Başında do olan 8 harfli 82 kelime var. Do ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde do olan kelimeler listesine ya da sonu do ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında do bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

D O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

DO, OD

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DOĞDURMA

  1. [isim] Doğdurmak işi

DONANMAK

  1. [nsz] Giyinip kuşanmak, süslenmek
  2. [-le] Yayılıp kaplanmak
    • "Baharda ağaçlar çiçeklerle donandı."
  3. [-le] Işıklı duruma gelmek, ışıklarla bezenmek
    • "Bu gördüğünüz yol şenlik gecesi gibi ardı arası kesilmez sıra sıra otomobillerin fenerleriyle donanırdı." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Gerekli nesneler bir araya getirilip süslenmek, gösterişli duruma getirilmek
    • "Kırk türlü kuru yemişle donanmış masanın ortasına dikilmiş bir ince, ufak mum vardı." (Aka Gündüz)

DOĞAÇTAN

  1. [zarf] Doğaçlama

DOKUZGEN

  1. [isim] Dokuz kenarı olan çokgen
  2. [sıfat] Bu biçimde olan

DOMUZUNA

  1. [zarf] İnat olsun diye, inadına
    • "Bu sözler hiç şüphesiz Celal Sahir'in değildi, domuzuna harbe sokulmamız için havaya atılmış mantıklardı." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. İyiden iyiye, adamakıllı, çok
    • "Madam da domuzuna gâvurdu. Göğsünün üstünde daima bir altın haç." (Peyami Safa)

DOLGUNCA

  1. [sıfat] Biraz şişman
  2. Fazlaca, çokça, bol
    • "Sonra daha dolgunca bir maaşla bir tütün şirketine kasadar oldu." (Reşat Nuri Güntekin)

DOLMALIK

  1. [sıfat] Dolma yapmaya yarar
    • "Dolmalık fıstık."

DOĞRUSUZ

  1. [sıfat] Doğrusu olmayan

DOLUŞMAK

  1. [nsz] Bir yerde toplanmak, bir araya gelmek

DOĞAÜSTÜ

  1. [sıfat] Doğa yasalarına uymayan, doğa yasalarıyla açıklanamayan, tabiatüstü

DOGMATİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Deney bilgisini, deneye dayanan kanıtları hiçe sayarak kanılarını inanç öğretilerinden çıkaran (düşünce biçimi), inaksal
  2. [isim] Felsefe ve din dogmalarının mantıksal ve sıralı bir yolla ortaya konuluşu

DOĞRANIŞ
...
DOLMUŞÇU

  1. [isim] Dolmuş işleten kimse
    • "Dolmuşçuların çoğu da babasının, anasının evini satarak bir araba edinmiştir." (Falih Rıfkı Atay)

DOLAMBAÇ

  1. [isim] Dolanarak giden, dönerek uzanan yolun kıvrıntısı
    • "Bu yolun dolambaçları çoktur."
  2. İç kulak
  3. Başlık
    • "Atımı bağladım darağacına / Perçemim dolaştı dolambacıma." (Halk türküsü)

DOYULMAK

  1. [-e] Doymak
    • "Bu kadar yemekle doyulur mu? Güzel şeylere doyulmaz."

DOĞRUSAL

  1. [sıfat] Bir doğru ile ilgili olan
  2. Bir doğruyu izleyen
  3. Bir doğrunun denklemi birinci dereceden olduğu için birinci derece ifadelerine genel olarak verilen sıfat
    • "Doğrusal denklemler."

DOĞUMSAL

  1. [sıfat] Doğumdan, soydan gelen
    • "Doğumsal kalp hastalıkları."

DOMUZLAN

  1. [isim] Kın kanatlılardan bir böcek (Brachynus crepitans)

DONDURAÇ

  1. [isim] Derin dondurucu

DOSDOĞRU

  1. [sıfat] Çok doğru
  2. [zarf] Sağa sola sapmadan
    • "Dosdoğru dayımın karşısına geçerek bağırdım." (Peyami Safa)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü