Başında doğ olan 10 harfli 21 kelime var. Doğ ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde doğ olan kelimeler listesine ya da sonu doğ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında doğ bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

D O Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

DO, OD

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DOĞRULTMAN

  1. [isim] Bir nokta veya bir çizginin hareketine yön vererek bu hareketi yöneten şey
  2. Çizgi oluşturan noktanın veya yüzey oluşturan çizginin yönelmesi gereken doğrultuyu gösteren çizgi veya düzlem

DOĞRULATMA
...
DOĞURANLAR

  1. [isim] Hayvanların yavru doğurma yoluyla üreyen sınıfı
    • "Balina doğuranlardandır."

DOĞALCILIK

  1. [isim] Gerçeğin doğaya uygun biçimde yansıtılmasını amaçlayan sanat akımı, natüralizm
  2. Gerçeğin yalnız doğa ile açıklanması, natüralizm

DOĞALLAŞMA

  1. [isim] Doğallaşmak işi

DOĞRULAMAK

  1. [-i] Bir şeyin doğru olduğunu ortaya koymak, desteklemek, teyit etmek, tasdik etmek
    • "Olup bitenler ve başka kaynaklardan alınan haberler Ali Yusuf'u daima doğruluyordu." (Tarık Buğra)
  2. Bir önermenin doğruluğunu veya yanlışlığını belirlemek amacıyla olayları inceleyip araştırmak

DOĞAYAZMAK
...
DOĞRULAYIŞ
...
DOĞUVERMEK
...
DOĞANŞEHİR
...
DOĞUŞTANCI
...
DOĞABİLMEK
...
DOĞAÜSTÜCÜ

  1. [isim] Doğaüstücülük yanlısı, sürnatüralist

DOĞAÇLAMAK

  1. [nsz] Birdenbire ve içine doğduğu gibi söylemek, irticalen dile getirmek
  2. O anda şiir söylemek, irticalen şiir söylemek
  3. Bir metne dayanmadan içe doğduğu gibi konuşmak ve oynamak, doğaçlama yapmak, tuluat yapmak

DOĞRULTMAK

  1. [-i] Doğrulmasını sağlamak, doğru duruma getirmek
    • "Aralarında bellerini doğrultamayacak kadar yaşlıları da vardı." (Tarık Buğra)
  2. Düzeltmek
    • "Yanlışları doğrultmak."
  3. Yöneltmek
  4. Yön bulmak
    • "Karşıki tepeye bakarak yolu doğrultup geldim."
  5. Para sağlamak, kazanmak
    • "Bütçemizi doğrultur, pansiyoner olmaktan vazgeçeriz." (Atilla İlhan)

DOĞALLIKLA

  1. [zarf] Doğal olarak, tabii

DOĞRUCULUK

  1. [isim] Doğrucu olma durumu
    • "Gönüllü doğruculuğun o kadarı tatlı anılar edinme şanslarını büyük çapta kısıtlar." (Refik Erduran)
  2. Bir insanın söz ve hareketleriyle kanaat ve inançlarının, düşünüşünün uyuşması

DOĞANCILIK

  1. [isim] Doğancının işi veya mesleği

DOĞRULTMAÇ

  1. [isim] İki yönlü bir dalgalı akımı, bir yönlü doğru akıma çevirmeye yarayan aygıt, redresör

DOĞRULANMA

  1. [isim] Doğrulanmak işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü