Başında dik olan 5 harfli 13 kelime var. Dik ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde dik olan kelimeler listesine ya da sonu dik ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında dik bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D K İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
DİK
2 Harfli Kelimeler
İD, Kİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DİKSE
-
-
[isim]
Ağaçsız yerlerde, kuş yakalamak için üstüne ökse yerleştirilen ağaç
-
[isim]
Ağaçsız yerlerde, kuş yakalamak için üstüne ökse yerleştirilen ağaç
- DİKME
-
-
[isim]
Dikmek işi
-
Ahşap yapılarda pencere ve kapı yanlarına dikilen direklerden her biri
-
Bir evde aileyi sürdürecek olan tek çocuk
-
Ağaç, direk
-
Fidan, yeni dikilmiş fidan
-
Yük kaldırmakta kullanılan bir direkli maçuna
-
Dikey olan doğru veya düzlem, amut
-
[isim]
Dikmek işi
- DİKÇE
-
-
[zarf]
Dik olarak, diklemesine
- "Daha dikçe dursa çenesini daha az oynatsa, diyordu." (Falih Rıfkı Atay)
-
Derinden
- "Dikçe nefes bile alınmayacak." (Ahmet Mithat)
-
[zarf]
Dik olarak, diklemesine
- DİKEY
-
-
[sıfat]
Başka bir doğru ile kesiştiğinde onunla birlikte dik açı oluşturan (doğru çizgi), amudi
- "a, b doğrusuna c noktasından dikey bir doğru indirilince 90 derecelik açı oluşur."
-
[zarf]
Dik olarak
-
[sıfat]
Başka bir doğru ile kesiştiğinde onunla birlikte dik açı oluşturan (doğru çizgi), amudi
- DİKEN
-
-
[isim]
Bazı bitkilerin dal, yaprak, meyve kabuğu vb. bölümlerinde ve bazı hayvanların derisinde bulunan sert, ucu sivri ve batıcı çıkıntılardan her biri
- "Gül dikeni. Kirpinin dikenleri."
- "O bir yıl içinde diken üstünde otururum o evde; düş kuramam, şiir yazamam." (Melih Cevdet Anday)
- "Konuşmaya başladık. Yine kavga ederiz diye diken üstündeyim." (Refik Erduran)
-
Bu çıkıntıları çok olan bitki
-
[isim]
Bazı bitkilerin dal, yaprak, meyve kabuğu vb. bölümlerinde ve bazı hayvanların derisinde bulunan sert, ucu sivri ve batıcı çıkıntılardan her biri
- DİKEL
-
-
[isim]
Meni
-
[isim]
Meni
- DİKEÇ
-
-
[isim]
Bağ çubuğu dikmek için delik açmaya yarayan demir
-
Kazık, sırık, ağaç çubuk
-
[isim]
Bağ çubuğu dikmek için delik açmaya yarayan demir
- DİKİZ
-
-
[isim]
Bakma, gözetleme, erkete
- "İsterseniz siz masanın altından dikiz edin ama belli olmasın." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Jale ... bilmem ben onu yine yakın dikize almış mıydım?" (Salâh Birsel)
-
[isim]
Bakma, gözetleme, erkete
- DİKTE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir başkasına o anda söyleyerek yazdırma, yazdırım
- "Şimdi sana bir mektup dikte edeceğim." (Halide Edip Adıvar)
-
Bu biçimde yazdırılan şey
-
[isim]
Bir başkasına o anda söyleyerek yazdırma, yazdırım
- DİKTA
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Hiçbir şart olmaksızın körü körüne uyulması gereken buyruk
-
[isim]
Hiçbir şart olmaksızın körü körüne uyulması gereken buyruk
- DİKİT
-
-
[isim]
Mağaralarda tavandan damlayan kireçli suların katılaşmasıyla tabandan yukarıya doğru oluşan kalker birikintisi, stalagmit
-
[isim]
Mağaralarda tavandan damlayan kireçli suların katılaşmasıyla tabandan yukarıya doğru oluşan kalker birikintisi, stalagmit
- DİKİŞ
-
-
[isim]
Dikme işi
- "Dikişe, oyaya başladı, hanım hanımcık yaşıyordu, memnundu." (Refik Halit Karay)
- "Kafasına iki dikiş attılar."
-
Dikme biçimi
- "Aralarında görüşmeye başlar başlamaz da hemen kumaş, terzi, dikiş, moda kelimeleri geçerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Dikilen yer
- "Astarın dikişi sökülmüş."
-
Giysi üzerinde gözle görülen dikilmiş iplik yolu
- "Ceketin yakasına dikiş yapılacak."
-
Dikilecek şey
- "Yanında demir bir bahçe iskemlesi, üstünde bir dikiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
Giysi dikme işi, terzilik
- "Başkalarının dikişi görünüşte bizimkinden ayırt edilmez gibidir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Dikme işi
- DİKİM
-
-
[isim]
Dikme işi veya biçimi
-
Bitki dikme işi
- "Çalışmalar tam bir yıl önce iki düzine kadar akasya fidanının dikimiyle başlamıştır." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Dikme işi veya biçimi