Sonunda er olan 8 harfli 116 kelime var. ER ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde er olan kelimeler listesine ya da başında er olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAZASKER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlmiye sınıfının yüksek derecesinde bulunan devlet görevlisi
- "Aslında Lale, eski konakları pek bilmez değildi. Bir kazasker kızıydı." (Halide Edip Adıvar)
-
Osmanlı döneminde mahkemelerin en yetkilisi
-
[isim]
İlmiye sınıfının yüksek derecesinde bulunan devlet görevlisi
- TÜMELLER
-
-
[isim]
Cins, tür, ayrım, özellik ve ilineği içeren kavramlar
-
[isim]
Cins, tür, ayrım, özellik ve ilineği içeren kavramlar
- DESİGNER
- ...
- HIZÖLÇER
-
-
[isim]
İvmeölçer
-
[isim]
İvmeölçer
- AÇIÖLÇER
-
-
[isim]
İletki
-
[isim]
İletki
- LİTOSFER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Taş yuvarı
-
[isim]
Taş yuvarı
- MÜNEVVER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Aydın kimse
- "Biz şu anda bir münevverler aşiretinden başka neyiz?" (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Aydınlatılmış
-
Aydın kimse
- MÜZEKKER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Eril
-
[sıfat]
Eril
- HAKSEVER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Doğru bildiği şeyden ayrılmayan (kimse), hakperest
-
[sıfat]
Doğru bildiği şeyden ayrılmayan (kimse), hakperest
- ŞARNİYER
- ...
- KEFALLER
-
-
[isim]
Kefalgiller, kum balığıgiller, cennet balığıgiller, uskumrugiller familyalarını içine alan kemikli balıklar takımı
-
[isim]
Kefalgiller, kum balığıgiller, cennet balığıgiller, uskumrugiller familyalarını içine alan kemikli balıklar takımı
- ŞAHİNLER
- ...
- ENVANTER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir ticaret kuruluşunun para, mal ve diğer varlıklarıyla genel olarak borçlu ve alacaklı durumlarını, nicelikleri ve değerleriyle ayrıntılı olarak gösterme
-
Bu durumu gösteren çizelge
-
Mal ve değerlere ait döküm
-
[isim]
Bir ticaret kuruluşunun para, mal ve diğer varlıklarıyla genel olarak borçlu ve alacaklı durumlarını, nicelikleri ve değerleriyle ayrıntılı olarak gösterme
- ŞERİTLER
-
-
[isim]
Vücutları şerit biçiminde ve parçalı olan, asalak olarak insan veya hayvanların bağırsaklarında yaşayan yassı solucanlar takımı, şeritgiller
-
[isim]
Vücutları şerit biçiminde ve parçalı olan, asalak olarak insan veya hayvanların bağırsaklarında yaşayan yassı solucanlar takımı, şeritgiller
- SEFERBER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Savaşa hazırlanmış veya girmiş (askerî birlik)
- "Yarım saat içinde oteli bir hastane şekline sokmuş, hepimizi seferber etmişti." (Reşat Nuri Güntekin)
- "... anası, kardeşi, konu komşu, bilen bilmeyen, polis, jandarma, herkes seferber oldu. Nevin bulunamadı." (R. Çalapala)
-
[sıfat]
Savaşa hazırlanmış veya girmiş (askerî birlik)
- ATMOSFER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yeri veya herhangi bir gök cismini saran gaz tabakası, gaz yuvarı
-
Hava yuvarı
-
İçinde yaşanılan ve etkisinde kalınan ortam, hava
- "Ben akşama kadar ruhunu sarmış olan facia atmosferinden kurtulmak isterim." (Burhan Felek)
-
Basınç birimi olarak kullanılan, 15 °C'de deniz yüzeyinde, 76 cm uzunluğunda ve tabanı 1 cm² olan cıva sütununun ağırlığı (1 kg 33 g)
-
[isim]
Yeri veya herhangi bir gök cismini saran gaz tabakası, gaz yuvarı
- MEZOSFER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Orta yuvar
-
[isim]
Orta yuvar
- YETMİŞER
-
-
[sıfat]
Yetmiş sayısının üleştirme biçimi, her birine yetmiş, her defasında yetmişi bir arada olan
-
[sıfat]
Yetmiş sayısının üleştirme biçimi, her birine yetmiş, her defasında yetmişi bir arada olan
- BUZÇÖZER
-
-
[isim]
Buzu çözen, donmayı önleyen alet
-
[isim]
Buzu çözen, donmayı önleyen alet
- MUZAFFER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Üstünlük elde etmiş, zafer kazanmış, yenmiş, utkulu
- "Boş sokakta bir dakika evvelki mutena alayın hayalini heyecanlı ve muzaffer gözlerle takip ediyorlardı." (Halide Edip Adıvar)
- "Yaşayabilmek için muzaffer olmaya mecburduk." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Üstünlük elde etmiş, zafer kazanmış, yenmiş, utkulu