Başında doğ olan 10 harfli 21 kelime var. Doğ ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde doğ olan kelimeler listesine ya da sonu doğ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında doğ bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D O Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
DO, OD
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DOĞRULTMAN
-
-
[isim]
Bir nokta veya bir çizginin hareketine yön vererek bu hareketi yöneten şey
-
Çizgi oluşturan noktanın veya yüzey oluşturan çizginin yönelmesi gereken doğrultuyu gösteren çizgi veya düzlem
-
[isim]
Bir nokta veya bir çizginin hareketine yön vererek bu hareketi yöneten şey
- DOĞRULATMA
- ...
- DOĞURANLAR
-
-
[isim]
Hayvanların yavru doğurma yoluyla üreyen sınıfı
- "Balina doğuranlardandır."
-
[isim]
Hayvanların yavru doğurma yoluyla üreyen sınıfı
- DOĞALCILIK
-
-
[isim]
Gerçeğin doğaya uygun biçimde yansıtılmasını amaçlayan sanat akımı, natüralizm
-
Gerçeğin yalnız doğa ile açıklanması, natüralizm
-
[isim]
Gerçeğin doğaya uygun biçimde yansıtılmasını amaçlayan sanat akımı, natüralizm
- DOĞALLAŞMA
-
-
[isim]
Doğallaşmak işi
-
[isim]
Doğallaşmak işi
- DOĞRULAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin doğru olduğunu ortaya koymak, desteklemek, teyit etmek, tasdik etmek
- "Olup bitenler ve başka kaynaklardan alınan haberler Ali Yusuf'u daima doğruluyordu." (Tarık Buğra)
-
Bir önermenin doğruluğunu veya yanlışlığını belirlemek amacıyla olayları inceleyip araştırmak
-
[-i]
Bir şeyin doğru olduğunu ortaya koymak, desteklemek, teyit etmek, tasdik etmek
- DOĞAYAZMAK
- ...
- DOĞRULAYIŞ
- ...
- DOĞUVERMEK
- ...
- DOĞANŞEHİR
- ...
- DOĞUŞTANCI
- ...
- DOĞABİLMEK
- ...
- DOĞAÜSTÜCÜ
-
-
[isim]
Doğaüstücülük yanlısı, sürnatüralist
-
[isim]
Doğaüstücülük yanlısı, sürnatüralist
- DOĞAÇLAMAK
-
-
[nsz]
Birdenbire ve içine doğduğu gibi söylemek, irticalen dile getirmek
-
O anda şiir söylemek, irticalen şiir söylemek
-
Bir metne dayanmadan içe doğduğu gibi konuşmak ve oynamak, doğaçlama yapmak, tuluat yapmak
-
[nsz]
Birdenbire ve içine doğduğu gibi söylemek, irticalen dile getirmek
- DOĞRULTMAK
-
-
[-i]
Doğrulmasını sağlamak, doğru duruma getirmek
- "Aralarında bellerini doğrultamayacak kadar yaşlıları da vardı." (Tarık Buğra)
-
Düzeltmek
- "Yanlışları doğrultmak."
-
Yöneltmek
-
Yön bulmak
- "Karşıki tepeye bakarak yolu doğrultup geldim."
-
Para sağlamak, kazanmak
- "Bütçemizi doğrultur, pansiyoner olmaktan vazgeçeriz." (Atilla İlhan)
-
[-i]
Doğrulmasını sağlamak, doğru duruma getirmek
- DOĞALLIKLA
-
-
[zarf]
Doğal olarak, tabii
-
[zarf]
Doğal olarak, tabii
- DOĞRUCULUK
-
-
[isim]
Doğrucu olma durumu
- "Gönüllü doğruculuğun o kadarı tatlı anılar edinme şanslarını büyük çapta kısıtlar." (Refik Erduran)
-
Bir insanın söz ve hareketleriyle kanaat ve inançlarının, düşünüşünün uyuşması
-
[isim]
Doğrucu olma durumu
- DOĞANCILIK
-
-
[isim]
Doğancının işi veya mesleği
-
[isim]
Doğancının işi veya mesleği
- DOĞRULTMAÇ
-
-
[isim]
İki yönlü bir dalgalı akımı, bir yönlü doğru akıma çevirmeye yarayan aygıt, redresör
-
[isim]
İki yönlü bir dalgalı akımı, bir yönlü doğru akıma çevirmeye yarayan aygıt, redresör
- DOĞRULANMA
-
-
[isim]
Doğrulanmak işi
-
[isim]
Doğrulanmak işi