Başında el olan 5 harfli 17 kelime var. El ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde el olan kelimeler listesine ya da sonu el ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında el bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EL, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ELZEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çok gerekli, vazgeçilmez
- "... sizde oksijen tüpü vardı sanırım, krizin yenilenmesi hâlinde el altında bulundurulması elzem..." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Çok gerekli, vazgeçilmez
- ELİPS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bütün noktalarının odak denilen belirli iki ayrı noktaya olan uzaklıklarının toplamı birbirine denk olan kapalı eğri, oval
-
Eksilti
-
[isim]
Bütün noktalarının odak denilen belirli iki ayrı noktaya olan uzaklıklarının toplamı birbirine denk olan kapalı eğri, oval
- ELMEK
-
-
[isim]
Elektronik posta
-
[isim]
Elektronik posta
- ELİFİ
- ...
- ELVAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Renkler
-
[sıfat]
Türlü renklerde olan
- "Çok aradım bulamadım dengimi / Elvan çiçeklerden aldım rengimi." (Halk türküsü)
-
[isim]
Renkler
- ELBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Elbette
- "Elbet bir başkasının yatağı başında gene bir araya geliriz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Elbette
- ELCİK
-
-
[isim]
Bisiklet ve motosiklette dümenin elle tutulan kısımlarına geçirilen ve yumuşak, sentetik maddeden yapılan kaplama
-
[isim]
Bisiklet ve motosiklette dümenin elle tutulan kısımlarına geçirilen ve yumuşak, sentetik maddeden yapılan kaplama
- ELÇİM
-
-
[isim]
Bir defada ele alınabilecek kadar az olan nesne
-
Tutam, bir demet, bir parça
-
[isim]
Bir defada ele alınabilecek kadar az olan nesne
- ELMAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yerin derinliklerinde bulunan, billurlaşmış arı karbon
- "Elmas gibi kalbi var. Elmas gibi bir çocuk."
-
Mücevher olarak kullanılan, saydam, değerli taş
- "Eline geçen elması eve taşıyor, içi kasalı aynalı dolaba kutu kutu istif ediyormuş." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Bu taşlarla yapılmış
- "Elmas küpe."
-
Elmastıraş
-
[isim]
Yerin derinliklerinde bulunan, billurlaşmış arı karbon
- ELYAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellikle iplik durumuna getirilebilir lifli madde
-
[sıfat]
Bu maddeden yapılmış
-
[isim]
Genellikle iplik durumuna getirilebilir lifli madde
- ELDEN
-
-
[zarf]
Doğrudan
- "Atanma yazımı elden aldım, gidiyorum."
-
Hemen
- "Parayı elden yolladı."
-
[zarf]
Doğrudan
- ELEME
-
-
[isim]
Elemek işi, eliminasyon
-
Çeyrek sona katılacak sporcu ve takımları ayırmak için düzenlenen seçme yarışı
-
[isim]
Elemek işi, eliminasyon
- ELEJİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İçli, acıklı yakarışları, yakınmaları ve melankolik duyguları anlatan şiir
- "Salih Zeki Aktay 'Elejiler' başlıklı şiirler yazdı."
-
[isim]
İçli, acıklı yakarışları, yakınmaları ve melankolik duyguları anlatan şiir
- ELÇEK
-
-
[isim]
Gelinin elinin içine kına yakılmasından sonra giydiği, kumaştan yapılmış bir tür eldiven
-
[isim]
Gelinin elinin içine kına yakılmasından sonra giydiği, kumaştan yapılmış bir tür eldiven
- ELHAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Gerçekten, hiç şüphesiz, doğrusu
- "Ama yazdığını da elhak güzel yazardı." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Gerçekten, hiç şüphesiz, doğrusu
- ELLİK
-
-
[isim]
Eldiven
-
Ekin biçerken sol elin parmaklarına geçirilen, eldiven biçiminde, tahtadan yapılan bir araç
-
Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven
-
[isim]
Eldiven
- ELGİN
-
-
[sıfat]
Yabancı, gurbette yaşayan, garip
-
[sıfat]
Yabancı, gurbette yaşayan, garip