek

BRİKET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Linyit ve kömür tozundan basınçla elde edilen yakıt
  2. Linyit, kömür tozu ve katran tortusundan basınçla elde edilen, tuğla biçimli yapı malzemesi
  3. Kum ve çimentonun birleştirilmesiyle elde edilen yapı malzemesi

MİNNET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, gönül borcu, müdana
    • "Sesinde bir minnetin sıcaklığı vardı." (Haldun Taner)
    • "Bana karşı gösterilen bu güven ve sevgiden dolayı çok minnet duymama rağmen, siyasi hayata atılmak istemiyordum." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bir iyiliğe karşı teşekkür etme, memnuniyet duyma
    • "Oğlunun elinden ne gelse borç sayıyor, ödeyemeyeceği bir minnet duygusu altında eziliyordu." (Necati Cumalı)

RÜŞVET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yaptırılmak istenen bir işte yasa dışı kolaylık ve çabukluk sağlanması için bir kimseye mal veya para olarak sağlanan çıkar
    • "Bu zat rüşvetin, hediyenin korkunç bir düşmanıymış!" (Ömer Seyfettin)

AHİRET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dinî inanışa göre, insanın öldükten sonra dirilip sonsuza dek kalacağı ve Tanrı'ya hesap vereceği yer, öbür dünya, öteki dünya
    • "Artık sana dünyada rastlayamazsam yarın ahirette on parmağım yakanda olsun!" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

İHANET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hıyanet, hainlik
    • "Nerede sadakat beklersek orada ihanete uğrarız." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Evlilikte, sevgide aldatma, sadakatsizlik
  3. Gerektiğinde yardımda bulunmama, bir kimsenin güvenini yok etme

AFİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hasta olmama durumu, sağlık, esenlik
    • "Allah daha ziyade afiyet versin." (Necati Cumalı)
    • "Cezveyi sürüyor, fincana boşaltıyor, kahveyi afiyetle içiyordu." (Sait Faik Abasıyanık)

HAYRET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Beklenmedik, garip bir şeyin sebep olduğu şaşkınlık, şaşırma
    • "... hayret ve teessüründen masanın yanındaki sandalyeye yığılmıştı." (Ömer Seyfettin)
    • "Bunları oyuncak sanır ve niçin satmadığına hayret ederdi." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "... gerçek karşısında hayrete düşmekten kendimi alamıyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. [ünlem] Şaşılan bir şey karşısında söylenen söz

SÜNNET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hz. Muhammed'in Müslümanlarca uyulması gerekli sayılan davranışları ve herhangi bir konuda söylemiş olduğu söz
  2. Erkek çocukta, erkeklik organının ucundaki derinin çepeçevre kesilmesi
  3. Sünnet düğünü

CİNNET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Delilik
    • "Ayol, duydunuz mu? Fahim Bey cinnet getirmiş." (Abdülhak Şinasi Hisar)

ŞEVKET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Büyüklük, ululuk, yücelik, heybet

HAZRET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yüce kabul edilen kimselerin adlarının başına saygı, övme, yüceltme amacıyla getirilen unvan
    • "Hazreti Ali. Hazreti Fatma."
  2. Adı söylenmeyen bir kimseden söz edilirken kullanılan bir söz
    • "Bilen bilir, kolay okunan yazar değildir, hazret." (Refik Erduran)
  3. Kullanıldığında bir kişinin küçümsendiğini anlatan bir söz
  4. [ünlem] Genellikle erkekler arasında senli benli konuşmada kullanılan bir seslenme sözü
    • "Hazret! Şu kitabı uzatır mısın?"

KLOŞET
...
MARKET

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Özellikle her türlü yiyecek maddesinin, ev, büro, mağaza vb. yerlere ait gereçlerin satıldığı dükkân

ŞERBET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Meyve suyu ile şekerli su karıştırılarak yapılan içecek
    • "Biraz sonra gümüş bir tepsi içinde ahududu şerbeti getirdiler." (Ahmet Haşim)
  2. Belli törenlerde konuklara sunulan şekerli içecek
    • "Hemen o haftalarda bir sabah Muhsin Beylerin evinde nikâh şerbetleri içildi." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Bazı maddelerin suda eritilmişi
    • "Gübre şerbeti. Çimento şerbeti."
  4. Sözlenmek veya nişanlanmak üzere tarafların anlaşması durumunda tören yapılarak içilen içecek

ZİMMET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Üstünde olan şey
  2. Kurum ve kuruluşlarda çalışanlara veya para işleri ile uğraşan görevliye imza karşılığı teslim edilen para veya eşya
  3. Bir kimsenin yasal olmayan yollardan üzerine geçirip ödemeye zorunlu olduğu para
  4. Bir ticaret kuruluşunun borçlarının tümü

AZAMET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ululuk, büyüklük
  2. Gurur
    • "Arkadaşlarımdan ayrılıp onun yanına geçmek azametime dokundu." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Görkem, gösteriş, heybet
  4. Debdebe
  5. Çalım, kurum, tekebbür
    • "Şu her tarafından temizlik ve azamet akan şişman adama bile sorabilirdi." (Sait Faik Abasıyanık)

HÜCCET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Belgit
  2. Tanıt
    • "Alnında, göğsünde kalçasında taşıdığı yara izleri bu kahramanlığın inkâr kabul etmez hüccetleri." (Haldun Taner)

İMARET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İmarethane

UFUNET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Pis koku
    • "Kokladığım bu havada devrin ufunetini hissediyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. İrin, cerahat

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü