Başında e olan 5 harfli 214 kelime var. E harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde e harfi olan kelimeler listesine ya da sonu e harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında e bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ENDER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Çok az, çok seyrek
    • "Ender fırsatlarla gittiğim bu salaşın içi bana pek sempatik gelirdi." (Burhan Felek)
  2. [zarf] Çok seyrek olarak, çok seyrek bir biçimde

EVDEŞ

  1. [isim] Aynı evde oturanlardan her biri
    • "Evdeşi ile bakıştılar, o zaman ikisi de ağlamaya başladı." (Emine Işınsu)

EMCİK

  1. [isim] Meme

EMTİA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Mal

EZGİÇ

  1. [isim] Boyaları ezmeye yarayan demir veya porselen alet

EBEDİ
...
ESVAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Giysi
    • "Bütün esvabı bir mintan ve eski bir pantolondan ibaretti." (Yahya Kemal Beyatlı)

EJDER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Ejderha
  2. Büyük yılan

EKSEN

  1. [isim] Bir cismi iki eşit parçaya bölen çizgi, mihver
    • "Politikacıların kendilerini evrenin ekseni saymamaları gereğini anlamaları için..." (Haldun Taner)
  2. Üzerinde bir pozitif yön varsayılan sonsuz doğru
  3. Dingil

EŞKİN

  1. [isim] Atın bir tür hızlı yürüyüşü
    • "At, eşkinle beş on dakikada gittiği yolu, dörtnala, bir iki dakikada geldi." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [sıfat] Böyle yürüyen (at)
    • "Eşkin bir at."
  3. [zarf] Böyle bir yürüyüşle
    • "Eşkin gitmek."

ESMEK

  1. [nsz] Hava bir yönden bir yöne akmak, rüzgâr olmak
    • "İki üç günden beri sert bir kış rüzgârı esiyor." (Ahmet Haşim)
  2. [-e] Yapılması önce düşünülmüş olmayan veya beklenmeyen bir şeyi yapmaya birdenbire karar vermek
    • "Bu yolculuk size nereden esti?"

EZMEK

  1. [-i] Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek
    • "Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım." (Enis Behiç Koryürek)
    • "Bütün ecnebi kelimeleri ezip büzüp anlaşılmaz hâle getirip öyle kullanıyorlar." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  2. Ağır bir şey, başka bir şeyin üzerinden geçmek, çiğnemek
    • "Rüzgârın içinde birbirini ezercesine kaçıştılar." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. [nsz] Sıvı içinde bastırıp karıştırarak eritmek
    • "Şerbet için şeker ezmek. Boya ezmek."
  4. Üzmek, sıkıntıya sokmak
    • "Seven kalbi ezmek, sevmeyen kalbi durdurmaktan daha affedilmez bir cinayettir." (Aka Gündüz)
  5. Baskı altında tutmak
    • "Mahzun yüzünü ağlaya ağlaya öpmek arzusu içimi bir açlık gibi ezdi." (Refik Halit Karay)
  6. Dayanıklılığını aşacak derecede çalıştırarak yormak
    • "Bu yol hayvanı ezdi."
  7. Yenmek, sindirmek
    • "Düşmanı ezmek."
  8. Harcamak
    • "Paraları bir haftada ezerim." (Sait Faik Abasıyanık)

ELGİN

  1. [sıfat] Yabancı, gurbette yaşayan, garip

ENSİZ

  1. [sıfat] Eni küçük olan, dar
    • "Bu ensiz tahta köprü altında ince dere." (Enis Behiç Koryürek)

ENTEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Entelektüel olmaya özenen ancak bunun için gerekli olan niteliği kazanmamış (kimse)
  2. [isim] Sahte aydın
    • "Gençlerin bazıları entellerle birlikte olmaktan gurur duyduklarını söylüyorlar." (Tomris Uyar)

ETSİZ

  1. [sıfat] Eti olmayan
    • "Etsiz yemek."
  2. Kuru, sıska, zayıf
    • "Onları bir başka küreden inmiş etsiz, kemiksiz, şeffaf birtakım varlıklar zannedeceksiniz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ETLİK

  1. [isim] Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan
  2. Buzdolabında et koymak için ayrılmış yer

EŞKAL
...
ETSEL

  1. [sıfat] Ete ait
  2. Cinselliğe ait
    • "Zavallı geçkin kız, yerleşik ahlâk kurallarının dışında etsel duyarlığa yaklaşırsa, başına bunların geleceğini düşünüyordu." (Selim İleri)

ERBAA
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü