Başında dö olan 7 harfli 44 kelime var. Dö ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde dö olan kelimeler listesine ya da sonu dö ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında dö bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D Ö Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ÖD
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DÖVÜNÜŞ
-
-
[isim]
Dövünme işi veya biçimi
-
[isim]
Dövünme işi veya biçimi
- DÖVÜNME
-
-
[isim]
Dövünmek işi
-
[isim]
Dövünmek işi
- DÖRTTEK
-
-
[isim]
Kürek yarışlarında sancak ve iskelesinde ikişer tek küreği olan tekne
-
[isim]
Kürek yarışlarında sancak ve iskelesinde ikişer tek küreği olan tekne
- DÖVÜŞÇÜ
-
-
[isim]
Dövüşen kimse
- "Son darbesini indirecek bir dövüşçü gibi toplandı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Dövüşen kimse
- DÖŞEMEK
-
-
[-i]
Bir tabanı, tahta, karo, mermer vb. yapı gereçleriyle kaplamak
-
Kumaş, halı vb.ni bir yeri iyice örtecek biçimde sermek
- "Yufkayı tepsiye döşedi. Salona halı döşedik."
-
Bir ev veya dairenin oturulabilir duruma gelmesi için gerekli eşyayı oraya yerleştirmek
- "On parça eşya ile döşeyip süslenmiş yaz evi..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Boru, kablo vb. yerleştirmek
- "Bir taraftan da raylarımızı döşüyorduk." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-i]
Bir tabanı, tahta, karo, mermer vb. yapı gereçleriyle kaplamak
- DÖVÜŞME
-
-
[isim]
Dövüşmek işi
-
[isim]
Dövüşmek işi
- DÖNÜŞÜM
-
-
[isim]
Olduğundan başka bir biçime girme, başka bir durum alma, tahavvül, inkılap, transformasyon
- "Alfabe dönüşümü halkın okumayı kolay sökmesi içindi." (Necati Cumalı)
-
Görevinin değişikliğe uğraması yüzünden bir organda ortaya çıkan değişme
-
Bilinçaltına itilmiş bir duygu veya isteğin, karşıtı görünümünde veya başka bir biçimde bilince yükselmesi, transformasyon
-
[isim]
Olduğundan başka bir biçime girme, başka bir durum alma, tahavvül, inkılap, transformasyon
- DÖRTLÜK
-
-
[sıfat]
Dört taneden oluşmuş, dört tane alabilen
- "Dörtlük cezve."
-
[isim]
Birbirine dik iki çap boyunca dörde bölünmüş dairenin her bir dilimi
-
[isim]
Dört dizelik bölümlerden oluşmuş şiir veya şiir parçası, kıta
-
[isim]
Birlik notanın dörtte biri uzunluğunda nota
-
[sıfat]
Dört taneden oluşmuş, dört tane alabilen
- DÖŞENME
-
-
[isim]
Döşenmek işi
-
[isim]
Döşenmek işi
- DÖKÜNTÜ
-
-
[isim]
Dökülmüş, saçılmış şeyler
- "Onlar kendi küfleri, kendi yırtık pırtıkları, kendi döküntüleriyle yaşayabiliyorlar." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Bir topluluktan geri kalmış kimseler
-
Deniz yüzüne yakın, üzerinde dalgaların çatladığı kaya kümesi
-
Kâğıtçılıkta üretimin herhangi bir safhasında ıskartaya çıkan, genellikle tekrar hamur durumuna getirilen, yaş ve kuru biçimleri olan kâğıt veya karton artığı
-
Değersiz, bayağı, ayak takımından olan kimse
- "Meşrutiyete uygun yönetim, yurt hainlerinin döküntüleriyle kurulamaz." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[sıfat]
İşe yaramayan, değersiz, kötü, berbat
- "Şoföre önce kentin en döküntü mahallelerinin adını söylediler." (Çetin Altan)
-
Bazı hastalıklarda görülen çıban, leke, uçuk, kızarıklık vb. belirti
-
Parçalanan taşların yamaç aşağı kayması, yuvarlanması, etekte birikmesiyle oluşan yer
-
[isim]
Dökülmüş, saçılmış şeyler
- DÖNBABA
-
-
[isim]
Turnagagası
-
[isim]
Turnagagası
- DÖNENCE
-
-
[isim]
Yerküre üzerinde, güneş ışınlarının yılda iki kez dik açı ile geldiği, sıcak kuşağın kuzey ve güney sınırlarını oluşturan ve Ekvator'un 23° 27' kuzey ve güneyinden geçtiği varsayılan iki çemberden her biri, tropika
- "Oğlak dönencesi. Yengeç dönencesi."
-
[isim]
Yerküre üzerinde, güneş ışınlarının yılda iki kez dik açı ile geldiği, sıcak kuşağın kuzey ve güney sınırlarını oluşturan ve Ekvator'un 23° 27' kuzey ve güneyinden geçtiği varsayılan iki çemberden her biri, tropika
- DÖRTGEN
-
-
[isim]
Dört kenarlı çokgen, dörtkenar
-
[sıfat]
Bu biçimde olan
-
[isim]
Dört kenarlı çokgen, dörtkenar
- DÖŞGÖMÜ
-
-
[isim]
Hayvanın ön iki bacağı ile göbek arasındaki etten yapılan pastırma
-
[isim]
Hayvanın ön iki bacağı ile göbek arasındaki etten yapılan pastırma
- DÖLLEME
-
-
[isim]
Döllemek işi, ilkah
-
[isim]
Döllemek işi, ilkah
- DÖKÜMCÜ
-
-
[isim]
Döküm işleri yapan kimse, dökmeci
-
[isim]
Döküm işleri yapan kimse, dökmeci
- DÖKÜLME
-
-
[isim]
Dökülmek işi
-
[isim]
Dökülmek işi
- DÖKÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Niteliğinden ötürü kolayca istenilen biçim verilebilen (kumaş)
-
[sıfat]
Niteliğinden ötürü kolayca istenilen biçim verilebilen (kumaş)
- DÖŞEYİŞ
-
-
[isim]
Döşeme işi veya biçimi
-
[isim]
Döşeme işi veya biçimi
- DÖKÜNME
-
-
[isim]
Dökünmek işi
-
[isim]
Dökünmek işi