Başında do olan 8 harfli 82 kelime var. Do ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde do olan kelimeler listesine ya da sonu do ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında do bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
DO, OD
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DOYULMAK
-
-
[-e]
Doymak
- "Bu kadar yemekle doyulur mu? Güzel şeylere doyulmaz."
-
[-e]
Doymak
- DOĞURMAK
-
-
[nsz]
Yavru dünyaya getirmek, doğum yapmak
- "Bir kadın tarlada doğuruyor, bir kadın hastanede doğuramıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak
- "Artık yolun ortasını geçtik ve saçlarımızda aklar akları ve alnımızda çizgiler çizgileri doğuruyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[nsz]
Yavru dünyaya getirmek, doğum yapmak
- DOLMUŞÇU
-
-
[isim]
Dolmuş işleten kimse
- "Dolmuşçuların çoğu da babasının, anasının evini satarak bir araba edinmiştir." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Dolmuş işleten kimse
- DOKUZLUK
- ...
- DOKUMACI
-
-
[isim]
Dokumacılık yapan kimse
- "On iki yaşından beri on beş yıl dokumacı olarak çalışmıştı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Dokumacılık yapan kimse
- DOĞULUCA
- ...
- DOKUMALI
-
-
[sıfat]
Dokuması olan
-
Dokunmuş
- "Ayağındaki seyrek dokumalı çorabından utanarak beni önüne doğru itip arkamdan yürüdü." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Dokuması olan
- DOĞAÜSTÜ
-
-
[sıfat]
Doğa yasalarına uymayan, doğa yasalarıyla açıklanamayan, tabiatüstü
-
[sıfat]
Doğa yasalarına uymayan, doğa yasalarıyla açıklanamayan, tabiatüstü
- DOLAYSIZ
-
-
[sıfat]
Doğrudan doğruya olan, vasıtasız, bilavasıta
- "Yazarın bize dolaysız biçimde betimlediği başkişi nasıl bir erkek?" (Selim İleri)
-
[zarf]
Araya herhangi bir araç girmeden
- "Kadının üretime dolaysız katılması, ona ekonomik özgürlüğünü sağlamaktır." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Doğrudan doğruya olan, vasıtasız, bilavasıta
- DOĞRANIŞ
- ...
- DOĞUMEVİ
-
-
[isim]
Doğum yapılan sağlık kuruluşu
-
[isim]
Doğum yapılan sağlık kuruluşu
- DOLAMBAÇ
-
-
[isim]
Dolanarak giden, dönerek uzanan yolun kıvrıntısı
- "Bu yolun dolambaçları çoktur."
-
İç kulak
-
Başlık
- "Atımı bağladım darağacına / Perçemim dolaştı dolambacıma." (Halk türküsü)
-
[isim]
Dolanarak giden, dönerek uzanan yolun kıvrıntısı
- DOMİNANT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Baskın
-
[sıfat]
Baskın
- DOKSANAR
-
-
[sıfat]
Doksan sıfatının üleştirme biçimi, her birine doksan, her defasında doksanı bir arada olan
-
[sıfat]
Doksan sıfatının üleştirme biçimi, her birine doksan, her defasında doksanı bir arada olan
- DOGMATİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Deney bilgisini, deneye dayanan kanıtları hiçe sayarak kanılarını inanç öğretilerinden çıkaran (düşünce biçimi), inaksal
-
[isim]
Felsefe ve din dogmalarının mantıksal ve sıralı bir yolla ortaya konuluşu
-
[sıfat]
Deney bilgisini, deneye dayanan kanıtları hiçe sayarak kanılarını inanç öğretilerinden çıkaran (düşünce biçimi), inaksal
- DOĞUMSAL
-
-
[sıfat]
Doğumdan, soydan gelen
- "Doğumsal kalp hastalıkları."
-
[sıfat]
Doğumdan, soydan gelen
- DOĞANŞAR
- ...
- DOYASIYA
-
-
[zarf]
Doyuncaya kadar yiyerek
- "Sofradan doyasıya kalktıkları gün bahtiyardırlar." (Samiha Ayverdi)
-
Bol bol
- "Babamı doyasıya göremedim." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[zarf]
Doyuncaya kadar yiyerek
- DOKURCUN
-
-
[isim]
Ot veya ekin yığını, tokurcun
-
Dokuztaş oyunu
-
Çizgili şayak kumaş
-
[isim]
Ot veya ekin yığını, tokurcun
- DOLDURUŞ
-
-
[isim]
Doldurma işi veya biçimi
- "Kimler dolduruşa getirdi sizleri, kimlere kandınız?" (Ayşe Kulin)
-
[isim]
Doldurma işi veya biçimi