Sonunda ent olan 46 kelime var. ENT ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ent olan kelimeler listesine ya da başında ent olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
MÜŞKÜLPESENT
TERKİBİBENT
TERCİİBENT
BUHARKENT, DANİŞMENT, DOĞANKENT, HODPESENT, HORNBLENT, SARAYKENT, SENİRKENT
AKÇAKENT, ASELBENT, KALEBENT, KÖŞEBENT, LABİRENT, MEGAKENT, NİHAVENT, PAZUBENT, YAKAKENT, YÖREKENT, ZERAVENT
BAŞKENT, CİLBENT, DERBENT, ELEMENT, FERMENT, KIRLENT, PİGMENT, TAŞKENT, TÜLBENT, TAŞKENT
ABSENT, APSENT, DOÇENT, KEMENT, LEVENT, MENENT, MOMENT, PATENT, PEKENT, RAVENT
STENT
BENT, FENT, KENT, SENT
E N T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
NET, TEN
2 Harfli Kelimeler
EN, ET, NE, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜŞKÜLPESENT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Güçbeğenir
-
Bir işi yapmamak için türlü bahaneler uyduran
-
[sıfat]
Güçbeğenir
- TERKİBİBENT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Divan edebiyatında uyakları başka başka olan birkaç bentten oluşan ve her bendin sonunda kafiyeleri aynı birer beyti bulunan manzume biçimi
-
[isim]
Divan edebiyatında uyakları başka başka olan birkaç bentten oluşan ve her bendin sonunda kafiyeleri aynı birer beyti bulunan manzume biçimi
- TERCİİBENT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Divan edebiyatında uyakları başka başka olan birkaç bentten oluşan ve her bendin sonunda tekrarlanan bir beyit bulunan bir manzume biçimi
-
[isim]
Divan edebiyatında uyakları başka başka olan birkaç bentten oluşan ve her bendin sonunda tekrarlanan bir beyit bulunan bir manzume biçimi
- DOĞANKENT
- ...
- HORNBLENT
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Doğal alüminyum, kalsiyum, demir ve magnezyum silikatından oluşmuş, koyu yeşil veya kara renkte parlak bir amfibol türü
-
[isim]
Doğal alüminyum, kalsiyum, demir ve magnezyum silikatından oluşmuş, koyu yeşil veya kara renkte parlak bir amfibol türü
- HODPESENT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Kendini beğenmiş, bencil
-
[sıfat]
Kendini beğenmiş, bencil
- DANİŞMENT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tanzimattan önce, kadıların yanında yetişmek üzere görevlendirilen kimse
-
Sahn Medreselerinde oda sahibi olabilen öğrenci
-
[sıfat]
Bilgili
-
[isim]
Tanzimattan önce, kadıların yanında yetişmek üzere görevlendirilen kimse
- BUHARKENT
- ...
- SARAYKENT
- ...
- SENİRKENT
- ...
- YÖREKENT
-
-
[isim]
Genellikle oturma alanı niteliğinde olan, şehir merkezinden uzakta veya sınırlarına yakın yerlerde bulunan şehir yöresi
-
[isim]
Genellikle oturma alanı niteliğinde olan, şehir merkezinden uzakta veya sınırlarına yakın yerlerde bulunan şehir yöresi
- MEGAKENT
-
Kelime Kökeni : Yunanca
-
[isim]
Büyükşehir
- "Nüfus bir yandan, halk dalkavuğu politikalar öte yandan, şehri on beş milyon nüfuslu bir megakente dönüştürmüştür." (Aydın Boysan)
-
[isim]
Büyükşehir
- ASELBENT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hekimlikte ve koku yapımında kullanılan aselbent ağacından gövdesi çizilerek elde edilen bir tür reçine
-
[isim]
Hekimlikte ve koku yapımında kullanılan aselbent ağacından gövdesi çizilerek elde edilen bir tür reçine
- AKÇAKENT
- ...
- KÖŞEBENT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir yere fotoğraf yapıştırmaya yarayan, üçgen biçiminde arkası zamklı küçük kâğıt
-
Birleşen iki kereste vb.ni tutturmaya yarayan, dik açı biçiminde bükülmüş demir, L demiri
-
[isim]
Bir yere fotoğraf yapıştırmaya yarayan, üçgen biçiminde arkası zamklı küçük kâğıt
- LABİRENT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çıkış yeri kolay bulunamayacak kadar karışık koridorları olan yapı
- "Bu labirentte yolumu kaybedip gitmem işten değildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
İçinden çıkılması güç veya imkânsız durum, sorun
-
[isim]
Çıkış yeri kolay bulunamayacak kadar karışık koridorları olan yapı
- PAZUBENT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Belli bir amaçla kola geçirilen enli kuşak, kolçak
-
Kol muskası
-
[isim]
Belli bir amaçla kola geçirilen enli kuşak, kolçak
- NİHAVENT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Türk müziğinde bir makam
-
[isim]
Türk müziğinde bir makam
- ZERAVENT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Lohusa otu
-
[isim]
Lohusa otu
- KALEBENT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kale dışına çıkmamaya hüküm giyen suçlu
- "Jön Türklerle alakası var diye, insanı dünyanın öbür ucuna kalebent ediverirler." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Kale dışına çıkmamaya hüküm giyen suçlu