Ele Avuca Sığmamak

  1. söz dinlememek, baskı altına alınmamak, zapt edilememek
    • "El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk." (Zeki Ömer Defne)
    • "Oturup kör gibi, namerde el açmak iyi mi?" (Mehmet Akif Ersoy)
    • "Ben, el ayak çekildikten sonra, odanın kapısını sürmeleyip kitaplarımla baş başa kalmak saatini beklerdim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Tarzının, yönteminin piyasadan el ayak çekmek zorunda kalacağını açık seçik kavrıyorsunuz." (Selim İleri)
  2. şımarık davranmak
    • "Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı bu eve yatırdım."
    • "Elbette birçok önemli konulara el attı ama ulusumuzun temel sorunlarından bazıları yüzüstü duruyor." (Talât Halman)
    • "Durup el bağlayalar yâran saf saf." (Baki)
    • "Bizi işimizde gücümüzde serbest bırakmak şöyle dursun, çoluk çocuğumuzun nafakasına el koymaya kalkıştılar..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

Kelime Anlamı Kaynağı : Türk Dil Kurumu (TDK) Güncel Türkçe Sözlüğü

Şunlara da göz atmak isteyebilirsiniz: