Sonunda elemek olan 10 harfli 45 kelime var. ELEMEK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde elemek olan kelimeler listesine ya da başında elemek olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E E K L M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
6 Harfli Kelimeler
EKLEME, ELEMEK, KELEME, MELEKE
5 Harfli Kelimeler
EKLEM, ELEME, ELMEK, KELEM, MELEK
4 Harfli Kelimeler
EKME, ELEK, ELEM, EMEK, EMEL, KELE, KEME, LEKE, MEKE
3 Harfli Kelimeler
EKE, ELK, KEL, KEM
2 Harfli Kelimeler
EK, EL, EM, KE, LE, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇEVRELEMEK
-
-
[-i]
İçine almak, kuşatmak, sarmak, ihata etmek
- "Açık başımı çevreleyen beyaz saçlarım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir konunun sınırlarını çizmek, tahdit etmek
-
[-i]
İçine almak, kuşatmak, sarmak, ihata etmek
- MADDELEMEK
-
-
[-i]
Madde madde yazmak
-
[-i]
Madde madde yazmak
- SERPELEMEK
-
-
[nsz]
Seyrek damlalar durumunda yağmak
- "Yağmurun serpelediği olurdu eski yaz günlerinde, bulut geçti derlerdi." (Oktay Rifat)
-
Sürekli olarak ve az serpmek
-
[nsz]
Seyrek damlalar durumunda yağmak
- SÜRMELEMEK
-
-
[-i]
Sürme (I) yi sürüp kapamak
- "İlk iş olarak hemen koştum, oda kapısını sürmeledim." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Göze sürme (II) çekmek
-
[-i]
Sürme (I) yi sürüp kapamak
- TEKMELEMEK
-
-
[-i]
Tekme vurmak, tekme atmak
- "Ayağımın ucuna ne gelirse çiğniyor, tekmeliyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Tekme vurmak, tekme atmak
- DENGELEMEK
-
-
[-i]
Dengeli duruma getirmek
-
Bir cismi güç katarak veya eksilterek denge durumuna getirmek
-
[-i]
Dengeli duruma getirmek
- LİSTELEMEK
-
-
[-i]
Liste durumuna getirmek
-
[-i]
Liste durumuna getirmek
- SAHNELEMEK
-
-
[-i]
Sahneye koymak
-
Görüntü vermek
- "İdeal koca rolünü başarıyla sahneleyerek onu dünya evine sokmakta güçlük çekmemiş." (Ahmet Ümit)
-
[-i]
Sahneye koymak
- PENÇELEMEK
-
-
[-i]
Yırtıcı hayvan pençesiyle kapmak, yakalamak, pençe vurmak
-
Ayakkabıya pençe yapmak
-
[-i]
Yırtıcı hayvan pençesiyle kapmak, yakalamak, pençe vurmak
- FİTNELEMEK
-
-
[-i]
Çekiştirmek, yermek, gammazlamak, kovlamak
-
[-i]
Çekiştirmek, yermek, gammazlamak, kovlamak
- MÜJDELEMEK
-
-
[-i]
Muştulamak
- "Kız Hasan'a gelecek baharda yine burada misafir kalacaklarını müjdeledi." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[-i]
Muştulamak
- ŞEDDELEMEK
- ...
- KEPÇELEMEK
-
-
[-i]
Yere düşmekte olan topu, iki eli kepçe biçimine getirip eğilerek yere değmeden kurtarmak
-
[-i]
Yere düşmekte olan topu, iki eli kepçe biçimine getirip eğilerek yere değmeden kurtarmak
- RENDELEMEK
-
-
[-i]
Rende ile pürüzlerini gidermek, istenilen biçimi vermek
- "Tahtayı rendelemek."
-
[nsz]
Rende ile ufak parçalara ayırmak
- "Peynir rendelemek."
-
[-i]
Rende ile pürüzlerini gidermek, istenilen biçimi vermek
- KEMRELEMEK
-
-
[-i]
Gübrelemek
-
[-i]
Gübrelemek
- GEBRELEMEK
-
-
[-i]
Hayvanı gebre (I) ile tımar etmek
-
[-i]
Hayvanı gebre (I) ile tımar etmek
- DÜĞMELEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyin düğmesini iliğine geçirmek, iliklemek
-
[-i]
Bir şeyin düğmesini iliğine geçirmek, iliklemek
- ÇİFTELEMEK
-
-
[-i]
Hayvan arka ayaklarıyla tepmek, çifte vurmak
-
[nsz]
Gemi havanın sertleşmesi üzerine ikinci demirini de atmak
-
[-i]
Hayvan arka ayaklarıyla tepmek, çifte vurmak
- FREZELEMEK
-
-
[-i]
Bir parçayı freze tezgâhında işlemek
-
[-i]
Bir parçayı freze tezgâhında işlemek
- KÜNDELEMEK
-
-
[-i]
Künde oyununu yapmak
-
[-i]
Künde oyununu yapmak