Başında el olan 6 harfli 28 kelime var. El ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde el olan kelimeler listesine ya da sonu el ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında el bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EL, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ELÖPEN
-
-
[isim]
Kertenkele
-
[isim]
Kertenkele
- ELENSE
- ...
- ELEMGE
-
-
[isim]
Çile durumundaki ipliği yumak yapmak veya masuraya sarmak için kullanılan ve bir eksen üzerinde dönen araç
- "Bu rutubetli mahzenin loş serinliği içine elemgelerini kurmuşlar, iplik eğiriyorlar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Çile durumundaki ipliği yumak yapmak veya masuraya sarmak için kullanılan ve bir eksen üzerinde dönen araç
- ELEYİŞ
- ...
- ELDELİ
-
-
[isim]
Toplama veya çarpmalarda bir sonraki basamağa aktarılan sayı
-
[isim]
Toplama veya çarpmalarda bir sonraki basamağa aktarılan sayı
- ELLİLİ
- ...
- ELEZER
-
-
[sıfat]
Sadist
-
[sıfat]
Sadist
- ELENTİ
-
-
[isim]
Arpa, buğday vb.nin kalburdan geçirilmiş bölümü
- "Buğday elentisi."
-
[isim]
Arpa, buğday vb.nin kalburdan geçirilmiş bölümü
- ELETME
-
-
[isim]
Eletmek işi
-
[isim]
Eletmek işi
- ELBİSE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Giysi
- "Bayram sabahlarında yeni elbiseler karşısında çocuk heyecanları duyuyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Giysi
- ELEMAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Öge
-
Bir toplulukta çalışan insanların her biri
- "İşimizde örnek ve kusursuz bir eleman olacağız." (Haldun Taner)
-
Kümeye ait varlıklardan her biri
-
[isim]
Öge
- ELEMLİ
-
-
[sıfat]
Üzüntülü, kederli
- "Çektiği elemli aşkla mesut olmasa da bunları sevdiği şüphesizdir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Üzüntülü, kederli
- ELENME
-
-
[isim]
Elenmek işi
-
Yenilen oyuncu veya takımın yarışmalardan çıkması
-
[isim]
Elenmek işi
- ELKIZI
-
-
[isim]
Gelin
-
Kadın, eş
-
[isim]
Gelin
- ELAMAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
Bezginlik ve sızlanma anlatan bir söz
- "Dostlardan, yemişlerden, Hıristaki Pasajının güllerinden, zambaklarından elaman!" (Sait Faik Abasıyanık)
-
[ünlem]
Bezginlik ve sızlanma anlatan bir söz
- ELVEDA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
Bir daha kavuşulmayacağı düşünülen bir şeyden ayrılırken kullanılan bir söz
- "Elveda ey güzel günler!"
-
Bir daha karşılaşılmayacak biçimde ayrılırken "Allaha ısmarladık, Allaha emanet olun" anlamlarında kullanılan bir söz
-
[ünlem]
Bir daha kavuşulmayacağı düşünülen bir şeyden ayrılırken kullanılan bir söz
- ELEMEK
-
-
[-i]
Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek
- "İşte deniz suyunun tuzunu eleyip çölü sulayıp kazanılan meralar." (Haldun Taner)
-
Sınav veya yarışma yoluyla en iyileri seçmek
-
İpliği elemgeden geçirip yumak yapmak
-
Gözden geçirmek, ayıklamak, iyisini kötüsünden ayırmak
-
Bir yarışmacıyı yarışma dışı bırakmak, elimine etmek
-
[-i]
Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek
- ELMALI
- ...
- ELMACI
-
-
[isim]
Elma yetiştiren veya satan kimse
-
[isim]
Elma yetiştiren veya satan kimse
- ELEKÇİ
-
-
[isim]
Elek yapan veya satan kimse
-
Çingene
-
[isim]
Elek yapan veya satan kimse