Sonunda di olan 5 harfli 24 kelime var. Dİ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde di olan kelimeler listesine ya da başında di olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

D İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

İD

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

İRADİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. İstençli

LEYDİ
...
TASDİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Can sıkma, baş ağrıtma, tedirgin etme

VERDİ

  1. [isim] Bir borudan bir saniyede geçen suyun veya bir iletken telden bir saniyede geçen elektriğin miktarı

İDADİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Lise derecesindeki okul

HİNDİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tavukgillerden, XV. yüzyılda evcilleştirilerek Amerika'dan bütün dünyaya yayılan, boyun ve başı çıplak, parlak, yeşil ve esmer tüylü kümes hayvanlarının en büyüğü (Meleagris gallopavo)
  2. [sıfat] Aptal, şaşkın

AMUDİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Dikey

KÜRDİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Klasik Türk müziğinde si bemol notasını andıran perde
  2. Dügâh perdesindeki bir makam

CİDDİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Şaka olmayan, gerçek
    • "Kısa zamanda yarı şaka, yarı ciddi tenkit edecek kadar yakınlaşmışlardı." (Tarık Buğra)
    • "Halkımız sanatçıyı baştan beri pek ciddiye almaz, ona bir delişmen gözüyle bakar." (Tomris Uyar)
  2. Ağırbaşlı
    • "Ben onu pek ciddi bir genç olarak tanırım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  3. Titizlik gösterilen, önem verilen
    • "Bu dönemde yazara konu üzerinde vukuf, ciddi incelemeler şart koşulur." (Haldun Taner)
  4. Tehlikeli, endişe veren, ağır, vahim, kritik
    • "Hastalığımızın oldukça ciddi olduğuna işaret etmekten kendimizi alamadık." (Burhan Felek)
  5. Eğlendirme amacı gütmeyen
  6. Gülmeyen
    • "O ciddi bir tavırla mühim bir şey anlatmaya hazırlanmış gibiydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  7. Güvenilir, sağlam, önemli
    • "Ciddi bir gazetede genç bir muharririn şu sözleri beni hâlâ düşündürüyor." (Orhan Seyfi Orhon)
  8. [zarf] Önem vererek, gerçek olarak
    • "Size bunu ciddi söylüyorum, yalan değil!"
  9. [zarf] Güvenilir biçimde
    • "Ciddi görünerek göze girmeye çalışıyormuş." (Refik Halit Karay)

KREDİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Borç ödemede güvenilir olma durumu
    • "Piyasada kredisi var."
  2. Ödünç alınan veya verilen mal, para
    • "Kredi almada, senet ödemede, şunda bunda oldum olası kolaylık göstermişlerdir." (Atilla İlhan)
  3. Güven, saygınlık, itibar
  4. Belli bir öğrenimin tamamlanması için öğrencilerden istenen her türlü kuramsal ve uygulamalı çalışmalar göz önünde tutularak bir yarıyıl veya bir öğretim yılı okutulan herhangi bir dersin, okul programı bütünlüğü içindeki değerini nicelik olarak gösteren birim

NAKDİ
...
MEHDİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Doğru yolda olan, hidayete ermiş olan

KENDİ

  1. [zamir] İyelik ekleri alarak kişilerin öz varlığını anlatmaya yarayan dönüşlülük zamiri, zat
    • "Kendi ülkemizde kendimizi yok edeceklerdi." (Ruşen Eşref Ünaydın)
    • "Ertesi sabah beni balığa çıkarken uyandırmayacaklardı. Bırakacaklardı kendi hâlime." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Bizim gibi dış âlemle münasebetleri aksamış, kendi içine çekilip kendi yağıyla kavrulmak zorunda kalmıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Kendi kanatlarınla uçmayı öğreninceye dek yanından ayrılır mıyım senin yavrum?" (Turan Oflazoğlu)
  2. Kişiler üzerinde direnilerek durulduğunu anlatan bir söz
    • "Kendisi gelsin. Kendimiz görmeliyiz."
    • "Sonunda kendine gelen İnce Memed hemen abasını soyundu." (Yahya Kemal)
    • "O hayalleri kuran da o hatıralara kendini bırakan da bugünkü ben değil miyim?" (Nurullah ataç)
    • "Onlar benim dostlarım, kendimi onların yanında dağıtmış olmam çok vahim değil." (Ayşe Kulin)
  3. Bir işte başkalarının etkisi bulunmadığını belirten bir söz
    • "Kendi yapacağı işi bırakır, âleme öğüt vermeye kalkar." (Burhan Felek)
    • "Pencere kenarında, uzun bir mindere kendini bıraktı, gözlerini kapadı, öylece kaldı." (Peyami Safa)
    • "Kendini, çiğ ve yakıcı ışık çerçevesi içinde bulur bulmaz, ter boğmasına uğradı." (Atilla İlhan)
    • "Geçen sene bir buçuk şişe içti, biraz kendini toparladı." (Memduh Şevket Esendal)
  4. "Kendisi, kendileri" biçiminde bazen saygı duygusuyla veya söz konusu olanları amaçlayarak o ve onlar yerine kullanılan bir söz
    • "Kendileri evde yoklar mı?"
    • "Kendimi bildim bileli hep bu bozuk makine seslerini duyarım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

EBEDİ
...
FERDİ
...
ŞİMDİ

  1. [zarf] Şu anda, içinde bulunduğumuz zamanda
    • "Şimdi daha bahtiyar bir haberi sevgili bir sesten bizzat duymaya imkân buluyoruz." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Duruşunda, bakışlarında şimdiye kadar hiç alışık olmadığımız bir acayip mehabet.." (Haldun Taner)
  2. Az sonra, yakında
    • "Annen şimdi gelir, ağlama sus!"
  3. Az önce, biraz önce, demin
    • "Otobüs şimdi geçti, öbürü ne zaman gelir bilmem."
  4. Artık, bundan böyle, bu duruma göre
    • "Sizden kaçan hayvanı da şimdi kim bilir hangi semtte satacaklar?" (Burhan Felek)

MADDİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Madde ile ilgili, maddesel, özdeksel, manevi karşıtı
    • "Devletin temel amaç ve görevleri ... insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır." (Anayasa)
  2. Maddeden oluşan
  3. Mal, para, varlıkla ilgili olan
  4. Paraya, mala çok önem veren (kimse)
  5. Maddesel

HAYDİ

  1. [ünlem] İsteklendirmek, çabukluk belirtmek için kullanılan bir söz, hadi
    • "Haydi! Sen git, beni yalnız bırak, bu akşam iyi değilim." (Atilla İlhan)
  2. Kabul ve onama bildiren bir söz
  3. Hafifseme, alay etme belirten bir söz
    • "Haydi oradan be maskara. Bunları başkasına anlat!" (Necati Cumalı)
  4. "Hoş görme" anlamında kullanılan bir söz
    • "Haydi gelmedi, bari bir haber göndereydi!"
  5. [zarf] Haydi haydi
    • "Ne kadar yaşayabilirdim? Altmış, yetmiş, doksan, haydi yüz sene." (Ömer Seyfettin)

TEVDİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Verme, bırakma

İVEDİ

  1. [sıfat] Acele
  2. Acil

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü