Sonunda el olan 5 harfli 69 kelime var. EL ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde el olan kelimeler listesine ya da başında el olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EL, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TEKEL

  1. [isim] Bir malın yapımının yalnızca bir kuruluşun elinde bulunduğu durum, inhisar, monopol
    • "Türkiye'de bazı içkiler tekel maddeleridir."
  2. Devletin herhangi bir üretim alanını elinde tutması, satışı tek elden yönetmesi ve fiyata hâkim olması durumu, inhisar, monopol
  3. Bir kişi veya kuruluşun herhangi bir alanda kazandığı büyük güç
    • "Özel yalıların tekelinden kurtarılan yeni kıyılar da halkın denizle buluşmasını sağlayacak." (Haldun Taner)

HALEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bozma, bozukluk
    • "İsterdim ki saçlarının rengine, dişlerinin parıltısına ve gözlerinin güzelliğine halel gelmemiş olsun." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Son nefesine kadar devlet adamı saygınlığına halel getirmeyen böyle bir metanet örneği olmuştu." (Haldun Taner)
    • "Yeni mahalleler ayrı yerlerde şehrin tarihî kıymetine halel vermemek üzere inşa olunmaktadır." (Falih Rıfkı Atay)

GÖBEL

  1. [isim] Kimsesiz, başıboş çocuk
  2. Yaramaz çocuk
  3. Sınırları ayırmak için tarla kenarlarında yapılan toprak tepecikler

HEZEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Şaka, alay, mizah
  2. Bir şiiri veya şiir parçasını şakalı bir anlatıma çevirme

TEYEL

  1. [isim] Seyrek ve eğreti dikiş

ŞAPEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kilisecik
  2. Büyük kiliselerin içinde bir azizin adına ayrılmış küçük ibadet yeri

TÜMEL

  1. [sıfat] Belli bir sınıfa bağlı bireylerin hepsini içine alan, külli
  2. Bütün kapsamıyla alınmış olan (önerme), külli, tikel karşıtı

ÖNSEL

  1. [sıfat] Hiçbir denemeye dayanmayan ve akıl yordamıyla bulunup ortaya konan, apriori

TÖREL

  1. [sıfat] Töreye uygun olan
    • "Eski Boğaziçi'nde törel bir yaşama belirmiş, sürmüş, artık sona ermiş." (Selim İleri)
  2. Töre ile ilgili

TÜNEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir yandan öbür yana geçebilmek için yer altında, genellikle dağların içinde açılan yol
    • "Dağların içinde bir tren gidiyor. Bak! Tam tünele girmek üzere." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Çevresi kapalı yol
    • "Polisler, fotoğrafçılar çıkış tüneline doğru birikirler." (Haldun Taner)

SÖKEL

  1. [sıfat] Sakat (kimse), malul
  2. Güçsüz
  3. Hasta

ENTEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Entelektüel olmaya özenen ancak bunun için gerekli olan niteliği kazanmamış (kimse)
  2. [isim] Sahte aydın
    • "Gençlerin bazıları entellerle birlikte olmaktan gurur duyduklarını söylüyorlar." (Tomris Uyar)

MODEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Resim, heykel vb. yapılırken baka baka benzetilmeye çalışılan nesne veya kimse, örnek
  2. Bir özelliği olan nesne veya kişi
    • "Sadakat modeli."
    • "Bir tuğla işçisi kerpiç kalıbını kapmış, karısının sırtında model çıkarmış, kadın ciyak ciyak." (Aka Gündüz)
  3. Biçim
    • "Bu elbisenin modelini beğenmedim."
  4. Giysi örnekleri içinde toplayan dergi
    • "Bu biçimi modelden aldık."
  5. Otomobil vb.nde tip
    • "Eski mi eski, otuz dokuz model bir taksisi vardı." (Necati Cumalı)
  6. Benzer, örnek
    • "Bu çocuk babasının küçük bir modeli."
  7. Örnek olmaya değer kimse veya şey
  8. Manken
    • "Paris'in en son, en pahalı modelleri gibi giyinmişler." (Refik Halit Karay)

NİTEL

  1. [sıfat] Nitelik bakımından, nitelikle ilgili, kalitatif

MİLEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Milletler, uluslar

ÖNCEL

  1. [isim] Bir görevde, meslekte kendinden önce yerini tutmuş olan kimse, selef, ardıl karşıtı
  2. Önceden yaşamış olanlar
  3. Sonucun çıkarıldığı önerme veya önermeler

BEDEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Değer, fiyat, kıymet
  2. Bir şeyin yerini tutabilen karşılık
    • "Buna bedel içimde mumlar, mumlar, mumlar yanan bir karanlık var." (Aka Gündüz)
  3. Başkasının adına ve onun parası ile hacca giden kimse
  4. [sıfat] Eşit, denk
    • "Emsalini göremeyeceğiniz bir saadetle beş on dakika yaşarsınız ki bütün bir hayata bedeldir." (Refik Halit Karay)
  5. Askerlik yapmamak veya yapılacak süreyi kısaltmak isteyenlerin devlete ödedikleri para
    • "Efrattan bedel alınıp alınmayacağına dair merkezden emir gelmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  6. Uşak, hizmetçi, çoban

ERZEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Pek rezil
  2. Alçak, soysuz

NİPEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İki bağlantı parçasını birbirine yakın olarak eklemekte kullanılan özel parça

PİNEL

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Rüzgârın estiği yönü göstermek için direk şapkalarının üstüne konulan yelkovan biçimindeki araç

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü