Sonunda et olan 5 harfli 93 kelime var. ET ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde et olan kelimeler listesine ya da başında et olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ET, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SADET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Konuşulan asıl konu, asıl madde
- "Ne ise bunlar hep dedikodu. Sadede gelelim." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Konuşulan asıl konu, asıl madde
- UZLET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Toplum yaşayışından kaçıp tek başına yaşama
- "Ülfet belalı şey fakat uzlet sıkıntılı / Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Toplum yaşayışından kaçıp tek başına yaşama
- SENET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimsenin yapmaya veya ödemeye borçlu olduğu şeyi göstermek için imzaladığı resmî kâğıt, belgit
- "Bu zarflar hisse senedi dolu idi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Dayanılan veya dayanılacak olan şey
-
[isim]
Bir kimsenin yapmaya veya ödemeye borçlu olduğu şeyi göstermek için imzaladığı resmî kâğıt, belgit
- İLLET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hastalık
- "Ben şarlatan değilim, oğlum. Bu illetin devası bendedir." (Peyami Safa)
- "Batı taklitçiliği de illet olduğu sorunlardan biri idi." (Haldun Taner)
- "İnsan boyuna gezecek olursa baş dönmesi illetine uğrayacak." (Ahmet Rasim)
-
Hastalık derecesine varan alışkanlık
- "Ya sayfa sayfa mektup yazmak illetine tutulmuş olanlara ne diyeyim?" (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Bozukluk
- "Bu radyonun bir illeti var."
-
[sıfat]
Kızdıran, sinirlendiren (şey veya kimse)
-
Sebep
-
[isim]
Hastalık
- MABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tapınak
- "Bütün mabetler içinde güneşten ilk ışık alan camidir." (Ahmet Haşim)
-
Özel bir konuda, sevgi ve saygı ile bağlanmanın ortaya konulduğu yer
- "Burası jüri heyetinin toplanacağı mukaddes sanat mabedidir." (Halit Fahri Ozansoy)
-
[isim]
Tapınak
- LİNET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İshal
-
[isim]
İshal
- MOPET
- ...
- PİKET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İki, üç veya dört kişi arasında ve otuz iki kâğıtla oynanan bir tür iskambil oyunu
-
[isim]
İki, üç veya dört kişi arasında ve otuz iki kâğıtla oynanan bir tür iskambil oyunu
- ROZET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yakaya takılmak için çeşitli biçimlerde yapılan, bir kuruluşun sembolü sayılacak genellikle küçük metal nesne
- "Bir süs bir rozet gibi yakasına iliştirmiştir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Musluğun, gizli döşenmiş boruya vidalandığı yerin çirkin görünüşünü kapatmak amacıyla kullanılan nikel veya krom kaplanmış çember biçimli sac parça
-
Kapı kolunun altına monte edilen metal parça
-
Güney Anadolu sahillerinde yetişen, pembe ve beyaz çiçekleri olan süs bitkisi
-
[isim]
Yakaya takılmak için çeşitli biçimlerde yapılan, bir kuruluşun sembolü sayılacak genellikle küçük metal nesne
- İŞRET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İçki içme
- "İşret meclisi."
-
[isim]
İçki içme
- KAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Boy, endam
- "Gür beyaz saçları, dik kameti, vakur yürüyüşü ile gören çarşı esnafı saygı ile selamlarlar." (Haldun Taner)
-
[isim]
Boy, endam
- PİPET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sıvıları, solukla içine çekip kaptan kaba aktarmaya yarayan cam boru
-
Sıvı içecekleri bardak veya şişeden kolayca içmek için kullanılan ince, plastik boru, kamış
-
[isim]
Sıvıları, solukla içine çekip kaptan kaba aktarmaya yarayan cam boru
- BÜĞET
-
-
[isim]
Gölet
-
[isim]
Gölet
- JİLET
-
-
[isim]
İnce çelikten yapılmış, iki yanı keskin tıraş bıçağı
-
[isim]
İnce çelikten yapılmış, iki yanı keskin tıraş bıçağı
- HASET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kıskançlık, çekemezlik, günü
- "Gözlerinde bir fena haset kıvılcımı, bir bayağılık yakalıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Kıskançlık, çekemezlik, günü
- OFSET
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Kalıp izlerini önce kauçuğa, kauçuktan da kâğıda geçirmeye dayanan çift kopyalı baskı yöntemi, düz baskı
-
[isim]
Kalıp izlerini önce kauçuğa, kauçuktan da kâğıda geçirmeye dayanan çift kopyalı baskı yöntemi, düz baskı
- DENET
-
-
[isim]
Denetleme işi, teftiş
-
Laboratuvar işlemi tamamlanmış bir filmin herhangi bir eksiği olup olmadığını anlamak için dağıtımcıya verilmeden önce incelenmesi
-
[isim]
Denetleme işi, teftiş
- CEKET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Erkeklerin ve kadınların giydiği, genellikle önden düğmeli, kalçayı örten, kollu üst giysisi
-
[isim]
Erkeklerin ve kadınların giydiği, genellikle önden düğmeli, kalçayı örten, kollu üst giysisi
- BABET
- ...
- BİLET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Para ile alınan ve konser, sinema, tiyatro vb. eğlence yerlerine girme, ulaşım araçlarına binme veya bir talih oyununa katılma imkânını veren belge
- "Biletini alıncaya kadar vapur da geldi." (Peyami Safa)
- "Benimki paso dedi, hanımefendiye bir bilet kes." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Para ile alınan ve konser, sinema, tiyatro vb. eğlence yerlerine girme, ulaşım araçlarına binme veya bir talih oyununa katılma imkânını veren belge