Sonunda elik olan 7 harfli 48 kelime var. ELİK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde elik olan kelimeler listesine ya da başında elik olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K L İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
EKLİ, ELİK, İLEK, İLKE, KİLE
3 Harfli Kelimeler
ELK, İLE, İLK, KEL, KİL
2 Harfli Kelimeler
EK, EL, İL, KE, Kİ, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- LALELİK
-
-
[isim]
Osmanlı seramik ve cam sanatının güzel örneklerinden olan ve içine lale konulan vazo
-
[isim]
Osmanlı seramik ve cam sanatının güzel örneklerinden olan ve içine lale konulan vazo
- ÜSTELİK
-
-
[zarf]
Ayrıca, bir de, bundan başka
- "Üstelik bu sene dimağımda büyük bir yorgunluk duyuyorum." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Güçlü, kuvvetli, sağlam
- "Benim sesim ondan daha üsteliktir!" (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Üste verilen şey, fark
- "Saatimi bu kalemle değiştirdim, bin lira da üstelik aldım."
-
[zarf]
Ayrıca, bir de, bundan başka
- HANELİK
-
-
[sıfat]
Herhangi bir sayıda evi olan, evlik
- "Seksen hanelik köy."
-
[sıfat]
Herhangi bir sayıda evi olan, evlik
- DEDELİK
-
-
[isim]
Dede olma durumu, büyük babalık
-
Dedeye yakışan davranış
-
[isim]
Dede olma durumu, büyük babalık
- NİCELİK
-
-
[isim]
Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen veya azalıp çoğalabilen durumu, kemiyet, miktar, kantite
- "Bir şeyin niceliğinden çok niteliğine önem vermeli."
-
Bir şeyin eşit parçalara bölünebilen ve ölçülebilir olan yanları
-
Genellikle sayılabilen, toplamı doğrudan sayı olarak belirtilebilen genel özellik
-
[isim]
Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen veya azalıp çoğalabilen durumu, kemiyet, miktar, kantite
- VALELİK
- ...
- KÖLELİK
-
-
[isim]
Köle olma durumu, esirlik, kulluk, esaret
-
[isim]
Köle olma durumu, esirlik, kulluk, esaret
- YÖNELİK
-
-
[sıfat]
Belli bir yöne çevrilmiş olan, müteveccih
- "Bir büyük ve değerli özelliği de Türk geçmişinin ve bugünün sentezine yönelik bir yaklaşım içinde bulunuşu idi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Belli bir yöne çevrilmiş olan, müteveccih
- KÖSELİK
-
-
[isim]
Köse olma durumu
-
[isim]
Köse olma durumu
- PEPELİK
-
-
[isim]
Pepe olma durumu
- "Bugünkü günde ise pepeliğe tutulmamış tek yazar gösteremezsiniz." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Pepe olma durumu
- İBNELİK
-
-
[isim]
İbne olma durumu
-
İbne gibi davranma durumu
-
[isim]
İbne olma durumu
- FİDELİK
-
-
[isim]
Fide yetiştirilen yer
-
[sıfat]
Fide olmaya uygun
- "Fidelik tohum."
-
[isim]
Fide yetiştirilen yer
- METELİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çeyrek kuruş, on para değerinde demir para
- "Köprüyü yelek cebimdeki son metelikle geçtim." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Gözümde, milyonu olsa da kalp para ile metelik etmez." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Orayı gördükten sonra ben, gayri dünyanın hiçbir tarafına metelik vermem." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Çok az para
- "Bende tek metelik yok diye kahkahayı bastı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Çeyrek kuruş, on para değerinde demir para
- NİNELİK
-
-
[isim]
Nine olma durumu, büyük annelik
-
[isim]
Nine olma durumu, büyük annelik
- MÜZELİK
-
-
[sıfat]
Müzeye konulacak değerde veya eskilikte olan
- "Müzelik gümüş bilezik."
-
Eski, köhne
-
[sıfat]
Müzeye konulacak değerde veya eskilikte olan
- AİLELİK
-
-
[sıfat]
Aile ile ilgili, aileye özgü olan
-
[sıfat]
Aile ile ilgili, aileye özgü olan
- ÖNCELİK
-
-
[isim]
Bir şeyin öbüründen önce olması durumu, evleviyet, takaddüm
-
[isim]
Bir şeyin öbüründen önce olması durumu, evleviyet, takaddüm
- KÜFELİK
-
-
Bir küfeyi dolduracak miktarda olan
- "İki küfelik üzüm toplandı."
-
[isim]
Kendi kendine yürüyemeyecek derecede sarhoş kimse
-
Bir küfeyi dolduracak miktarda olan
- NANELİK
- ...
- TEPELİK
-
-
Tepesi çok olan (yer)
-
[isim]
Anadolu'da köylü kadınların kullandıkları, altın ve gümüş paralarla, bazı değerli taşlarla süslü başlık
-
[isim]
Bir yapının veya bir mobilyanın en yukarısına süs olarak yapılan bölüm
-
Tepesi çok olan (yer)