Başında der olan 8 harfli 26 kelime var. Der ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde der olan kelimeler listesine ya da sonu der ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında der bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
DE, ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DERMEYAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Ortada, ortaya konmuş
-
[sıfat]
Ortada, ortaya konmuş
- DERNEKÇİ
-
-
[isim]
Dernek üyesi olan kimse
-
Bir derneğe çok bağlı olan kimse
-
[isim]
Dernek üyesi olan kimse
- DERSBAŞI
- ...
- DERSHANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öğrencilerin, bir öğretmenin gözetimi altında, anlatma, araştırma, küme çalışması vb. yollarla ve türlü eğitim araç ve gereçlerinden de yararlanarak ders yaptıkları yer, derslik, sınıf
-
Öğrencilere okul dışında para ile ders veren özel kuruluş
-
[isim]
Öğrencilerin, bir öğretmenin gözetimi altında, anlatma, araştırma, küme çalışması vb. yollarla ve türlü eğitim araç ve gereçlerinden de yararlanarak ders yaptıkları yer, derslik, sınıf
- DERNEŞİK
-
-
[sıfat]
Derli toplu, düzenli
-
[sıfat]
Derli toplu, düzenli
- DERHATIR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Hatırda
-
[zarf]
Hatırda
- DERLENME
-
-
[isim]
Derlenmek işi
-
[isim]
Derlenmek işi
- DERVİŞÇE
-
-
[zarf]
Dervişe yakışır biçimde, dervişane
-
[zarf]
Dervişe yakışır biçimde, dervişane
- DERECELİ
-
-
[sıfat]
Derecesi olan
- "Balkonda orta dereceli memurlar, zabitler, kadınlar..." (Memduh Şevket Esendal)
-
Derecelere ayrılmış, kademeli
- "Tek dereceli seçim."
-
[sıfat]
Derecesi olan
- DERLEMCİ
-
-
[isim]
Koleksiyoncu
-
[isim]
Koleksiyoncu
- DERİNLİK
-
-
[isim]
Bir şeyin dip tarafının yüzeye, ağza olan uzaklığı
-
Bir cismin en ve boy dışındaki üçüncü boyutu
-
Bulunulan yere göre uzakta olan yer
- "Ormanın derinliklerinden bir ses geldi."
-
Özüne inerek ayrıntılı bir biçimde kavrama
- "Ben şiir yazmayı, resim yapmayı, derinliklerde söyleşmeyi seven Sadri Alışık'ı da tanıdım." (Selim İleri)
-
Varlığın içi, özü
- "Ta yüreğinin derinliklerinden gelen ağlama sesi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Varlığı ortaya çıkarılamamış, kanıtlanamamış şey
- "Tarihin derinliklerine saklanmış olan gerçekler..."
-
Yanaşık veya dağınık düzende bulunan bir birliğin en ileride olan kısmının başından, en geride bulunan kısmının sonuna kadar olan uzaklık
- "Beş, altı yüz metre derinliği olan bir topçu müfrezesini yanlayıp geçmek epeyce zormuş." (Aka Gündüz)
-
Borsada az sayıda hisse senedinin el değiştirmesi
-
[isim]
Bir şeyin dip tarafının yüzeye, ağza olan uzaklığı
- DERMASON
- ...
- DERİŞMEK
-
-
[nsz]
Bir nokta dolayında toplanmak, temerküz etmek
-
Bir sıvı, içindeki su veya sıvı miktarı azalarak koyulaşmak, tekâsüf etmek
-
[nsz]
Bir nokta dolayında toplanmak, temerküz etmek
- DERLETME
-
-
[isim]
Derletmek işi
-
[isim]
Derletmek işi
- DERKENAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Sayfa kenarına kaydedilen yazı, çıkma
- "Bir derkenar yazacak oldu ancak ona da karar veremedi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Sayfa kenarına kaydedilen yazı, çıkma
- DERİNDEN
-
-
[zarf]
En ince ayrıntısına kadar, etraflıca
-
Pek belli olmayan uzak bir yerden
- "Derinden sesler geliyor."
-
İçten
-
[zarf]
En ince ayrıntısına kadar, etraflıca
- DERMATİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Deride görülen her çeşit iltihaplı hastalık
-
[isim]
Deride görülen her çeşit iltihaplı hastalık
- DERYADİL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Her şeyi hoş gören, çok sabırlı
-
[sıfat]
Her şeyi hoş gören, çok sabırlı
- DERLEMEK
-
-
[-i]
Seçme yaparak toplamak, bir araya getirmek, tedvin etmek
- "Selim çekinerek girdi. Filiz dikişini derleyip topladı, yer gösterdi." (Oktay Rifat)
- "Söylediklerini derleyip toparlamak, bir sonuca varmak işi okuyucusuna düşüyor." (Necati Cumalı)
-
Düzgün bir biçimde toplamak
-
[-i]
Seçme yaparak toplamak, bir araya getirmek, tedvin etmek
- DERBEDER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Yaşayışı ve davranışı düzensiz (kimse)
- "Benim gibi derbeder bir biçareye tokat atmaktan kolay ne olur?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Yaşayışı ve davranışı düzensiz (kimse)