Sonunda ek olan 7 harfli 182 kelime var. EK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ek olan kelimeler listesine ya da başında ek olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EK, KE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇİTİMEK
- ...
- İLENMEK
-
-
[-e]
Birinin kötü bir duruma düşmesi dileğini gönlünden geçirmek veya açıkça söylemek, beddua etmek
-
[-e]
Birinin kötü bir duruma düşmesi dileğini gönlünden geçirmek veya açıkça söylemek, beddua etmek
- SÜRTMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi bastırarak diğer bir şeyin üzerinden geçirmek
- "Cemal ellerini hızlı hızlı birbirine sürttü." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Galiba bu tarihî günün yüzü suyu hürmetine, Beyoğlu'nda sürtüp durdukları yanlarına kâr kaldı idi." (Haldun Taner)
-
Dokundurmak
-
[nsz]
Başıboş dolaşmak, yararsız dolaşmak
- "Çocukçağız birkaç gün sokaklarda sürtmüş." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Bir şeyi bastırarak diğer bir şeyin üzerinden geçirmek
- ÖZLEMEK
-
-
[-i]
Bir kimseyi veya bir şeyi görmeyi, kavuşmayı istemek, göreceği gelmek
- "Ben bütün hayatımda bu sadeliği özledim." (Peyami Safa)
-
[-i]
Bir kimseyi veya bir şeyi görmeyi, kavuşmayı istemek, göreceği gelmek
- İÇİRMEK
-
-
[-i]
İçme işini yaptırmak, içmesini sağlamak
- "Ben sana kahve değil ama güzel bir çay içiririm." (Burhan Felek)
-
[-i]
İçme işini yaptırmak, içmesini sağlamak
- TÜREMEK
-
-
[nsz]
Oluşmak, ortaya çıkmak, meydana çıkmak, parçalanıp çoğalmak, üremek
- "Halide Hanım'ın hikâyesinden sonra türeyen bugünkü Turan lokantaları, Turan berberleri, Turan ocakları bütün payitahtı sarmış." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Bir kökten çıkmak
-
[nsz]
Oluşmak, ortaya çıkmak, meydana çıkmak, parçalanıp çoğalmak, üremek
- TÜLEMEK
- ...
- ERİNCEK
-
-
Tembel, üşenen
-
Tembel, üşenen
- ÖĞÜTMEK
-
-
[-i]
Bir araçla tane durumundaki nesneleri bir araçla ezerek un durumuna getirmek
- "Bu değirmen, günde ancak kırk elli çuval öğütebilirdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Ezmek, çiğnemek
-
[-i]
Bir araçla tane durumundaki nesneleri bir araçla ezerek un durumuna getirmek
- ESNEMEK
-
-
[nsz]
Uykulu, sıkıntılı veya yorgunluk duyulan bir anda ağzı genişçe açarak soluk alıp vermek
- "Birden çenelerim gerildi. Uzun uzun esnedim." (Ahmet Haşim)
-
Bir cisim bir etki ile biçim değiştirmek
- "Kapılar esnemiş, eğrilmiş; topuzları kaybolmuş." (Refik Halit Karay)
-
Bollaşıp genişlemek
-
[nsz]
Uykulu, sıkıntılı veya yorgunluk duyulan bir anda ağzı genişçe açarak soluk alıp vermek
- ÜŞÜTMEK
-
-
[-i]
Üşümesine sebep olmak
- "Havanın üşütecek kadar serin olmasına göre sabah yakın." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Üşüyüp hasta olmak, soğuk almak
-
[nsz]
Delirmek, aklını yitirmek
-
[-i]
Üşümesine sebep olmak
- ÇÜRÜMEK
-
-
[nsz]
Genellikle mikroorganizmaların etkisiyle, kimyasal değişikliğe uğrayarak bozulup dağılmak
- "Sen toprakta çürürsün canım kardeşim / Ben ayakta." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Sağlamlığını, dayanıklılığını yitirmek
- "Onun gelişine kadar da kağşamış, çürümüş, küflenmiş yapı ayakta kalamazdı." (Tarık Buğra)
-
Vurulma veya sıkışma yüzünden vücutta lekeler oluşmak
-
İnsan yıpranmak, çökmek
-
Bir düşünce temelsiz ve kanıtsız kalmak
-
[nsz]
Genellikle mikroorganizmaların etkisiyle, kimyasal değişikliğe uğrayarak bozulup dağılmak
- İLERLEK
-
-
[sıfat]
İlerlemiş, ileriye varmış
-
[sıfat]
İlerlemiş, ileriye varmış
- ÜŞÜRMEK
-
-
[-i]
Üşmek işini yaptırmak, saldırtmak
- "Köpekleri onun üstüne üşürdü."
-
[-i]
Üşmek işini yaptırmak, saldırtmak
- ÇENTMEK
-
-
[-i]
Bir şeyin kenarında kertik açmak
-
[-le]
Soğan, salatalık vb.ni küçük ve ince parçalar biçiminde doğramak
- "... yabansı çiçeklerden toz toplayıp tunç havanda dövdüler, içine sabun çenttiler." (Tarık Dursun K)
-
[-i]
Bir şeyin kenarında kertik açmak
- İSLEMEK
-
-
[-i]
İse tutup karartmak
-
[-i]
İse tutup karartmak
- EVSEMEK
-
-
[nsz]
Evini, yurdunu özlemek
-
[nsz]
Evini, yurdunu özlemek
- ÖLÜNMEK
-
-
Ölme işi yapılmak
-
Ölme işi yapılmak
- DENEMEK
-
-
[-i]
Değerini anlamak, gerekli niteliği taşıyıp taşımadığını bulmak için bir insanı, bir nesneyi veya bir düşünceyi sınamak, tecrübe etmek
-
Bir işe, başarmak amacıyla başlamak, girişimde bulunmak, teşebbüs etmek
- "Ayağa kalkarak üç adım ötedeki musluğa kadar gitmeyi denedi." (Peyami Safa)
-
[-i]
Değerini anlamak, gerekli niteliği taşıyıp taşımadığını bulmak için bir insanı, bir nesneyi veya bir düşünceyi sınamak, tecrübe etmek
- ÜLEŞMEK
-
-
[nsz]
Bölüşmek, paylaşmak
-
[nsz]
Bölüşmek, paylaşmak