Sonunda e olan 5 harfli 508 kelime var. E harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde e harfi olan kelimeler listesine ya da başında e harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CÜSSE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsan gövdesi
-
[isim]
İnsan gövdesi
- DEFNE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Defnegillerden, yaprakları güzel kokulu ve yaz kış yeşil olan bir ağaç, develik (Laurus nobilis)
-
[isim]
Defnegillerden, yaprakları güzel kokulu ve yaz kış yeşil olan bir ağaç, develik (Laurus nobilis)
- KEFNE
-
-
[isim]
Çuvaldız veya kalın iğne ile iş işleyen kimsenin eline geçirdiği demirli kayış
-
[isim]
Çuvaldız veya kalın iğne ile iş işleyen kimsenin eline geçirdiği demirli kayış
- KİMSE
-
-
[zamir]
Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi, şahıs, nefer
- "Kimsenin girdisi çıktısı, alacağı borcu ile uğraşmak istemiyordum." (Necati Cumalı)
-
[zamir]
Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi, şahıs, nefer
- KOLYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ucuna süs eşyaları konularak boyna takılan takı
-
[isim]
Ucuna süs eşyaları konularak boyna takılan takı
- ÖNEZE
-
-
[isim]
Avcıların av beklemek için taş yığınlarından yaptıkları pusu, evsin
-
Sürek avında pusuda av bekleyen avcı
-
[isim]
Avcıların av beklemek için taş yığınlarından yaptıkları pusu, evsin
- BEŞME
-
-
[isim]
Her çubuğu ayrı ayrı beş renkte olan, yollu bir çeşit kumaş
-
[isim]
Her çubuğu ayrı ayrı beş renkte olan, yollu bir çeşit kumaş
- BİNME
-
-
[isim]
Binmek işi
- "Önünde bel verip binicisinin binmesini kolaylaştırırdı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Binmek işi
- DİZME
-
-
[isim]
Dizmek işi
-
[isim]
Dizmek işi
- GELME
-
-
[isim]
Gelmek işi
-
[sıfat]
Gelmiş olan
- "Avrupa'dan gelme bir televizyon."
-
[sıfat]
Yetişme
- "İyi aileden gelme çocuk."
-
Bir ışının, kaynağından çıkarak bir ayna yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine erişmesi
-
[isim]
Gelmek işi
- HÜRLE
-
-
[isim]
Bir cins burçak
-
[isim]
Bir cins burçak
- YÜZDE
-
-
[isim]
Herhangi bir işte aracı olan kimseye, görevinin karşılığı olarak belli bir hesaba göre verilen ücret, yüzdelik
-
Herhangi bir sayı ile kullanıldığında yüze bölünen bir şeyin o kadarlık parçasını belirten bir söz
- "Bir eli tabancalı militan mıdır yoksa kesesini doldurmakla uğraşan iş adamlarından mıdır, mebus mudur hemen anlar ve bu anlayışlarında yüzde seksen yanılmaz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Herhangi bir işte aracı olan kimseye, görevinin karşılığı olarak belli bir hesaba göre verilen ücret, yüzdelik
- CEMSE
- ...
- KARNE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Öğrencilere dönem sonlarında okul yönetimleri tarafından verilen ve her dersin başarı durumu ile devam, sağlık, yetenek ve genel gidiş durumlarını gösteren belge
-
Kişilerin bir haktan yararlanmaları için bir kuruluş tarafından verilen belge
- "Ekmek karnesi. Vapur karnesi."
-
[isim]
Öğrencilere dönem sonlarında okul yönetimleri tarafından verilen ve her dersin başarı durumu ile devam, sağlık, yetenek ve genel gidiş durumlarını gösteren belge
- AZADE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Başıboş, erkin, serbest
- "Çocuk gönlüm kaygılardan azade." (Orhan Veli Kanık)
-
[zarf]
Başıboş, erkin, serbest olarak
- "Gürültüden azade yaşamak."
-
[sıfat]
Başıboş, erkin, serbest
- HABBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tahıl tanesi, evin
- "Arkadaşım İrfan'ın habbeyi nasıl kubbe yaptığını çok iyi bilirim." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Su kabarcığı
-
Orta oyunundaki tiplerin "yemek yeme" anlamında kullandığı söz
-
[isim]
Tahıl tanesi, evin
- ZAMME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ötre
-
[isim]
Ötre
- KÖRPE
-
-
[sıfat]
Dalından yeni koparılmış, tazeliği üstünde, daha büyümemiş (bitki), kart karşıtı
- "Körpe fidan."
-
Çok genç (kimse)
- "Köşedeki masada körpe, ötekinde olgun birer hoş kadın..." (Refik Halit Karay)
-
Yavruluktan henüz çıkmış (hayvan)
- "Kaplan ve yılan, körpe ceylan hayaliyle gözlerini kapadılar." (Halide Edip Adıvar)
-
Genç, hoş, güzel
- "Bir vakitler, Mahinur'un körpe rayihasıyla doldurduğu odalar şimdi boş ve sahipsiz." (Haldun Taner)
-
Henüz bozulmamış, yıpranmamış
-
[sıfat]
Dalından yeni koparılmış, tazeliği üstünde, daha büyümemiş (bitki), kart karşıtı
- MEBDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Baş, başlangıç
-
Kaynak, kök
-
İlke
-
[isim]
Baş, başlangıç
- NAĞME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güzel, uyumlu ses, ezgi, melodi
- "Boyuna Arapçayı andırır bir nağme mırıldanıyor." (Sermet Muhtar Alus)
-
Ezgi
-
Birinin yalandan ve nazlanarak söylediği söz
-
[isim]
Güzel, uyumlu ses, ezgi, melodi