Başında doğ olan 9 harfli 21 kelime var. Doğ ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde doğ olan kelimeler listesine ya da sonu doğ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında doğ bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D O Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
DO, OD
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DOĞAÖTESİ
- ...
- DOĞUCULUK
- ...
- DOĞUVERME
- ...
- DOĞULULUK
- ...
- DOĞRAMACI
-
-
[isim]
Ahşap doğrama yapan kimse
-
[isim]
Ahşap doğrama yapan kimse
- DOĞRULAMA
-
-
[isim]
Doğrulamak işi, teyit, tasdik, konfirmasyon
-
Bir varsayımın doğruluğunu denetlemek için deney ve mantıksal tanıtlama yoluyla yapılan işlemlerin bütünü
-
[isim]
Doğrulamak işi, teyit, tasdik, konfirmasyon
- DOĞACILIK
-
-
[isim]
Toplumsal kuruşların ve yaşayış biçiminin doğaya dönük olmasını amaç edinen öğreti, natürizm
-
[isim]
Toplumsal kuruşların ve yaşayış biçiminin doğaya dönük olmasını amaç edinen öğreti, natürizm
- DOĞAYAZMA
- ...
- DOĞURTMAK
-
-
[-i]
Doğurmasını sağlamak, doğurmasına yardım etmek
-
[-i]
Doğurmasını sağlamak, doğurmasına yardım etmek
- DOĞABİLME
- ...
- DOĞAÇLAMA
-
-
[isim]
Doğaçlamak işi, emprovizasyon
-
[zarf]
Birdenbire, düşünmeden, içine doğduğu gibi, irticalen, emprovize
- "Doğaçlama şiir söylemek."
-
Yazılı metni olmayan, kararlaştırılmış taslağı, yerine, zamanına göre oyuncular tarafından, sahnede yakıştırılan sözlerle tamamlanan oyun, tuluat
-
[isim]
Doğaçlamak işi, emprovizasyon
- DOĞASEVER
-
-
[sıfat]
Doğanın kirlenmesine ve tahrip edilmesine karşı çıkan (kimse)
-
[sıfat]
Doğanın kirlenmesine ve tahrip edilmesine karşı çıkan (kimse)
- DOĞRATMAK
-
-
[-i]
Doğrama işini yaptırmak
-
[-i]
Doğrama işini yaptırmak
- DOĞRULTUŞ
- ...
- DOĞUMHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Doğumevi
-
[isim]
Doğumevi
- DOĞANYURT
- ...
- DOĞDURMAK
-
-
[-i]
Doğuncaya kadar beklemek
- "Çalgılarını önlerine katıp köyün üst başındaki pınar yerine çıktılar, güneşi doğdurdular." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Doğuncaya kadar beklemek
- DOĞRULMAK
-
-
[nsz]
Eğik veya eğri bir şey, düz bir duruma gelmek
-
Oturan veya yatan bir kimse toparlanmak, dik bir duruma gelmek
- "Uzandığım yerden hafifçe doğrularak onları çizmeye başlıyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-e]
Yönelmek
- "Çocuk hızlı, paytak adımlarla parkın kapısına doğruldu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yeniden güçlenmek, kalkınmak
-
Para sağlanmak, kazanılmak
- "Nasıl, gündelik doğruldu mu?"
-
[nsz]
Eğik veya eğri bir şey, düz bir duruma gelmek
- DOĞRULTMA
-
-
[isim]
Doğrultmak işi
-
[isim]
Doğrultmak işi
- DOĞRANMAK
-
-
[nsz]
Kesilmek, parça parça edilmek
- "Bu leğenlere haşlanmış et ve ekmek doğranmıştı." (Falih Rıfkı Atay)
-
Kesilir gibi ağrımak
- "Kollarım doğranıyor."
-
[nsz]
Kesilmek, parça parça edilmek