Sonunda ere olan 7 harfli 15 kelime var. ERE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ere olan kelimeler listesine ya da başında ere olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CENDERE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Pres
- "Yanımızdaki kızı umursamadığımızı göstermek için kör olası bir gururla kendimizi cendereye soktuğumuz çağlar." (Haldun Taner)
-
Manevi baskı
-
[isim]
Pres
- PENCERE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yapıları veya tren, vapur vb. ulaşım araçlarını aydınlatmak, havalandırmak amacıyla yapılan, çerçeve, cam, panjur, perde gibi eklentilerle daha kullanışlı bir duruma getirilen açıklık
- "Bavulu açtım, kâğıdı parçaladım, pencereden attım." (Refik Halit Karay)
- "Bir insana bir şey öğrettiğiniz, ona yeni bir pencere açtığınız zamanki o parlayan bakışlar var ya, hocanın en büyük mükâfatı budur." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yapıları veya tren, vapur vb. ulaşım araçlarını aydınlatmak, havalandırmak amacıyla yapılan, çerçeve, cam, panjur, perde gibi eklentilerle daha kullanışlı bir duruma getirilen açıklık
- ŞENDERE
-
-
[isim]
Kaplamacılıkta kullanılan ince tahta
-
Fıçı kaburgası
-
Tekir cinsinden bir balık
-
[isim]
Kaplamacılıkta kullanılan ince tahta
- TEZKERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Pusula
- "Bu vaziyette en tabii çare, ona küçük bir tezkere yazmaktı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir iş için izin verildiğini bildiren resmî kâğıt
- "Nihayet yol tezkerem yapıldı, üstüm başım düzeltildi." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Askerlik görevinin bittiğini bildiren belge
-
[isim]
Pusula
- TENCERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İçinde yemek pişirilen, kapaklı, genellikle metal kap
- "Ocağın külleri üstünde duran tenceredeki fasulyeyi bitirdiler." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
İçinde yemek pişirilen, kapaklı, genellikle metal kap
- ALAVERE
-
-
[isim]
Bir şeyin elden ele geçmesi
-
Bir şeyi elden ele vererek aktarma
- "Karpuzları alavere ile mavnadan sergiye taşıdılar."
-
Kargaşalık
-
Vapurlarda bu biçimde taşıma işi için bordalarda kurulan basamaklı iskele
-
[isim]
Bir şeyin elden ele geçmesi
- KÜSTERE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Köstere
-
Değirmen taşı yapılan taş
-
Bileği çarkı
-
[isim]
Köstere
- KESTERE
-
-
[isim]
Kitre
-
[isim]
Kitre
- ŞAHTERE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Şahteregillerden, tarla ve yol kenarlarında yetişen, 20-40 cm yükseklikte, çiçekleri hekimlikte kullanılan, çok yıllık ve otsu bir bitki (Fumaria officinalis)
-
[isim]
Şahteregillerden, tarla ve yol kenarlarında yetişen, 20-40 cm yükseklikte, çiçekleri hekimlikte kullanılan, çok yıllık ve otsu bir bitki (Fumaria officinalis)
- ULUDERE
- ...
- İYİDERE
- ...
- TESKERE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Sedye
-
Yapılarda malzeme taşımak için kullanılan, dört kollu ve iki kişinin taşıdığı tahta araç
-
[isim]
Sedye
- TESTERE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ağaç, demir vb. şeyleri kesmeye yarayan, genellikle üçgen biçiminde dişleri olan, dar ve uzunca çelik araç
- "Ağaç testeresi. Demir testeresi."
-
[isim]
Ağaç, demir vb. şeyleri kesmeye yarayan, genellikle üçgen biçiminde dişleri olan, dar ve uzunca çelik araç
- KÖSTERE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bir çeşit uzun tahta rendesi, küstere
-
[isim]
Bir çeşit uzun tahta rendesi, küstere
- HANÇERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gırtlak
- "Kuvvetli bir aktör hançeresine malik olmak lazımdı." (Halit Fahri Ozansoy)
-
[isim]
Gırtlak