Başında e olan 5 harfli 214 kelime var. E harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde e harfi olan kelimeler listesine ya da sonu e harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında e bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

EDVAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çağlar, devirler
    • "Hercümerç ettiğin edvara da yetmez o kitap / Seni ancak ebediyetler eder istiap." (Mehmet Akif Ersoy)
  2. Alaturka müzik kurallarını inceleyen eser

ELVAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Renkler
  2. [sıfat] Türlü renklerde olan
    • "Çok aradım bulamadım dengimi / Elvan çiçeklerden aldım rengimi." (Halk türküsü)

EVRİM

  1. [isim] Zaman içinde birdenbire olmayan, kesintisiz, niteliksel ve niceliksel gelişme süreci
  2. Bir canlıyı ötekilerden ayırt eden biçimsel ve yapısal karakterlerin gelişmesi yolunda geçirilen bir dizi değişme olayı, tekâmül

EĞRİM

  1. [isim] Girdap
  2. Eğri, dalgalı

ELMAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yerin derinliklerinde bulunan, billurlaşmış arı karbon
    • "Elmas gibi kalbi var. Elmas gibi bir çocuk."
  2. Mücevher olarak kullanılan, saydam, değerli taş
    • "Eline geçen elması eve taşıyor, içi kasalı aynalı dolaba kutu kutu istif ediyormuş." (Refik Halit Karay)
  3. [sıfat] Bu taşlarla yapılmış
    • "Elmas küpe."
  4. Elmastıraş

EVRAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Müslümanlarca belirli zamanlarda okunması âdet olan dualar ve Kur'an ayetleri
    • "Geceleri Hüsnü'nün evinde toplanır, zikreder, evrat çekerlermiş." (Memduh Şevket Esendal)

ESLAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Bizden öncekiler, geçmişler, öncel, ahlaf karşıtı

ESAMİ
...
ERKEK

  1. [isim] İnsan, hayvan ve bitkilerin dişiyi dölleyecek cinsten olanı
    • "Ayşe hanım erkek gibi sesiyle bağırdı."
  2. Sperma oluşturan organizma
    • "İnsan erkek olur da bu yaşta alnının teriyle ekmeğini kazanacağı bir iş tutmaz mı?" (Necati Cumalı)
  3. Yetişkin adam, bay, kadın karşıtı
    • "Erkekler gelince buraya, karılar işte böyle kaçar." (Osman Cemal Kaygılı)
  4. Koca
    • "Kadın erkeğini uğurladı."
  5. [sıfat] Sözüne güvenilir, mert
  6. [sıfat] Girintili ve çıkıntılı olarak bir çift oluşturan nesnelerden çıkıntılı olanı
  7. [sıfat] Sert, kolay bükülmez
    • "Erkek demir, erkek bakır."

EŞARP

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Baş örtüsü

ETENE

  1. [isim] Memelilerde ana ile dölüt arasında kan alıp verme işini sağlayan organ, son, eş, döl eşi, meşime, plasenta
  2. Meyve yaprağında yumurtacıkların bağlı olduğu bölüm

ELEJİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İçli, acıklı yakarışları, yakınmaları ve melankolik duyguları anlatan şiir
    • "Salih Zeki Aktay 'Elejiler' başlıklı şiirler yazdı."

ELİPS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bütün noktalarının odak denilen belirli iki ayrı noktaya olan uzaklıklarının toplamı birbirine denk olan kapalı eğri, oval
  2. Eksilti

ELBET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Elbette
    • "Elbet bir başkasının yatağı başında gene bir araya geliriz." (Reşat Nuri Güntekin)

EMOJİ
...
ELCİK

  1. [isim] Bisiklet ve motosiklette dümenin elle tutulan kısımlarına geçirilen ve yumuşak, sentetik maddeden yapılan kaplama

ELYAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Genellikle iplik durumuna getirilebilir lifli madde
  2. [sıfat] Bu maddeden yapılmış

EMAYE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Üzeri emayla kaplanmış olan
    • "Emaye tencere."
  2. [isim] Fotoğrafçılıkta ışığa karşı hassas malzeme

ELGİN

  1. [sıfat] Yabancı, gurbette yaşayan, garip

EKMEK

  1. [-i] Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek
  2. Toprağı ekip biçmek için kullanmak
    • "Ancak senede otuz dönüm ekebiliyor." (Memduh Şevket Esendal)
  3. [-e] Serpmek
    • "Yemeğe biber ekmek."
  4. Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri hazırlamak
    • "Fesat tohumları ekenler..."
  5. Birini uydurma bir sebeple bırakıp gitmek, savuşmak, atlatmak
    • "Lale ile Günnur kendilerini ektiğim için müthiş içerlemişler." (Haldun Taner)
  6. Parayı boşuna harcamak, ziyan etmek
  7. Yarışta geçmek

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü