Başında e olan 5 harfli 214 kelime var. E harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde e harfi olan kelimeler listesine ya da sonu e harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında e bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ENDER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çok az, çok seyrek
- "Ender fırsatlarla gittiğim bu salaşın içi bana pek sempatik gelirdi." (Burhan Felek)
-
[zarf]
Çok seyrek olarak, çok seyrek bir biçimde
-
[sıfat]
Çok az, çok seyrek
- EVDEŞ
-
-
[isim]
Aynı evde oturanlardan her biri
- "Evdeşi ile bakıştılar, o zaman ikisi de ağlamaya başladı." (Emine Işınsu)
-
[isim]
Aynı evde oturanlardan her biri
- EMCİK
-
-
[isim]
Meme
-
[isim]
Meme
- EMTİA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mal
-
[isim]
Mal
- EZGİÇ
-
-
[isim]
Boyaları ezmeye yarayan demir veya porselen alet
-
[isim]
Boyaları ezmeye yarayan demir veya porselen alet
- EBEDİ
- ...
- ESVAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Giysi
- "Bütün esvabı bir mintan ve eski bir pantolondan ibaretti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Giysi
- EJDER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ejderha
-
Büyük yılan
-
[isim]
Ejderha
- EKSEN
-
-
[isim]
Bir cismi iki eşit parçaya bölen çizgi, mihver
- "Politikacıların kendilerini evrenin ekseni saymamaları gereğini anlamaları için..." (Haldun Taner)
-
Üzerinde bir pozitif yön varsayılan sonsuz doğru
-
Dingil
-
[isim]
Bir cismi iki eşit parçaya bölen çizgi, mihver
- EŞKİN
-
-
[isim]
Atın bir tür hızlı yürüyüşü
- "At, eşkinle beş on dakikada gittiği yolu, dörtnala, bir iki dakikada geldi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Böyle yürüyen (at)
- "Eşkin bir at."
-
[zarf]
Böyle bir yürüyüşle
- "Eşkin gitmek."
-
[isim]
Atın bir tür hızlı yürüyüşü
- ESMEK
-
-
[nsz]
Hava bir yönden bir yöne akmak, rüzgâr olmak
- "İki üç günden beri sert bir kış rüzgârı esiyor." (Ahmet Haşim)
-
[-e]
Yapılması önce düşünülmüş olmayan veya beklenmeyen bir şeyi yapmaya birdenbire karar vermek
- "Bu yolculuk size nereden esti?"
-
[nsz]
Hava bir yönden bir yöne akmak, rüzgâr olmak
- EZMEK
-
-
[-i]
Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek
- "Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım." (Enis Behiç Koryürek)
- "Bütün ecnebi kelimeleri ezip büzüp anlaşılmaz hâle getirip öyle kullanıyorlar." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Ağır bir şey, başka bir şeyin üzerinden geçmek, çiğnemek
- "Rüzgârın içinde birbirini ezercesine kaçıştılar." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Sıvı içinde bastırıp karıştırarak eritmek
- "Şerbet için şeker ezmek. Boya ezmek."
-
Üzmek, sıkıntıya sokmak
- "Seven kalbi ezmek, sevmeyen kalbi durdurmaktan daha affedilmez bir cinayettir." (Aka Gündüz)
-
Baskı altında tutmak
- "Mahzun yüzünü ağlaya ağlaya öpmek arzusu içimi bir açlık gibi ezdi." (Refik Halit Karay)
-
Dayanıklılığını aşacak derecede çalıştırarak yormak
- "Bu yol hayvanı ezdi."
-
Yenmek, sindirmek
- "Düşmanı ezmek."
-
Harcamak
- "Paraları bir haftada ezerim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek
- ELGİN
-
-
[sıfat]
Yabancı, gurbette yaşayan, garip
-
[sıfat]
Yabancı, gurbette yaşayan, garip
- ENSİZ
-
-
[sıfat]
Eni küçük olan, dar
- "Bu ensiz tahta köprü altında ince dere." (Enis Behiç Koryürek)
-
[sıfat]
Eni küçük olan, dar
- ENTEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Entelektüel olmaya özenen ancak bunun için gerekli olan niteliği kazanmamış (kimse)
-
[isim]
Sahte aydın
- "Gençlerin bazıları entellerle birlikte olmaktan gurur duyduklarını söylüyorlar." (Tomris Uyar)
-
[sıfat]
Entelektüel olmaya özenen ancak bunun için gerekli olan niteliği kazanmamış (kimse)
- ETSİZ
-
-
[sıfat]
Eti olmayan
- "Etsiz yemek."
-
Kuru, sıska, zayıf
- "Onları bir başka küreden inmiş etsiz, kemiksiz, şeffaf birtakım varlıklar zannedeceksiniz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Eti olmayan
- ETLİK
-
-
[isim]
Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan
-
Buzdolabında et koymak için ayrılmış yer
-
[isim]
Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan
- EŞKAL
- ...
- ETSEL
-
-
[sıfat]
Ete ait
-
Cinselliğe ait
- "Zavallı geçkin kız, yerleşik ahlâk kurallarının dışında etsel duyarlığa yaklaşırsa, başına bunların geleceğini düşünüyordu." (Selim İleri)
-
[sıfat]
Ete ait
- ERBAA
- ...