Sonunda di olan 5 harfli 24 kelime var. Dİ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde di olan kelimeler listesine ya da başında di olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İD
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VERDİ
-
-
[isim]
Bir borudan bir saniyede geçen suyun veya bir iletken telden bir saniyede geçen elektriğin miktarı
-
[isim]
Bir borudan bir saniyede geçen suyun veya bir iletken telden bir saniyede geçen elektriğin miktarı
- HİNDİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tavukgillerden, XV. yüzyılda evcilleştirilerek Amerika'dan bütün dünyaya yayılan, boyun ve başı çıplak, parlak, yeşil ve esmer tüylü kümes hayvanlarının en büyüğü (Meleagris gallopavo)
-
[sıfat]
Aptal, şaşkın
-
[isim]
Tavukgillerden, XV. yüzyılda evcilleştirilerek Amerika'dan bütün dünyaya yayılan, boyun ve başı çıplak, parlak, yeşil ve esmer tüylü kümes hayvanlarının en büyüğü (Meleagris gallopavo)
- ABADİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Açık saman renginde, ipekten yapılan, yarı mat, kalınca bir tür yazı kâğıdı
-
[isim]
Açık saman renginde, ipekten yapılan, yarı mat, kalınca bir tür yazı kâğıdı
- TEVDİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Verme, bırakma
-
[isim]
Verme, bırakma
- GİRDİ
-
-
[isim]
Bir üretimde yararlanılan para, gereç ve iş gücü, çıktı karşıtı
- "Devlet işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır." (Anayasa)
-
[isim]
Bir üretimde yararlanılan para, gereç ve iş gücü, çıktı karşıtı
- LEYDİ
- ...
- FERDİ
- ...
- MEHDİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Doğru yolda olan, hidayete ermiş olan
-
[sıfat]
Doğru yolda olan, hidayete ermiş olan
- BİNDİ
-
-
[isim]
Destek, hamil
-
[isim]
Destek, hamil
- İDADİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Lise derecesindeki okul
-
[isim]
Lise derecesindeki okul
- EBEDİ
- ...
- İRADİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
İstençli
-
İstençli
- ŞİMDİ
-
-
[zarf]
Şu anda, içinde bulunduğumuz zamanda
- "Şimdi daha bahtiyar bir haberi sevgili bir sesten bizzat duymaya imkân buluyoruz." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Duruşunda, bakışlarında şimdiye kadar hiç alışık olmadığımız bir acayip mehabet.." (Haldun Taner)
-
Az sonra, yakında
- "Annen şimdi gelir, ağlama sus!"
-
Az önce, biraz önce, demin
- "Otobüs şimdi geçti, öbürü ne zaman gelir bilmem."
-
Artık, bundan böyle, bu duruma göre
- "Sizden kaçan hayvanı da şimdi kim bilir hangi semtte satacaklar?" (Burhan Felek)
-
[zarf]
Şu anda, içinde bulunduğumuz zamanda
- MADDİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Madde ile ilgili, maddesel, özdeksel, manevi karşıtı
- "Devletin temel amaç ve görevleri ... insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır." (Anayasa)
-
Maddeden oluşan
-
Mal, para, varlıkla ilgili olan
-
Paraya, mala çok önem veren (kimse)
-
Maddesel
-
[sıfat]
Madde ile ilgili, maddesel, özdeksel, manevi karşıtı
- KREDİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Borç ödemede güvenilir olma durumu
- "Piyasada kredisi var."
-
Ödünç alınan veya verilen mal, para
- "Kredi almada, senet ödemede, şunda bunda oldum olası kolaylık göstermişlerdir." (Atilla İlhan)
-
Güven, saygınlık, itibar
-
Belli bir öğrenimin tamamlanması için öğrencilerden istenen her türlü kuramsal ve uygulamalı çalışmalar göz önünde tutularak bir yarıyıl veya bir öğretim yılı okutulan herhangi bir dersin, okul programı bütünlüğü içindeki değerini nicelik olarak gösteren birim
-
[isim]
Borç ödemede güvenilir olma durumu
- ADEDİ
- ...
- HAYDİ
-
-
[ünlem]
İsteklendirmek, çabukluk belirtmek için kullanılan bir söz, hadi
- "Haydi! Sen git, beni yalnız bırak, bu akşam iyi değilim." (Atilla İlhan)
-
Kabul ve onama bildiren bir söz
-
Hafifseme, alay etme belirten bir söz
- "Haydi oradan be maskara. Bunları başkasına anlat!" (Necati Cumalı)
-
"Hoş görme" anlamında kullanılan bir söz
- "Haydi gelmedi, bari bir haber göndereydi!"
-
[zarf]
Haydi haydi
- "Ne kadar yaşayabilirdim? Altmış, yetmiş, doksan, haydi yüz sene." (Ömer Seyfettin)
-
[ünlem]
İsteklendirmek, çabukluk belirtmek için kullanılan bir söz, hadi
- CİDDİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Şaka olmayan, gerçek
- "Kısa zamanda yarı şaka, yarı ciddi tenkit edecek kadar yakınlaşmışlardı." (Tarık Buğra)
- "Halkımız sanatçıyı baştan beri pek ciddiye almaz, ona bir delişmen gözüyle bakar." (Tomris Uyar)
-
Ağırbaşlı
- "Ben onu pek ciddi bir genç olarak tanırım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Titizlik gösterilen, önem verilen
- "Bu dönemde yazara konu üzerinde vukuf, ciddi incelemeler şart koşulur." (Haldun Taner)
-
Tehlikeli, endişe veren, ağır, vahim, kritik
- "Hastalığımızın oldukça ciddi olduğuna işaret etmekten kendimizi alamadık." (Burhan Felek)
-
Eğlendirme amacı gütmeyen
-
Gülmeyen
- "O ciddi bir tavırla mühim bir şey anlatmaya hazırlanmış gibiydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Güvenilir, sağlam, önemli
- "Ciddi bir gazetede genç bir muharririn şu sözleri beni hâlâ düşündürüyor." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[zarf]
Önem vererek, gerçek olarak
- "Size bunu ciddi söylüyorum, yalan değil!"
-
[zarf]
Güvenilir biçimde
- "Ciddi görünerek göze girmeye çalışıyormuş." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Şaka olmayan, gerçek
- AMUDİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Dikey
-
[sıfat]
Dikey
- İVEDİ
-
-
[sıfat]
Acele
-
Acil
-
[sıfat]
Acele