Defteri Dürülmek
-
ölmek
- "Nikâh memurunun masasında, biraz sonra imzalayacakları defter vardı." (Suat Derviş)
- "Bir defterler tutardı, bayılırdık." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Ondan vazgeçiniz artık. O buranın defterinden silindi gibi bir şey oldu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Sevmek, inanmak, bağlanmak gibi şeyler defterinde yoktu." (Tarık Buğra)
-
öldürülmek
- "Saçmalama, ben o defteri kapatalı bir yılı geçti." (Ayşe Kulin)
-
görevine son verilerek bir yerden uzaklaştırılmak