Başında dövü olan 21 kelime var. Dövü ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde dövü olan kelimeler listesine ya da sonu dövü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında dövü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler

15 Harfli Kelimeler

DÖVÜŞTÜREBİLMEK

14 Harfli Kelimeler

DÖVÜŞTÜREBİLME

12 Harfli Kelimeler

DÖVÜŞEBİLMEK

11 Harfli Kelimeler

DÖVÜLGENLİK, DÖVÜŞEBİLME, DÖVÜŞKENLİK, DÖVÜŞTÜRMEK

10 Harfli Kelimeler

DÖVÜŞÇÜLÜK, DÖVÜŞTÜRME

8 Harfli Kelimeler

DÖVÜLGEN, DÖVÜLMEK, DÖVÜNMEK, DÖVÜŞKEN, DÖVÜŞMEK

7 Harfli Kelimeler

DÖVÜLME, DÖVÜLÜŞ, DÖVÜNME, DÖVÜNÜŞ, DÖVÜŞÇÜ, DÖVÜŞME



5 Harfli Kelimeler

DÖVÜŞ


Kelime bulma makinesi

D V Ö Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

DÜ, ÖD

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DÖVÜŞTÜREBİLMEK
...
DÖVÜŞTÜREBİLME
...
DÖVÜŞEBİLMEK
...
DÖVÜLGENLİK

  1. [isim] Madenin dövülgen olma niteliği

DÖVÜŞTÜRMEK

  1. [-i] Dövüşmelerini sağlamak

DÖVÜŞEBİLME
...
DÖVÜŞKENLİK

  1. [isim] Dövüşken olma durumu

DÖVÜŞÇÜLÜK

  1. [isim] Dövüşçü olma durumu

DÖVÜŞTÜRME

  1. [isim] Dövüştürmek işi

DÖVÜŞMEK

  1. [nsz] Karşılıklı birbirini dövmek, vuruşmak
    • "Öyle yiğitçe, öyle gözünü daldan budaktan sakınmadan dövüşmüş, atına binip oradan uzaklaşmıştı." (Orhan Kemal)
  2. [-le] İki silahlı kuvvet çatışmak
  3. Boks yapmak

DÖVÜLGEN

  1. [sıfat] Dövülerek levha durumuna geçebilen (maden)

DÖVÜLMEK

  1. [nsz] Dövme işine konu olmak
    • "Köyün içinde birkaç kat davul sabahtan başladı, gece yarılarına kadar dövüldü." (Memduh Şevket Esendal)

DÖVÜŞKEN

  1. [sıfat] İyi dövüşen veya dövüşmeyi seven
    • "Eski dövüşken gür sesli erkek Osmanoğulları tanınamıyordu." (Yahya Kemal Beyatlı)

DÖVÜNMEK

  1. [nsz] Aşırı üzüntü, çaresizlik, pişmanlık duyarak çırpınmak, kendi kendini dövmek
    • "Bir kadın dokuz çocukla bir viranenin içinde çırılçıplak kaldım diye dövünüyordu." (Aka Gündüz)
  2. Çok üzülmek
    • "Farsçayı öğrenmediğime dövünür dururum." (Nurullah ataç)

DÖVÜNME

  1. [isim] Dövünmek işi

DÖVÜLÜŞ

  1. [isim] Dövülme işi veya biçimi

DÖVÜNÜŞ

  1. [isim] Dövünme işi veya biçimi

DÖVÜLME

  1. [isim] Dövülmek işi

DÖVÜŞME

  1. [isim] Dövüşmek işi

DÖVÜŞÇÜ

  1. [isim] Dövüşen kimse
    • "Son darbesini indirecek bir dövüşçü gibi toplandı." (Ömer Seyfettin)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü