Başında olan 5 harfli 26 kelime var. Dö ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde dö olan kelimeler listesine ya da sonu dö ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında dö bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

D Ö Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ÖD

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DÖNEL

  1. [sıfat] Kendi ekseni çevresinde dönerek oluşmuş
    • "Dönel koni. Dönel silindir."

DÖNÜM

  1. [isim] Dönme işi
    • "Ne güzel bir fikir dönümünü işaret eden bir heves!" (Reşat Nuri Güntekin)
  2. 1000 m² 'lik bir alan ölçüsü
    • "Demek dişini sıkarsa on sene sonra on beş dönüm tarlası, dört ceviz ağacı olacaktı." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Tekrarlanan belli bir olayın tamamlanması ve yenisinin başlaması
    • "Yıl dönümü. Gün dönümü."
  4. Gidip gelme ile yapılan bir işin her seferi
  5. Eni boyu kırkar mimar arşını olan alan ölçüsü

DÖNER

  1. [sıfat] Dönmekte olan, dönen, dönecek biçimde düzenlenen
    • "Döner dolap"
  2. [isim] Bir eksene geçirilmiş etlerin döndürülerek pişirilmesiyle yapılan kebap, döner kebap
    • "Lokantaların vitrinlerinde, mis kokularla dönerler pişiyordu." (Çetin Altan)
  3. [isim] Döner sermaye

DÖNEM

  1. [isim] Belli özellikleri olan zaman parçası, devre, devir, periyot
    • "Otuz yedi yaş bana bitmez tükenmez bir dönem gibi geldi." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bir çağ içinde belli özellikleri olan sınırlı süre
    • "Meşrutiyet dönemi."
  3. Yasama meclisinin iki seçilişi arasındaki zaman süresi, devre
  4. Yarıyıl
    • "Kış dönemi sınavları."

DÖNEK

  1. İnanç ve düşüncesini değiştiren, sözüne güvenilmeyen, caygın, kaypak (kimse), kahpe

DÖŞEK

  1. [isim] Yatak
    • "Odadakileri uyandırmamak için yavaşça döşekten indi." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Gemi gövdesinde, su basıncı, çarpma, karaya oturma vb. durumlarda darbeleri karşılayabilecek, yük ve makinelerin ağırlığına dayanabilecek dirençteki yapı gereci
  3. Dövülmek üzere harman yerine serilen ekin sapları

DÖPER
...
DÖVÜŞ

  1. [isim] Dövme işi veya biçimi
    • "Muhtarla dövüşe kalksa iki tokatla onu yere serer." (Etem İzzet Benice)
  2. Tokat, yumruk, tekme gibi saldırışlarla yapılan kavga

DÖNME

  1. [isim] Dönmek işi
    • "Dönmeyi kararlaştırmış da olsa bir aksilik, mutlaka bir aksilik, benim saadetime engel olacaktı." (Tarık Buğra)
  2. Ameliyatla cinsiyet değiştiren kimse
  3. Biçimi değişmeyen bir şeklin ekseni çevresindeki hareketi
  4. [sıfat] Başka bir dindeyken Müslüman olan, mühtedi

DÖŞLÜ

  1. [sıfat] Döşü olan

DÖNGÜ

  1. [isim] Kısır döngü

DÖGER
...
DÖKÜM

  1. [isim] Kalıba dökme işi ve bunun yapılış yöntemi
    • "Bu hesapların dökümlerini alıp sizlere vereceğim." (Nazlı Eray)
  2. Kumaşın dökümlü olma niteliği
  3. Bir şeyi ayrıntılı olarak ortaya koyma
    • "Hesabın dökümü."
  4. Dökülme zamanı
    • "Yaprak dökümü."
  5. [sıfat] Kalıba dökülerek yapılan

DÖNEÇ

  1. [isim] Dalgalı akımlı elektrik motor veya dinamolarında hareketli bölüm, rotor

DÖŞEM

  1. [isim] Tesisat, donanım
    • "Elektrik döşemi. Sıcak su döşemi."

DÖVME

  1. [isim] Dövmek işi
    • "Dev boylu fetih askerleri, kollarının sert derilerine iğnelerle yazdırır, barutla ovdurur, dövme yaparlardı." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Vücut derisi üzerine iğne vb. sivri bir araçla çizilmek ve içine renk veren maddeler konulmak yoluyla yapılan yazı veya resim
  3. [sıfat] Kızgın durumdayken dövülerek biçim verilmiş (metal eşya)
  4. [sıfat] Dövülerek yapılan
    • "Dövme dondurma."
  5. Dövülerek kabuğu çıkarılmış buğday, yarma

DÖNÜŞ

  1. [isim] Dönme işi veya biçimi
    • "Artık serbestim, koynumda terhis kâğıdımla dönüş yolundayım." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Oyuncunun bir ayağını yerden kesmeden yaptığı dönme hareketi

DÖKME

  1. [isim] Dökmek işi
  2. [sıfat] Bir yerden bir yere dökülen, aktarılan
    • "Dökme su."
  3. [sıfat] Kapların içinde olmayan, yığın biçiminde ortaya dökülmüş olan
    • "Dökme buğday. Dökme portakal. Dökme çimento."
  4. [sıfat] Kalıba dökülmek yoluyla yapılmış
    • "Dökme soba."

DÖLÜT

  1. [isim] Embriyonun, bütün organları belirdikten sonra aldığı ad, cenin

DÖKÜŞ
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü