Başında e olan 6 harfli 228 kelime var. E harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde e harfi olan kelimeler listesine ya da sonu e harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında e bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EFELER
- ...
- EKŞİLİ
-
-
[sıfat]
İçinde ekşisi bulunan
-
[sıfat]
İçinde ekşisi bulunan
- EZİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşırı güçlük ve sıkıntı, üzgü, cefa, zahmet, zulüm
- "İçlerinden birine kancayı atmış, maksadı, onu üzmek, ona eziyet etmektir." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Aşırı güçlük ve sıkıntı, üzgü, cefa, zahmet, zulüm
- ESİRCİ
-
-
[isim]
Köle ve cariye alışverişi yapan kimse
-
[isim]
Köle ve cariye alışverişi yapan kimse
- ESKRİM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dürtücü kılıç, kesici kılıç ve delici kılıç adı verilen silahlarla yapılan spor, kılıç oyunu
-
[isim]
Dürtücü kılıç, kesici kılıç ve delici kılıç adı verilen silahlarla yapılan spor, kılıç oyunu
- EDİNME
-
-
[isim]
Edinmek işi, kazanma, iktisap
- "Kimsesiz bir çocuk bulup evlat edinmeyi düşünmeye başlamıştım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Edinmek işi, kazanma, iktisap
- EDİNTİ
-
-
[isim]
Edinilen, kazanılan şey
-
[isim]
Edinilen, kazanılan şey
- EMİLME
-
-
[isim]
Emilmek işi
-
[isim]
Emilmek işi
- ELEKÇİ
-
-
[isim]
Elek yapan veya satan kimse
-
Çingene
-
[isim]
Elek yapan veya satan kimse
- ENEMEK
-
-
[-i]
İğdiş etmek
-
[-i]
İğdiş etmek
- ERİTRE
- ...
- ESASTA
- ...
- EREĞLİ
- ...
- EDİLGİ
-
-
[isim]
Dışarıdan gelip bir şeyde belli bir değişiklik yapan iş veya bu işin sonucu, infial
-
[isim]
Dışarıdan gelip bir şeyde belli bir değişiklik yapan iş veya bu işin sonucu, infial
- ELKIZI
-
-
[isim]
Gelin
-
Kadın, eş
-
[isim]
Gelin
- EDİMLİ
-
-
[sıfat]
Edimi olan
-
[sıfat]
Edimi olan
- EMEKLİ
-
-
[sıfat]
Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli
- "Emekli olduğuna hayıflandığı kadar babasının ölüşüne de o kadar hayıflanıyor." (Haldun Taner)
- "Size bir fenalık edebilir, sizi işinizden attırır, vekâlet emrine alır, vakitsiz emekliye çıkartabilir." (Haldun Taner)
- "Kafaları dazlaklaşmış, emekliye çıktıktan sonra adam kıtlığında gene işe alınmış." (Memduh Şevket Esendal)
-
Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan (kimse)
- "Buraya gelenler hep asker emeklileridir." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli
- ELAZIĞ
- ...
- ELMACI
-
-
[isim]
Elma yetiştiren veya satan kimse
-
[isim]
Elma yetiştiren veya satan kimse
- ELOĞLU
-
-
[isim]
El, yabancı
- "Eloğlu erkenden ayaktadır. Bunca uygarlık yan gelip yatmakla elde edilmemiştir." (Haldun Taner)
-
Damat
-
Koca
-
[isim]
El, yabancı