Başında der olan 8 harfli 26 kelime var. Der ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde der olan kelimeler listesine ya da sonu der ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında der bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
DE, ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DERLETME
-
-
[isim]
Derletmek işi
-
[isim]
Derletmek işi
- DERİNLİK
-
-
[isim]
Bir şeyin dip tarafının yüzeye, ağza olan uzaklığı
-
Bir cismin en ve boy dışındaki üçüncü boyutu
-
Bulunulan yere göre uzakta olan yer
- "Ormanın derinliklerinden bir ses geldi."
-
Özüne inerek ayrıntılı bir biçimde kavrama
- "Ben şiir yazmayı, resim yapmayı, derinliklerde söyleşmeyi seven Sadri Alışık'ı da tanıdım." (Selim İleri)
-
Varlığın içi, özü
- "Ta yüreğinin derinliklerinden gelen ağlama sesi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Varlığı ortaya çıkarılamamış, kanıtlanamamış şey
- "Tarihin derinliklerine saklanmış olan gerçekler..."
-
Yanaşık veya dağınık düzende bulunan bir birliğin en ileride olan kısmının başından, en geride bulunan kısmının sonuna kadar olan uzaklık
- "Beş, altı yüz metre derinliği olan bir topçu müfrezesini yanlayıp geçmek epeyce zormuş." (Aka Gündüz)
-
Borsada az sayıda hisse senedinin el değiştirmesi
-
[isim]
Bir şeyin dip tarafının yüzeye, ağza olan uzaklığı
- DERCETME
-
-
[isim]
Dercetmek işi
-
[isim]
Dercetmek işi
- DERLEMCİ
-
-
[isim]
Koleksiyoncu
-
[isim]
Koleksiyoncu
- DERKENAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Sayfa kenarına kaydedilen yazı, çıkma
- "Bir derkenar yazacak oldu ancak ona da karar veremedi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Sayfa kenarına kaydedilen yazı, çıkma
- DERHATIR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Hatırda
-
[zarf]
Hatırda
- DEREBEYİ
-
-
[isim]
Topraklarını derebeylik düzenine göre yöneten kimse, kont
-
Zorba
- "Sende bir şarklı derebeyi ruhunun saklı olmasından korkar." (Peyami Safa)
-
[isim]
Topraklarını derebeylik düzenine göre yöneten kimse, kont
- DERİLMEK
-
-
[nsz]
Derme işine konu olmak
-
[nsz]
Derme işine konu olmak
- DERLEYİŞ
-
-
[isim]
Derleme işi veya biçimi
-
[isim]
Derleme işi veya biçimi
- DERİŞMEK
-
-
[nsz]
Bir nokta dolayında toplanmak, temerküz etmek
-
Bir sıvı, içindeki su veya sıvı miktarı azalarak koyulaşmak, tekâsüf etmek
-
[nsz]
Bir nokta dolayında toplanmak, temerküz etmek
- DERSHANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öğrencilerin, bir öğretmenin gözetimi altında, anlatma, araştırma, küme çalışması vb. yollarla ve türlü eğitim araç ve gereçlerinden de yararlanarak ders yaptıkları yer, derslik, sınıf
-
Öğrencilere okul dışında para ile ders veren özel kuruluş
-
[isim]
Öğrencilerin, bir öğretmenin gözetimi altında, anlatma, araştırma, küme çalışması vb. yollarla ve türlü eğitim araç ve gereçlerinden de yararlanarak ders yaptıkları yer, derslik, sınıf
- DERBEDER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Yaşayışı ve davranışı düzensiz (kimse)
- "Benim gibi derbeder bir biçareye tokat atmaktan kolay ne olur?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Yaşayışı ve davranışı düzensiz (kimse)
- DERLENME
-
-
[isim]
Derlenmek işi
-
[isim]
Derlenmek işi
- DERLENİŞ
-
-
[isim]
Derlenme işi veya biçimi
-
[isim]
Derlenme işi veya biçimi
- DERYADİL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Her şeyi hoş gören, çok sabırlı
-
[sıfat]
Her şeyi hoş gören, çok sabırlı
- DERECELİ
-
-
[sıfat]
Derecesi olan
- "Balkonda orta dereceli memurlar, zabitler, kadınlar..." (Memduh Şevket Esendal)
-
Derecelere ayrılmış, kademeli
- "Tek dereceli seçim."
-
[sıfat]
Derecesi olan
- DERMATİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Deride görülen her çeşit iltihaplı hastalık
-
[isim]
Deride görülen her çeşit iltihaplı hastalık
- DERMASON
- ...
- DERGİLİK
- ...
- DERMEYAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Ortada, ortaya konmuş
-
[sıfat]
Ortada, ortaya konmuş