Başında do olan 8 harfli 82 kelime var. Do ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde do olan kelimeler listesine ya da sonu do ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında do bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

D O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

DO, OD

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DOMALMAK

  1. [nsz] Dizler bükük, baş ileride, çömelmiş bir durum almak

DOLAPSIZ
...
DOĞRULUK

  1. [isim] Doğru ve dürüst olma durumu, doğru olana yakışır davranış, dürüstlük, adalet
    • "Yazıyı yazana, bu dediklerinin doğruluğuna nasıl inansın okuyucu?" (Necati Cumalı)
  2. Düşüncenin gerçekle uyuşması, yargı ve önermelerin gerçeğe uygun olması

DOLAYSIZ

  1. [sıfat] Doğrudan doğruya olan, vasıtasız, bilavasıta
    • "Yazarın bize dolaysız biçimde betimlediği başkişi nasıl bir erkek?" (Selim İleri)
  2. [zarf] Araya herhangi bir araç girmeden
    • "Kadının üretime dolaysız katılması, ona ekonomik özgürlüğünü sağlamaktır." (Atilla İlhan)

DORUKSUZ
...
DONUKLUK

  1. [isim] Donuk olma durumu
    • "Yüzünde kendisi kadar ehemmiyetli olmayan mahluklarla konuşmaya mecbur kalmış bir yarı tanrı donukluğu vardı." (Ruşen Eşref Ünaydın)

DOMALTMA

  1. [isim] Domaltmak işi veya durumu

DOKSANAR

  1. [sıfat] Doksan sıfatının üleştirme biçimi, her birine doksan, her defasında doksanı bir arada olan

DOKURCUK

  1. [isim] Desenli veya yollu dokunmuş yün kumaş

DOĞRULUŞ
...
DOKUNSAL

  1. [sıfat] Dokunum ile ilgili olan

DOĞUMSAL

  1. [sıfat] Doğumdan, soydan gelen
    • "Doğumsal kalp hastalıkları."

DOYURMAK

  1. [-i] Açlığını gidermek
    • "Saatlerce karnımı doyuracak bir köy aramış, bulamamıştım." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Geçindirmek, yaşamasını sağlamak
    • "Bu topraklar milyonlarca kişiyi doyurabilir."
  3. Bir maddenin içine alabileceği kadar başka bir madde katmak
  4. Kandırıcı, inandırıcı olmak, tatmin etmek
    • "Elli yıl gecikmeyle yapılan bu açıklamanın insanı doyuracak bir yanı yoktur." (Salâh Birsel)
  5. Para yedirmek
  6. Doyma durumuna getirmek

DOĞALLIK

  1. [isim] Doğal olma durumu, tabiilik
    • "Onu kökenindeki doğallıktan uzaklaştıran etkenlerden sıyırmalı." (Haldun Taner)

DOLUKMAK

  1. [nsz] Göz yaşarmak, ağlayacak duruma gelmek

DONDURMA

  1. [isim] Dondurmak işi
  2. Şekerli sütün veya meyve sularının dondurulmasıyla hazırlanan soğuk yiyecek
    • "Dondurmalarını yalaya yalaya dolaşmaya başladılar." (Necati Cumalı)

DOĞUMEVİ

  1. [isim] Doğum yapılan sağlık kuruluşu

DOMUZUNA

  1. [zarf] İnat olsun diye, inadına
    • "Bu sözler hiç şüphesiz Celal Sahir'in değildi, domuzuna harbe sokulmamız için havaya atılmış mantıklardı." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. İyiden iyiye, adamakıllı, çok
    • "Madam da domuzuna gâvurdu. Göğsünün üstünde daima bir altın haç." (Peyami Safa)

DOLDURMA

  1. [isim] Doldurmak işi
    • "İstasyon çeşmesinden sularını doldurmaya giden babalar, kardeşler..." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Gereksiz söz ve benzetmelerle dolu anlatım
  3. Yükleme

DOMUZLAN

  1. [isim] Kın kanatlılardan bir böcek (Brachynus crepitans)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü