Sonunda e olan 6 harfli 510 kelime var. E harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde e harfi olan kelimeler listesine ya da başında e harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İNİLME
-
-
[isim]
İnilmek işi
-
[isim]
İnilmek işi
- ÜVEYME
-
-
[isim]
Üveymek işi veya durumu
-
[isim]
Üveymek işi veya durumu
- GÖREME
- ...
- ÜÇLEME
-
-
[isim]
Üçlemek işi
-
[sıfat]
Üçe bükülmüş, üç kat
- "Üçleme halat."
-
Bentleri üçer dizeli olan türkü
-
Bir yazarın, konu ve fikrî yapı olarak birbirini izleyen üç eseri, triloji
-
Teslis
- "Din inancı vardır ki akla hiç dayanmaz, Hristiyanların üçleme inancı gibi." (İsmail Hakkı Baltacıoğlu)
-
[isim]
Üçlemek işi
- MESAFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ara, aralık, uzaklık
- "Beş kilometrelik mesafede yine konuşmadık." (Refik Halit Karay)
-
İlişkilerde çok içten olmama durumu, resmiyet
-
Uzaklık
-
[isim]
Ara, aralık, uzaklık
- VİKAYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Koruma
-
[isim]
Koruma
- ZEKİCE
-
-
[zarf]
Zeki olarak, zekiye uygun bir biçimde
- "Ona göre, Habil'in Kabil'i öldürmesinde zekice bir yan aranmamalıdır." (Salâh Birsel)
-
[zarf]
Zeki olarak, zekiye uygun bir biçimde
- ELENME
-
-
[isim]
Elenmek işi
-
Yenilen oyuncu veya takımın yarışmalardan çıkması
-
[isim]
Elenmek işi
- İMLEME
-
-
[isim]
İmlemek işi, ima
- "Bir eleştirmenin birkaç tümceyi, bir iki imlemeyi saymazsak kırk yılda yazılmış bir yazısı var." (Nezihe Meriç)
-
[isim]
İmlemek işi, ima
- LUTİYE
- ...
- SAHİFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sayfa
-
[isim]
Sayfa
- ERİŞTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İnce şeritler hâlinde kesilip kurutulmuş hamur
-
Deniz yosunu
-
[isim]
İnce şeritler hâlinde kesilip kurutulmuş hamur
- HALİLE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Doğu Hindistan'da yetişen bir bitki (Terminalia citrina)
- "Kara halile."
-
[isim]
Doğu Hindistan'da yetişen bir bitki (Terminalia citrina)
- MOBESE
- ...
- NAFİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yararsız
-
[isim]
Fazladan kılınan namaz veya tutulan oruç
-
[zarf]
Boşuna, boş yere
- "Avukata söyle, nafile beklemesin." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Yararsız
- ESİRME
-
-
[isim]
Esirmek işi
-
[isim]
Esirmek işi
- DİBACE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Başlangıç, giriş, ön söz
-
[isim]
Başlangıç, giriş, ön söz
- MARİNE
- ...
- NEREDE
-
-
[zarf]
Hangi yerde?
- "Bu kadın nerede imiş, babası onu nerede görmüş?" (Memduh Şevket Esendal)
- "Senin filozofluğun nerede kaldı?" (Ömer Seyfettin)
- "O kendisi bilmez, nerede kaldı ki başkasına öğretsin."
- "Ben nerede sen orada."
-
[ünlem]
"İmkânsız" anlamında bir söz
- "Sözde hislerimi, hatıralarımı günü gününe yazacaktım. Nerede!" (Ömer Seyfettin)
-
[zarf]
Hangi yerde?
- REÇETE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Üzerinde doktorun hastası için gerekli gördüğü ilaçlarla, bunların kullanılış biçimleri yazılı olan kâğıt
- "Tramvay caddesine çıktı, bir eczaneye girdi, reçete yaptırdı." (Tarık Buğra)
-
Yol, yöntem, çare
- "Reçete gibi kati ve veciz bir beyit ki dört kelime ile bu derdin devasını söylüyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yemek veya halk tedavisinde kullanılan ilaç tarifesi
- "Hele bir portakal şurubu reçetesini tarif etti..." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Üzerinde doktorun hastası için gerekli gördüğü ilaçlarla, bunların kullanılış biçimleri yazılı olan kâğıt