Sonunda dık olan 20 kelime var. DIK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde dık olan kelimeler listesine ya da başında dık olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

11 Harfli Kelimeler

ALIŞILMADIK

10 Harfli Kelimeler

FECRİSADIK, KARAYANDIK

9 Harfli Kelimeler

ALIŞILDIK, UMULMADIK

7 Harfli Kelimeler

OLMADIK, ONMADIK, ŞIPIDIK, TANIDIK

6 Harfli Kelimeler

BIZDIK, DIĞDIK, DIZDIK, FINDIK, SANDIK, YANDIK, ZINDIK

5 Harfli Kelimeler

ANDIK, BIDIK, GIDIK, SADIK


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ALIŞILMADIK

  1. [sıfat] Alışılmamış, az görülen, olağanüstü

KARAYANDIK

  1. [isim] Deve dikeni

FECRİSADIK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tan yerinde gün doğuncaya kadar süren kesiksiz aydınlık, gerçek tan

UMULMADIK
...
ALIŞILDIK

  1. [sıfat] Alışılan, her zaman görülen
    • "Evlendikleri kadına bağlanırlar, evliliği alışıldık toplumsal kurallar içinde yürütürler." (Tomris Uyar)

TANIDIK

  1. [sıfat] Tanışılıp konuşulan (kimse), bildik, tanış
    • "Mart başlayalı kırkını geçmiş nice tanıdıklarım hastalandı." (Ahmet Haşim)
  2. Daha önceden bilinen, görülen, aşina
    • "Yanaştığımız iskeleden birtakım dost ve tanıdık çehreler bana doğru uzanmış, gülümsüyor..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Sırrı Bey, bu iki ada hemen tanıdık çıktı ve artık oturduğu koltukta büsbütün uzanarak -Bekliyoruz paşam- dedi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ŞIPIDIK

  1. Ökçesiz ve arkalıksız (terlik veya pabuç)
    • "Çağırdığım zaman iç donu ve çorapsız, şıpıdık pabuçla geliyor." (Reşat Nuri Güntekin)

ONMADIK

  1. [sıfat] Talihi yaver gitmeyen, başı beladan kurtulmayan
  2. Bereketsiz

OLMADIK

  1. [sıfat] Daha önce olmamış, alışılmamış, beklenmeyen, olağan karşıtı
    • "Aslı olmadık şeye nasıl inanırım?" (Ömer Seyfettin)

YANDIK

  1. [isim] Baklagillerden, sıcak ve kurak bölgelerde yetişen, sarımtırak küçük tohumlarından kudret helvasına benzer bir madde elde edilen bitki (Alhagi maurorum)

DIĞDIK

  1. [isim] Akrabalığın uzak olduğunu anlatan dığdığının dığdığı deyiminde geçen bir söz

SANDIK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İçine çeşitli şeyler konulan, tahtadan yapılmış, kapaklı ev eşyası
    • "Köhne kitap sandıklarının başında kendi sahiplerinden başka kimseler görünmüyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "İleride yine ona gönderilmek üzere bir de sandık düzmesine ne mâni vardı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Meyve, sebze koymaya yarayan, tahta veya plastikten yapılmış, dört köşe kap
  3. Bir kurumda para alınıp verilen yer
    • "Mal sandığı. Sandık emini."
  4. Kamu kesiminde çalışan personelin sosyal güvenlik işlerini yürüten kuruluş
    • "Emekli Sandığı."
  5. Yapılarda kum, çakıl vb. şeyleri ölçmek için kullanılan, üstü ve altı açık, dört köşeli tahtadan ölçü aleti
  6. Kamu kesiminde çalışan personelin kendi durumunda düşük faiz ve taksitler hâlinde geri ödemek üzere borç para aldığı birim
  7. Seçimlerde oy pusulalarının atıldığı kutu
  8. Mahalle tulumbacılarının omuzda taşıdıkları sandık biçimi tulumba

FINDIK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kayıngillerden, kuzey yarım kürenin ılık yerlerinde ve yurdumuzun genellikle Doğu Karadeniz bölgesinde yetişen, boyu 6-7 m, yaygın tepeli bir ağaççık (Corylus avellana)
  2. Bu ağaççığın sert bir kabuk içinde bulunan yağlı, nişastalı ürünü
  3. Hileli zar

DIZDIK

  1. [isim] Akrabalığın uzak olduğunu anlatan dızdığının dızdığı deyiminde kullanılır

ZINDIK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Tanrı'ya ve ahirete inanmayan (kimse)
    • "Nazarında herkes zındıktı, hırsızdı, yalancıydı." (Ömer Seyfettin)

BIZDIK

  1. [isim] Ufak çocuk

SADIK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Doğru, gerçek
    • "Haftada bir iki kere beni görmeye geleceğine dair verdiği söze sadık kalmıştır." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Dostluğu ve bağlılığı içten olan, sadakatli
    • "Birisi onu alsa en sadık kadın olacak, en güzel yemekleri pişirecekmiş." (Çetin Altan)

ANDIK

  1. [isim] Sırtlan

BIDIK

  1. [sıfat] Kısa ve tıknaz

GIDIK

  1. [isim] Çene altı, gerdan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü