Başında dü olan 6 harfli 35 kelime var. Dü ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde dü olan kelimeler listesine ya da sonu dü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında dü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DÜZGÜN
-
-
[sıfat]
Doğru ve pürüzsüz, muntazam
- "Düzgün tahta. Düzgün yol."
-
Düzenli, kusursuz, insicamlı, rabıtalı, muntazam
-
İyi
- "Belli ki hâlleri vakitleri çok düzgün değil." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Kurala uygun olarak, kusursuz bir biçimde
- "Düzgün konuşuyor."
-
Kenar veya ayrıtları ile açıları birbirine eşit olan (biçim)
- "Düzgün çok yüzlü."
-
[isim]
Kadınların, teni pürüzsüz göstermesi, renk vermesi için yüzlerine sürdükleri yarı sıvı veya boyalı krem, fondöten
-
[sıfat]
Doğru ve pürüzsüz, muntazam
- DÜZİNE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Aynı cinsten on iki parçanın oluşturduğu takım
-
[isim]
Aynı cinsten on iki parçanın oluşturduğu takım
- DÜELLO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
İki kişi arasında, tanıklar önünde yapılan silahlı vuruşma
-
İki kişi arasında tanıklar önünde yapılan sözlü atışma
-
İki siyasi, ekonomik güç arasındaki çatışma
-
[isim]
İki kişi arasında, tanıklar önünde yapılan silahlı vuruşma
- DÜRBÜN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Uzaktaki cisimlerin görüntülerini büyütmeye veya yaklaştırmaya yarayan, objektif ve oküler adlı iki mercekten oluşan optik alet, bakaç
-
Gözetleme deliği
-
[isim]
Uzaktaki cisimlerin görüntülerini büyütmeye veya yaklaştırmaya yarayan, objektif ve oküler adlı iki mercekten oluşan optik alet, bakaç
- DÜKKAN
- ...
- DÜKLÜK
-
-
[isim]
Dük olma durumu
-
Bir dükün yönetimindeki ülke
-
[isim]
Dük olma durumu
- DÜRÜST
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Sözünde ve davranışlarında doğruluktan ayrılmayan, doğru (kimse)
- "... zaman zaman dürüst, mert, açık yürekli dostlar bulunur." (Necati Cumalı)
-
Kurallara uygun, yanlışsız
- "İyi giyinmek her zaman dürüst bir zevk ifade etmez." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Sözünde ve davranışlarında doğruluktan ayrılmayan, doğru (kimse)
- DÜRTÜŞ
-
-
[isim]
Dürtme işi veya biçimi
-
[isim]
Dürtme işi veya biçimi
- DÜMTEK
-
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde tempo
- "Ellerini dümtek usulü ile dizlerine vurur." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde tempo
- DÜMDÜZ
-
-
[sıfat]
Çok düz
- "Mühendislerin keşfine göre, taş ocağı olarak işletilirse yirmi senede dümdüz olabilirmiş." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Sade, basit
- "Yirmi iki senelik dümdüz bir hayat." (Aka Gündüz)
-
Bilgisi, görgüsü çok dar bir sınır içinde kalan (kimse)
-
[sıfat]
Çok düz
- DÜMBÜK
-
-
[isim]
Pezevenk
-
[isim]
Pezevenk
- DÜZLÜK
-
-
[isim]
Düz olma durumu
-
Geniş, düz yer
- "Derenin önündeki düzlükten birdenbire bir ses duydum, durdum." (Halide Edip Adıvar)
-
Deniz yüzeyine göre değişik yüksekliklerde olan az eğimli yer
-
[isim]
Düz olma durumu
- DÜLGER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yapıların kaba ağaç işlerini yapan kimse
- "Rumeli Hisarı'nda Fatih Sultan Mehmet'in duvarcı ve dülgerleri, Bizans üzerine açılacak büyük savaşın namlı hisarını ya bugün yükseltecek ya yarın." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Yapıların kaba ağaç işlerini yapan kimse
- DÜZİÇİ
- ...
- DÜŞSEL
-
-
[sıfat]
Düş ile ilgili, hayalî
- "Gökteki düşsel melekler gerçek olsalar bile onlar hiç yeni bir şey doğuramazdı." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[sıfat]
Düş ile ilgili, hayalî
- DÜNDEN
-
-
[zarf]
Bugünden bir önceki günden
- "Dünden kalma yemek."
-
[zarf]
Bugünden bir önceki günden
- DÜSTUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genel kural
-
Yasaları içine alan kitap
-
[isim]
Genel kural
- DÜĞMEK
-
-
[-i]
Düğüm yapmak
-
[-i]
Düğüm yapmak
- DÜMDAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Artçı
-
[isim]
Artçı
- DÜRÜLÜ
-
-
[sıfat]
Dürülmüş, kıvrılmış
-
[sıfat]
Dürülmüş, kıvrılmış