Başında der olan 8 harfli 26 kelime var. Der ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde der olan kelimeler listesine ya da sonu der ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında der bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
DE, ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DERVİŞÇE
-
-
[zarf]
Dervişe yakışır biçimde, dervişane
-
[zarf]
Dervişe yakışır biçimde, dervişane
- DERYADİL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Her şeyi hoş gören, çok sabırlı
-
[sıfat]
Her şeyi hoş gören, çok sabırlı
- DEREBEYİ
-
-
[isim]
Topraklarını derebeylik düzenine göre yöneten kimse, kont
-
Zorba
- "Sende bir şarklı derebeyi ruhunun saklı olmasından korkar." (Peyami Safa)
-
[isim]
Topraklarını derebeylik düzenine göre yöneten kimse, kont
- DERİŞMEK
-
-
[nsz]
Bir nokta dolayında toplanmak, temerküz etmek
-
Bir sıvı, içindeki su veya sıvı miktarı azalarak koyulaşmak, tekâsüf etmek
-
[nsz]
Bir nokta dolayında toplanmak, temerküz etmek
- DERHATIR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Hatırda
-
[zarf]
Hatırda
- DERLEYİŞ
-
-
[isim]
Derleme işi veya biçimi
-
[isim]
Derleme işi veya biçimi
- DERLEMEK
-
-
[-i]
Seçme yaparak toplamak, bir araya getirmek, tedvin etmek
- "Selim çekinerek girdi. Filiz dikişini derleyip topladı, yer gösterdi." (Oktay Rifat)
- "Söylediklerini derleyip toparlamak, bir sonuca varmak işi okuyucusuna düşüyor." (Necati Cumalı)
-
Düzgün bir biçimde toplamak
-
[-i]
Seçme yaparak toplamak, bir araya getirmek, tedvin etmek
- DERSBAŞI
- ...
- DERKENAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Sayfa kenarına kaydedilen yazı, çıkma
- "Bir derkenar yazacak oldu ancak ona da karar veremedi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Sayfa kenarına kaydedilen yazı, çıkma
- DERCETME
-
-
[isim]
Dercetmek işi
-
[isim]
Dercetmek işi
- DERLENME
-
-
[isim]
Derlenmek işi
-
[isim]
Derlenmek işi
- DERBEDER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Yaşayışı ve davranışı düzensiz (kimse)
- "Benim gibi derbeder bir biçareye tokat atmaktan kolay ne olur?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Yaşayışı ve davranışı düzensiz (kimse)
- DERNEŞİK
-
-
[sıfat]
Derli toplu, düzenli
-
[sıfat]
Derli toplu, düzenli
- DERİLMEK
-
-
[nsz]
Derme işine konu olmak
-
[nsz]
Derme işine konu olmak
- DERMEYAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Ortada, ortaya konmuş
-
[sıfat]
Ortada, ortaya konmuş
- DERNEKÇİ
-
-
[isim]
Dernek üyesi olan kimse
-
Bir derneğe çok bağlı olan kimse
-
[isim]
Dernek üyesi olan kimse
- DERMATİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Deride görülen her çeşit iltihaplı hastalık
-
[isim]
Deride görülen her çeşit iltihaplı hastalık
- DERGİLİK
- ...
- DERİNDEN
-
-
[zarf]
En ince ayrıntısına kadar, etraflıca
-
Pek belli olmayan uzak bir yerden
- "Derinden sesler geliyor."
-
İçten
-
[zarf]
En ince ayrıntısına kadar, etraflıca
- DERECELİ
-
-
[sıfat]
Derecesi olan
- "Balkonda orta dereceli memurlar, zabitler, kadınlar..." (Memduh Şevket Esendal)
-
Derecelere ayrılmış, kademeli
- "Tek dereceli seçim."
-
[sıfat]
Derecesi olan