Sonunda et olan 6 harfli 161 kelime var. ET ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde et olan kelimeler listesine ya da başında et olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ET, TE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

İMARET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İmarethane

DENAET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Alçaklık

İCAZET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İzin, onay, onaylama
    • "Bir çift ayakkabı almak için dahi ondan icazet almak zorunda kalıyorum." (Ayşe Kulin)
  2. Diploma

MÜFRET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Teklik

USULET
...
BRAKET

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Dikişten çıkan kitapların sırtına makine ile bez geçirme

ŞERBET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Meyve suyu ile şekerli su karıştırılarak yapılan içecek
    • "Biraz sonra gümüş bir tepsi içinde ahududu şerbeti getirdiler." (Ahmet Haşim)
  2. Belli törenlerde konuklara sunulan şekerli içecek
    • "Hemen o haftalarda bir sabah Muhsin Beylerin evinde nikâh şerbetleri içildi." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Bazı maddelerin suda eritilmişi
    • "Gübre şerbeti. Çimento şerbeti."
  4. Sözlenmek veya nişanlanmak üzere tarafların anlaşması durumunda tören yapılarak içilen içecek

AFİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hasta olmama durumu, sağlık, esenlik
    • "Allah daha ziyade afiyet versin." (Necati Cumalı)
    • "Cezveyi sürüyor, fincana boşaltıyor, kahveyi afiyetle içiyordu." (Sait Faik Abasıyanık)

EMANET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia
    • "Emaneti olanlar burada her vakit bunlarla ilgilenecek bir çırak bulurlar." (Salâh Birsel)
    • "Bavullarımı otele emanet bıraktım."
    • "Değirmenimi evvel Allah, sonra size emanet ediyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Bir kimse ile birine gönderilen şey
    • "İstanbul'dan getirdiğim emanetinizi akşam benden alınız."
  3. Eşyanın ücret karşılığı geçici bir süre bırakıldığı yer
  4. Can, ruh
    • "Allah emanetini alsın da kurtulayım."

SAFFET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Temizlik, arılık
    • "Gençlerin tecrübelerle yıpranmamış bir saffet içindeki yüzlerinde yorgunluk duyulmaz." (Abdülhak Şinasi Hisar)

SEYRET

  1. beklenmedik bir şey olacağını anlatan bir söz
    • "Kitapçı vitrinlerinde kendi eserlerini gördükçe durup hayran hayran seyrediyor." (Haldun Taner)
    • "Sen şimdi curcunayı seyret!"

MİHNET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sıkıntı, üzüntü
    • "Her mihnet kabulüm yeter ki / Gün eksilmesin penceremden." (Cahit Sıtkı Tarancı)

ŞEVKET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Büyüklük, ululuk, yücelik, heybet

HİKMET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bilgelik
  2. Neden, gizli neden
    • "Ben artık korkmuyorum her şeyde bir hikmet var / Gecenin sonu seher, kışın sonunda bahar." (Zeki Ömer Defne)
  3. Tanrı'nın insanlarca anlaşılamayan amacı
  4. Özlü söz, vecize
    • "Biz bize benzeriz sözü ile millî hikmetlerimizin en doğrusunu söylemişiz." (Falih Rıfkı Atay)
  5. Fizik
  6. Felsefe

BRİKET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Linyit ve kömür tozundan basınçla elde edilen yakıt
  2. Linyit, kömür tozu ve katran tortusundan basınçla elde edilen, tuğla biçimli yapı malzemesi
  3. Kum ve çimentonun birleştirilmesiyle elde edilen yapı malzemesi

MÜSPET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Olumlu

VAHDET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir olma, tek olma, birlik, teklik

APOLET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Subaylarda rütbeyi göstermek için üniformaların omuzlarına takılan işaretli parça, omuzluk
    • "Apoletleri, kalpağının şeritleri mutlu ışıklar gibi parlıyormuş." (Halide Edip Adıvar)
  2. Giysilerin omuzlarına süs olarak takılan parça

VUALET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Örtü
    • "Bu ince siyahlı kadın yüzünü tüller, vualetler gerisine saklamıştır." (Selim İleri)

MÜHLET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir işin yapılması veya bir borcun ödenmesi için gösterilen süre, vade, mehil
    • "Hatta merkez kumandanı kendisine üç gün mühlet vermiş, hemen yola çıkması için diretmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü