Başında e olan 6 harfli 228 kelime var. E harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde e harfi olan kelimeler listesine ya da sonu e harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında e bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ENEMEK
-
-
[-i]
İğdiş etmek
-
[-i]
İğdiş etmek
- ERİŞİM
-
-
[isim]
Erişme işi
-
Belli iki yer arasında gidip gelebilme, ulaşım, muvasala
- "İki köy arasında erişim kesildi."
-
[isim]
Erişme işi
- EDİNME
-
-
[isim]
Edinmek işi, kazanma, iktisap
- "Kimsesiz bir çocuk bulup evlat edinmeyi düşünmeye başlamıştım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Edinmek işi, kazanma, iktisap
- EFELER
- ...
- ENTÜBE
- ...
- ERBAİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Rumi takvimde 22 Aralıktan 31 Ocak gününe kadar süren kırk günlük kış dönemi
-
[isim]
Rumi takvimde 22 Aralıktan 31 Ocak gününe kadar süren kırk günlük kış dönemi
- EROSAL
-
-
[sıfat]
Erosçu, erotik
-
[sıfat]
Erosçu, erotik
- ERİYİŞ
-
-
[isim]
Erime işi veya biçimi
-
[isim]
Erime işi veya biçimi
- EBRULU
-
-
[sıfat]
Üzerine ebru yapılmış (kâğıt, kumaş)
-
[sıfat]
Üzerine ebru yapılmış (kâğıt, kumaş)
- ERGANİ
- ...
- ERİTME
-
-
[isim]
Eritmek işi
-
Metallerde erimeyi sağlamak amacıyla dökümden önce yapılan ısıtma işlemi
-
[sıfat]
Eritilerek elde edilen
-
[isim]
Eritmek işi
- EDEPLİ
-
-
[sıfat]
Uslu, ince, iyi ahlaklı, terbiyeli, müeddep
-
[zarf]
Ahlaka uygun bir biçimde
- "İstanbul'daki patronun edepli bulmadığı yazı buydu." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Uslu, ince, iyi ahlaklı, terbiyeli, müeddep
- EFELEK
-
-
[isim]
Labada
-
[isim]
Labada
- EKİLME
-
-
[isim]
Ekilmek işi
-
[isim]
Ekilmek işi
- EMANET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia
- "Emaneti olanlar burada her vakit bunlarla ilgilenecek bir çırak bulurlar." (Salâh Birsel)
- "Bavullarımı otele emanet bıraktım."
- "Değirmenimi evvel Allah, sonra size emanet ediyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bir kimse ile birine gönderilen şey
- "İstanbul'dan getirdiğim emanetinizi akşam benden alınız."
-
Eşyanın ücret karşılığı geçici bir süre bırakıldığı yer
-
Can, ruh
- "Allah emanetini alsın da kurtulayım."
-
[isim]
Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia
- ESATİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tarih öncesi tanrılarının efsaneli serüvenlerini anlatan ve bir topluluğun duygularını, anlayışını ve özlemlerini göstermesi bakımından değeri olan hikâyeler, mitoloji
- "Kafamı rüya ve esatirden temizlemek, istiklallerin en güç elde edileni olan fikir istiklaline erişmek için değil mi?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Tarih öncesi tanrılarının efsaneli serüvenlerini anlatan ve bir topluluğun duygularını, anlayışını ve özlemlerini göstermesi bakımından değeri olan hikâyeler, mitoloji
- ETRİYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dikme kiriş bağlantılarında direnci sağlayan sargı
-
[isim]
Dikme kiriş bağlantılarında direnci sağlayan sargı
- ESKİCİ
-
-
[isim]
Her türlü eski eşya alım satımıyla uğraşan kimse
-
Eskimiş ayakkabıları onaran kimse
-
[isim]
Her türlü eski eşya alım satımıyla uğraşan kimse
- ELKIZI
-
-
[isim]
Gelin
-
Kadın, eş
-
[isim]
Gelin
- ENTARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellikle tek parçalı kadın giyeceği
- "Önünden düğmeli bir entari, şimdi gibi gözlerimin önünde." (Zeyyat Selimoğlu)
-
Erkeklerin giydiği uzun, düz üstlük
- "Evden en yeni çamaşırlarımla bayramlık entarim getirildi." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Genellikle tek parçalı kadın giyeceği