Başında e olan 5 harfli 214 kelime var. E harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde e harfi olan kelimeler listesine ya da sonu e harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında e bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

EŞLEM

  1. [isim] Kopya

EKSİK

  1. [sıfat] Bir bölümü olmayan, noksan, natamam
    • "Bu kitap eksik, baş tarafı yok."
    • "Sağ gözünden, güneş vurdukça sağa sola yansıyan tek gözlüğünü eksik etmezdi." (Atilla İlhan)
    • "Köyde Nevin'i sevenler de eksik değildi." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Bir ufak sac mangal, kış yaz önünden eksik olmaz." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Mükemmel olmayan, kusurlu, muallel, sakat
    • "Bu sözü ağzından eksik etmez."
  3. Az
    • "Arada can sıkıntısından doğma kavgalar da hiç eksik değil..." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. [isim] İhtiyaç duyulan şey
    • "Aklı sıra bu eksiğini biraz olsun doldurmaya çalışıyor." (Haldun Taner)

EMİCİ

  1. [isim] Emme işini yapan kimse veya şey

EVREN

  1. [isim] Gök varlıklarının bütünü, kâinat, cihan, âlem, kozmos
    • "Eski yorumcular daha ileri gitmiş, evrenin yaratılmasında ve doğanın kurallarında bile matematik bir öz bulmuşlardır." (Haldun Taner)
  2. Düzenli ve uyumlu bir bütün olarak düşünülen bütün varlıklar
    • "Yemeyi, içmeyi, konuşmayı, düşmanlarımı, dostlarımı, orta malı hislerimi ve evreni unuttum." (Refik Halit Karay)
  3. Kişinin içinde yaşadığı, ilişkide bulunduğu ortam
    • "Kendi evrenine dalmış olan Halim, ürkerek sıçradı, bir adım geriye attı." (Atilla İlhan)

EĞMÜR
...
ERBAŞ

  1. [isim] İhtiyaçları devletçe karşılanan onbaşı ve çavuş rütbesindeki asker
    • "Silah altında bulunan er ve erbaşlarla, askerî öğrenciler oy kullanamazlar." (Anayasa)

ENAYİ

  1. [sıfat] Fazla bön, avanak, et kafalı, budala
    • "İyice buldum kafayı, sen daha bulmadıysan enayisin." (Atilla İlhan)

ENÖTE

  1. [isim] Çift yıldızlarda, yoldaşın başyıldıza göre çizdiği bağıl yörüngenin, başyıldıza en uzak noktası

EVLİK

  1. [sıfat] Herhangi bir sayıda evi olan, hanelik

ETKİN

  1. [sıfat] Hareketli, işleyen, çalışan, etkili, faal, aktif
  2. Fiilde bulunan, etkinlik gösteren, edilgin karşıtı
  3. Kimyasal tepkimelere katılma yatkınlığı gösteren (molekül, atom)

ENGEL

  1. [isim] Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap
    • "Bürokratik engelleri ortadan kaldıracak bir formül aradık ve bulduk." (Haldun Taner)
    • "Yabancı gitmek isteyince ikisi birden engel oldular." (Nezihe Araz)
  2. Hemzemin geçitlerde kara yolu güvenliğini sağlamak için kullanılan açılır kapanır düzenek, bariyer
  3. Herhangi bir yolu kapamak için konulan nesne, bariyer
  4. Kara yollarının kenarlarına yapılan korkuluk, bariyer
  5. Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken tahta düzenek, bariyer

ETÇİK

  1. [isim] Küçük et parçası

EVLEK

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Tarlanın, tohum ekmek için saban iziyle bölünen bölümlerinden her biri
    • "Bu korkunç mücadeleye üç evlek toprak için Mustafa'dan başka bizim köyde kimse girişmezdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Dönümün dörtte biri kadar olan alan ölçüsü
  3. Tarlalarda suyun akması için açılan su yolu
  4. On liralık kâğıt para

EVSİN

  1. [isim] Avlanırken avcıların hayvanlardan gizlendiği yer
    • "Avcılar evsinler yapmışlardı ağaçlıkların arasında ..." (Ayla Kutlu)

EYVAH

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [ünlem] Beklenmedik, kötü, hoşa gitmeyen bir haber veya olay karşısında duyulan acınma, üzülme sözü
    • "Eyvah, ne yer ne yâr kaldı!" (Abdülhak Hamit Tarhan)

EKLER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İçi krema ile doldurulmuş bir pasta türü

ENDER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Çok az, çok seyrek
    • "Ender fırsatlarla gittiğim bu salaşın içi bana pek sempatik gelirdi." (Burhan Felek)
  2. [zarf] Çok seyrek olarak, çok seyrek bir biçimde

EZELİ
...
EYTAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yetimler

EVCİL

  1. [sıfat] Eve ve insana alışmış, kendisinden yararlanabilen (hayvan), ehlî, yabani karşıtı
    • "Ham ağaçları evcile çeviririm, aşı yapmayı bilirim, budamayı bilirim." (Nezihe Araz)
  2. Yerli

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü