Başında di olan 6 harfli 73 kelime var. Di ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde di olan kelimeler listesine ya da sonu di ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında di bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İD
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DİLCİK
-
-
[isim]
Buğdaygillerde, yaprak ayası ile yaprak kınının birbirinden ayrıldığı yerde bulunan sivri uçlu, küçük, saydam çıkıntı
-
Üflemeli çalgılarda, org borularında kamış, tahta veya metalden yassı parça
-
Böceklerin ağzında küçük dilin önünde bulunan bölüm
-
[isim]
Buğdaygillerde, yaprak ayası ile yaprak kınının birbirinden ayrıldığı yerde bulunan sivri uçlu, küçük, saydam çıkıntı
- DİKGEN
-
-
[sıfat]
Birbiriyle veya kesim noktasındaki teğetleriyle dik açı yapacak biçimde kesişen
- "Dikgen doğrular. Dikgen eğriler."
-
[sıfat]
Birbiriyle veya kesim noktasındaki teğetleriyle dik açı yapacak biçimde kesişen
- DİSKUR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Söylev, nutuk
- "Adayın etnoloji kürsüsüne layık olmadığına dair bir diskur geçer." (Haldun Taner)
-
[isim]
Söylev, nutuk
- DİRHEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Okkanın dört yüzde birine eşit olan, 3,207 g'lık eski bir ağırlık ölçüsü
- "Üstadı, profesörle taban tabana zıt yaradılışlı bir insandı yani dirhemle lakırtı söylüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir tür gümüş para
-
[isim]
Okkanın dört yüzde birine eşit olan, 3,207 g'lık eski bir ağırlık ölçüsü
- DİMMER
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Reosta
-
[isim]
Reosta
- DİZMEK
-
-
[-i]
Bazı nesneleri iplik, tel vb.ne geçirmek
- "Ortada, hasırların üstünde yığılı tütün yapraklarının etrafında, ana, iki kız oturmuş tütün diziyorlardı." (Necati Cumalı)
-
Yan yana veya üst üste sıralamak
- "Odanın ortasına üç ayaklı masayı koymuş, etrafına sandalyeleri diziyordu." (Peyami Safa)
-
Harfleri yan yana getirerek yazı düzenlemek
-
Düzenlemek, hazırlamak
- "Daha önce kahvaltıyı gül motifli, basma örtülü küçük masaya dizmişti." (Haldun Taner)
-
[-i]
Bazı nesneleri iplik, tel vb.ne geçirmek
- DİKİCİ
-
-
[isim]
Tarımla uğraşan kimse, çiftçi
-
Sökük ayakkabıları onaran kimse
-
Yeni yapılan ayakkabıların dikiş işini yapan kimse
-
Dikişçi
-
[isim]
Tarımla uğraşan kimse, çiftçi
- DİLBER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Alımlı, güzel (kadın)
- "Ala gözlü nazlı dilber / Koma beni el yerine." (Karacaoğlan)
-
[sıfat]
Alımlı, güzel (kadın)
- DİŞEĞİ
-
-
[isim]
Taşları yontmak için kullanılan dişli bir çeşit çekiç
-
[isim]
Taşları yontmak için kullanılan dişli bir çeşit çekiç
- DİMDİK
-
-
[sıfat]
Çok dik
- "Pencerenin önünde, sırtı odaya dönük olarak dimdik durdu." (Tarık Buğra)
-
Sağlıklı, zinde
- "Müsteşar dimdik, sert adımlar atıyor." (Peyami Safa)
- "Onun nasıl hiç sarsılmadan dimdik durduğunu gördüm." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Sıkıntıları karşılayacak durumda olan, baş eğmeyen, metin
-
[zarf]
Çok dik bir biçimde
-
[zarf]
Sağa sola sapmadan, dosdoğru
- "Çevik adımlarla dimdik yürüyen, uzun boylu, yakışıklı, varlıklı bir adam." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Kaskatı, çok sertleşmiş olarak
-
Dikkatli, ısrarlı (bakış)
-
[sıfat]
Çok dik
- DİNGİL
-
-
[isim]
Tekerleklerin merkezinden geçen ve taşıtın altına enlemesine yerleştirilmiş mil, eksen, aks
- "Öyleleri görülür ki arabanın dingilleri üzerine oturtulmuş büyük kafesler sanırsınız." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Aptal, salak
-
[sıfat]
Kaba saba
-
[isim]
Tekerleklerin merkezinden geçen ve taşıtın altına enlemesine yerleştirilmiş mil, eksen, aks
- DİZAYN
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Tasarım
-
[isim]
Tasarım
- DİNMEK
-
-
[nsz]
Sona ermek, bitmek, durmak
- "Gözyaşlarım dindi, ferahladım, eski hayatıma kavuştum." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Kar ve yağmurun yağması, rüzgârın esmesi kesilmek veya durmak
- "Dinmiş lodosların uğultusu içinde / İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı." (Orhan Veli Kanık)
-
[nsz]
Sona ermek, bitmek, durmak
- DİVANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Deli, kaçık, budala
-
Bir şeye çok düşkün olan
-
[sıfat]
Deli, kaçık, budala
- DİNGİN
-
-
[sıfat]
Sakin, durgun
- "Çevredeki çınarlar, dingin bir gariplik içinde, ağır ağır, tek tek yapraklarını dökerdi." (Atilla İlhan)
-
Hareket etmeyen, kımıldamayan
-
Gücü tükenmiş, yorgun, mecalsiz
- "Dingin bir at."
-
[sıfat]
Sakin, durgun
- DİNSİZ
-
-
[sıfat]
Dinî inancı olmayan
- "Bana yollarsın onu, dinsizin hakkından imansız gelir, korkma sen." (Ayşe Kulin)
-
Acımasız
-
[sıfat]
Dinî inancı olmayan
- DİPDAM
-
-
[isim]
Hapishane
- "Meyrem'im Meyrem'im çakır Meyrem'im / Senin için dipdamları boylarım." (Halk türküsü)
-
[isim]
Hapishane
- DİFANA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Üç katlı bir balık ağı
-
[isim]
Üç katlı bir balık ağı
- DİNAMO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Üreteç
-
[isim]
Üreteç
- DİLDAŞ
-
-
[isim]
Aynı dili konuşanlardan her biri
-
[isim]
Aynı dili konuşanlardan her biri