Başında do olan 7 harfli 76 kelime var. Do ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde do olan kelimeler listesine ya da sonu do ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında do bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

D O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

DO, OD

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DOĞMACA

  1. [zarf] İçten geldiği gibi, irticalen, doğaçlama, emprovizasyon

DOMALMA

  1. [isim] Domalmak işi veya durumu

DOMATES

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Patlıcangillerden, yaprakları tüylü, çiçekleri salkım durumunda, vitamince zengin, kırmızı ürünü için yetiştirilen bir bitki (Lycopersion esculentum)
  2. Bu bitkinin yenilen kırmızı veya yeşil ürünü

DOĞRULU

  1. [sıfat] Bir doğru boyunca olan, müstakim
    • "Doğrulu hareket."

DOYULMA

  1. [isim] Doyulmak durumu

DOLGULU

  1. [sıfat] İçinde dolgu maddesi olan, doldurulmuş

DOSTANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [zarf] Dostça
    • "Bu mağazaya girdiğimiz vakit güler yüzlü ve çok dostane kabul edildik." (Yahya Kemal Beyatlı)

DOLUNMA
...
DOLUŞMA

  1. [isim] Doluşmak işi

DOLMACI
...
DOKUNUM

  1. [isim] Çevremizdeki nesnelerin sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık vb. niteliklerini derimiz aracılığıyla bildiren duyarlık yeteneği, lamise

DOKÜMAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Belge, vesika
    • "Dostumun dokümanlarından çok güzel bilgiler edinmiştim." (Aydın Boysan)

DOLAŞIK

  1. [sıfat] Karışık (saç, ip vb.)
    • "Bir buğday benizli zülfü dolaşık / Gitme diye beni yolda eğler var." (Karacaoğlan)
  2. Dolaşarak giden (yol)
    • "Tozlu ve dolaşık yollar üzerinde saatlerce taban tepmiş." (Ahmet Haşim)
  3. Kolay çözülmeyecek veya içinden çıkılmayacak derecede karışık
    • "Birtakım dolaşık işleri yüzünden istifasını verip çekildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. Amacını doğrudan doğruya değil de dolayısıyla sezdiren
    • "Dolaşık ve tutuk bir dille, yarı anlaşılır yarı anlaşılmaz cümleler mırıldanmaya başladı." (Peyami Safa)

DODURGA
...
DOLAMIK

  1. [isim] Bir tür ağ, bir tür avcı tuzağı

DONANMA

  1. [isim] Donanmak işi
  2. Belli bir amaçla kullanılan gemilerin bütünü
  3. Bayramlarda, sevinçli günlerde bayrak, ışık kullanıp fişek yakarak yapılan şenlik, donanma gecesi
  4. Bir devletin deniz kuvvetleri, armada
    • "Donanmanın topları ormanın üzerine nefes aldırmaksızın ateş döküyor." (Atilla İlhan)

DOSTLUK

  1. [isim] Dost olma durumu
    • "Lokanta müşterisi hanımlardan kendi kendine tanıştığı, konuştuğu, dostluk ettiği hanımlar var!" (Memduh Şevket Esendal)
  2. Dostça davranış
    • "Kayınpederinden gördüğü dostluğa karşı kendisine bir yazlık takım ısmarladı." (Refik Halit Karay)

DOĞRUCA

  1. [sıfat] Doğruya yakın
  2. [zarf] Hiçbir yöne sapmadan, dolaylı olmayarak, dolaşmayarak
    • "Belki doğruca Ankara'ya dönersin, değil mi?" (Etem İzzet Benice)

DOLOMİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kalsiyum ve magnezyumlu karbonat birleşiminde bir mineral

DOYURAN

  1. [sıfat] Bir sıvının içinde eriyerek onu doyma durumuna getiren (madde)
  2. [isim] Bir çelik çubuğu doyma durumuna getiren indükleyici manyetik alan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü