Sonunda e olan 7 harfli 953 kelime var. E harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde e harfi olan kelimeler listesine ya da başında e harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DOSTANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Dostça
- "Bu mağazaya girdiğimiz vakit güler yüzlü ve çok dostane kabul edildik." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Dostça
- GENELME
-
-
[isim]
Genelmek işi
-
[isim]
Genelmek işi
- KARTEPE
- ...
- LATİNCE
- ...
- ZAHİRDE
-
-
[zarf]
Görünüşte
- "Zahirde rezaletin devam etmesine mâni olmak istiyordu." (Mithat Cemal Kuntay)
-
[zarf]
Görünüşte
- SAYFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazlık, yazlık ev
- "Kısa bir müddet sonra o ücra bayırlarda yepyeni modern bir sayfiye doğuverdi." (Haldun Taner)
-
Şehre yakın kır kesimi
-
[isim]
Yazlık, yazlık ev
- GLASİYE
- ...
- MUAYEDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bayramlaşma, birbirinin bayramını kutlama
-
[isim]
Bayramlaşma, birbirinin bayramını kutlama
- SÜMBÜLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam
- BEBEKÇE
-
-
Bebek gibi, bebeğe yakışır biçimde
-
Bebek gibi, bebeğe yakışır biçimde
- GAYETLE
-
-
[zarf]
Aşırı derecede
- "Gayetle zengin bir ailenin kıymetli, tek evladı." (Ömer Seyfettin)
-
[zarf]
Aşırı derecede
- KÜKREME
-
-
[isim]
Kükremek işi
-
[isim]
Kükremek işi
- MUADELE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eşitlik, beraberlik, denklik
-
Anlaşılmaz iş
-
Denklem
-
[isim]
Eşitlik, beraberlik, denklik
- PENCERE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yapıları veya tren, vapur vb. ulaşım araçlarını aydınlatmak, havalandırmak amacıyla yapılan, çerçeve, cam, panjur, perde gibi eklentilerle daha kullanışlı bir duruma getirilen açıklık
- "Bavulu açtım, kâğıdı parçaladım, pencereden attım." (Refik Halit Karay)
- "Bir insana bir şey öğrettiğiniz, ona yeni bir pencere açtığınız zamanki o parlayan bakışlar var ya, hocanın en büyük mükâfatı budur." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yapıları veya tren, vapur vb. ulaşım araçlarını aydınlatmak, havalandırmak amacıyla yapılan, çerçeve, cam, panjur, perde gibi eklentilerle daha kullanışlı bir duruma getirilen açıklık
- SÜTHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Süt ve süt ürünleri satılan yer
- "Diyojen'le beraber oturduğu kulübesinden iki günde bir inip de eski dostu hemşehrisi Pandeli ustanın süthanesinde sabahları süt içerken rastlıyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Süt ve süt ürünleri satılan yer
- ÇEHRECE
-
-
[zarf]
Çehre bakımından
- "Kadın vücutça, çehrece acaba nasılmış?" (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Çehre bakımından
- DALÖĞLE
-
-
[isim]
Tam öğle zamanı
-
[isim]
Tam öğle zamanı
- ERKEKÇE
-
-
Erkek gibi, erkeğe yakışır biçimde, yiğitçe, mertçe
- "Ölürken başucundaydı; sağ kalırsa gidip babasını göreceğine, vuruşurken erkekçe şehit olduğunu anlatacağına söz vermişti." (Atilla İlhan)
-
Erkek gibi, erkeğe yakışır biçimde, yiğitçe, mertçe
- KOMPOZE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
"Ögelerini birleştirmek, bütünleştirmek, yeniden oluşturmak" anlamlarındaki kompoze etmek sözünde geçer
-
[sıfat]
"Ögelerini birleştirmek, bütünleştirmek, yeniden oluşturmak" anlamlarındaki kompoze etmek sözünde geçer
- TAHŞİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Haşiye yazma, çıkma yapma
-
[isim]
Haşiye yazma, çıkma yapma